Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

LİF ( POSA ) NEDİR ?

Oluşturulma tarihi: 27.01.2025 23:08    Güncellendi: 27.01.2025 23:08

Lif diğer anlamıyla posa bitkilerin sindirilemeyen hücre duvarlarıdır. Hayal etmek gerekirse lifi  odunun en ince parçaları gibi düşünülebilir. Bunlar midede parçalanmazlar. Midede suyla birleştiklerinde şişerler. Her lifin şişme oranı farklıdır. En fazla 20 kata kadar şişebilirler. Lif normal suyun içine atıldığında bu etkiyi görülmeyebilir . Midenin ortamı ve mide asidinin bunda etkisi vardır. Şişmeleri sebebiyle tokluk sağlarlar. Bu özellikle çok sık acıkanlarda ve abur-cubur yiyecekleri tüketenler için çok önemlidir. Zararlı alışkanlıklardan kurtulmak için lifli gıdalar daha çok kullanılmalıdır . Zayıflama diyetlerinin en büyük yardımcılarıdır . Açlık duygusunun azalmasını sağlarlar.

         Midede işlemleri bittikten sonra barsağa geçerler ve burada parçalanmaya başlarlar. Ancak liflerin iki ayrı türü vardır. Biri çözünebilen bir diğeri de çözünemeyen  liflerdir. Çözünebilen lifler barsakta çözünebilirler. Kan şekeri kolesterol gibi maddelerin kana geçişini yavaşlatırlar veya bir kısmının emilmeden atımını sağlarlar. Bu nedenle diabetik ve hiperkolesterolemi hastalarına yüksek lifli beslenme önerilir. Bunlar özellikle elma ve yulaf lifinde bulunur. Liflerden bir diğeri çözünmeyen liflerdir. Buğday ve çavdar lifinde bulunurlar. Bunlar barsakta emilmediklerinden barsağın aktivitesini arttırırlar. Özellikle kabızlık gibi durumlarda  bu lif türü  önerilir. Yine zayıflama diğerlerinde çokça kullanılır. Tok tutma özellikleri çözünen liflere göre daha fazladır.

          Peki bu lifleri almak için nasıl beslenmeliyiz ? Öncelikle temelde bazı alışkanlıkların değişmesi gerekir. Örneğin beyaz ekmek yerine tam buğday veya çavdar ekmeği tüketmek pirinç yerine bulgur seçmek gibi değişikliklerle bu sağlanabilir. Ayrıca kabuklu yenebilen meyveleri kabuklu yemek çiğ sebze ve meyve tüketimini arttırmak lif alımını da arttırır. Bu nedenle beslenmede bu değişikleri yapmak olumlu etkilerini görmek için gereklidir .

         Lifli yiyecekler bazı hastalıklarda olumsuz etki gösterebilir. Gastrit ve ülser gibi hastalıklar bunlardan bazılarıdır . Çünkü bu hastaların midedeki harabiyetini arttırabilirler. Bu hastalığı hafif olanlarda kontrollü kullanmak gerekir.

         Bir diğer önemli konu ise liften sonra su tüketimidir. Lifin etkilerini  görebilmek için lifli besinler yendikten sonra bol sıvı tüketilmelidir. Aksi takdirde lif midede şişemeyeceği için sindirim sistemini düzenli çalıştırmayacağı gibi kabızlığa da neden olabilir. Bu nedenle liften sonra bol sıvı alınmalıdır . Tek başına lif alımı olumlu etkilerini görmek için yeterli değildir.

         Son dönemlerde fast food beslenmeye geçiş nedeniyle sindirim problemleri ciddi artış göstermiştir. Özellikle bu durumun kalıcı olmaması için daha lifli gıdalara yönelmelidir.  Dünya Sağlık Örgütü günlük lif alımını 25 gr. önermiştir. Türk beslenme alışkanlıkları incelendiğinde ancak 15 gr. lif alınabildiği görülmüştür. Oysa ülkemiz lifli besinler bakımından son derece zengin bir tarım ülkesidir. Elimizde bu tür şanslar varken lif tüketimini arttırma gerekir.

         Peki neler yapılabilir ?  Her gün tükettiğimiz beyaz ekmekleri esmer ekmekler değişmek öğünlere küçük salatalar eklemek arada atıştırdığımız bisküvi çikolata gibi yiyeceklerin yerine meyve tüketmek basit ama önemli adımlardır. Bunların dışında yemek yapmaya biraz daha vakit ayırıp soframızda sebzelerin yerini biraz daha arttırmak gerekir. Tüm bunları yaparak sadece gerekli lifi almakla kalmayıp sağlıklı da beslenmiş oluruz…

         Sağlıklı ve mutlu günler dilerim. ..