Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sağlıklı Beslenme Ve Insülin Direnci Hakkında

Oluşturulma tarihi: 27.01.2025 23:08    Güncellendi: 27.01.2025 23:08

Obezite ve diyabetin hızla artması toplumda ve sağlık çalışanları arasında insülin direnci denilen yeni bir kavramın oluşmasına neden olmuştur. İnsülin direnci kanda insülin hormonunun olmasına rağmen görevini yapamaması olarak tanımlanabilir. Normal şartlarda kan şekeri 1 kısım insülin ile kontrol altına alınabiliyorken insülin direnci olan kişilerde 2-3 kısım insülin ile kontrol edilemeyebilmektedir. İnsülin direnci arttıkça şeker kontrolünü sağlamak için insülin daha fazla salgılanır. Ve dolaşımda miktarı artar. Kanda insülinin fazla bulunması kalp hastalıklarına karaciğer yağlanmasına şeker hastalığına ve pankreas yetmezliğine kadar birçok hastalıklara yol açabilmektedir. Kontrolsüz kilo artışı kilo vermede zorluk sık tatlı yeme isteği yemek sonrası sık sık acıkma yorgunluk hissi bel çevresinin genişlemesi karaciğer yağlanması ve kadınlarda adet düzensizlikleri gibi belirtiler insülin direncinin belirtileri olabilmektedir.

İnsülin direnci tip 2 diabetin en önemli habercisi sayılabilir. Çünkü artık kanda şekerin kullanımında problemler olmaya başlamıştır. Ve bu durum tedavi edilmez ise kan şekeri yükselmeye devam eder ve şeker hastalığı ortaya çıkmaya başlar. Ayrıca bununla beraber hipertansiyon koleşterol yüksekliği obezite kalp hastalıkları da görülebilir. Vücuttaki yağ dokusunun artması da insülin direncinin artmasına sebep olur. Ve insülin direnci arttıkça da vücutta yağ oranı artar. Bu bir kısır döngüdür. Bu nedenle kilolu ve obez kişilerde mutlaka insülin direnci araştırılmalıdır.

İnsülin direncinde beslenme çok önemlidir. Teknolojinin gelişmesi ile hareketsizliğin artması fast food ve yağlı gıdaların tüketimindeki artış insülin direnci sendromunun başlamasına neden olabilmektedir. İnsülin direnci tedavisinde öncelikli adım yaşam tarzındaki değişiklikler olmalıdır. Tıbbi beslenme tedavisi egzersiz ve hareketin artırılması uyku düzeninin sağlanması ve bunun sürdürülebilir olması önemlidir. 

İnsülin direnci için hazırlanacak diyette kişinin yaşı cinsiyeti fiziksel aktivitesi ve yaşam şekli göz önüne alınarak öncelikle tüm besin ögelerini yeterli ve dengeli bir biçimde içerecek şekilde hazırlanması gerekir.  Şok diyetlerden uzak durulmalıdır. Uzun sürede ve yavaş bir şekilde diyet yapılmalıdır. Kişinin enerji ihtiyacını günlük maksimum 400-600 kalori düşürecek şekilde diyetler planlanmalıdır. Haftalık 0 5-1 kg. ağırlık kaybı en ideal olanıdır. Öğünler 4-6 öğün olarak planlanmalı uzun süreli açlıklardan sakınılmalıdır. Sık sık beslenmek hem açlığı hem de tatlı krizlerini önler. Günlük protein alımı çok önemlidir. Yeterli protein alımı vücuttaki kas kütlesini korurken yağların enerji olarak kullanılmasını sağlar. Tamamen yağsız beslenmek uygun değildir. A D E ve  K vitaminleri vücutta ancak yağ varlığında kullanılabilirler. Tüketilecek yağlar sağlıklı yağlardan olmalıdır. Zeytinyağı bitkisel yağlar gibi sıvı yağlar az olmak kaydı ile sadece yemeklerde kullanılmalıdır. Ayrıca kahvaltıda yağ tüketilmemeli kızartmalardan ve çok fazla yağlı gıdalardan uzak durulmalıdır. Ayrıca en önemli enerji kaynağı olan karbonhidratlar da diyetimizde çok önemlidir. Ancak özellikle basit şekerlerden sakınılmalıdır. Daha ziyade tam tahıllı besinler olan tam buğday ekmeği çavdar ekmeği yulaf ekmeği bulgur kepekli makarna esmer pirinç gibi besinlere diyetimizde yer vermemizde büyük yarar vardır. Ayrıca bu besinler uzun süre tok tuttukları için sık acıkmaları ve şeker krizlerini önlemektedir. 

Yine gün içinde 1 saat tempolu egzersiz yapılması ve yine günde 2 5-3 litre su tüketimi metabolizmamızı hızlandırırken kas kütlemizi de koruyarak insülin direncinden kurtulmamıza çok fayda sağlayacaktır.

SAĞLIKLA KALIN……