POTASYUM TAKVİYESİ
Dyt. Armineh Rajabi
Potasyum diyet posası kalsiyum ve D vitamini ile birlikte son yıllık sağlık rehberlerinde ilk on besin öğesi arasında yer almaktadır. The American Journal of Clinical Nutrition'ın yaptığı bir araştırmaya göre ABD’li yetişkinlerin %56’sının yeterli miktarda potasyum aldığı tahmin edilmektedir. Ayrıca yaklaşık 50.000 Amerikalı üzerinde yapılan bir araştırma potasyum eksikliğinin 1999’dan bu yana %7 3 oranında arttığını bulmuştur.
İşlenmiş gıda alımının artmasının ve meyve ve sebze tüketiminin azalmasının potasyum eksikliğinin artmasına neden olan faktörler arasında yer almaktadır. Araştırmalar düşük potasyum alımının yüksek kan basıncı böbrek taşı inme ve osteoporoz gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini göstermektedir. Ayrıca bazı ilaçlar kusma ve ishal gibi durumlar da vücudun potasyum dengesini olumsuz etkileyebilir.
Potasyumun Tanımı ve Vücuttaki Görevleri
Diyetisyenler potasyumun vücutta önemli bir mineral ve elektrolit olduğunu bilmelidirler. Potasyum vücut sıvılarında bulunmakta ve normal hücresel fonksiyon için gereklidir. Bireylerin aldığı potasyumun yaklaşık %90’ı emilir; bu magnezyum gibi yalnızca %30-40 emilim oranına sahip diğer minerallerle karşılaştırıldığında yüksektir. Böbrekler fazla potasyumu filtreler ve vücut potasyumu idrar ve dışkı yoluyla uzaklaştırır az bir miktar ter yoluyla kaybedilir.
Potasyum insan sağlığında kritik bir rol oynar ve birçok vücut sürecinin sürdürülmesi için diğer minerallerle birlikte çalışmaktadır. Potasyumun en önemli işlevlerinden biri sinir sinyallerinin iletimini sağlamak kasların kasılması ve hücre içi sıvı dengesinin sürdürülmesidir. Ayrıca potasyum vücutta sodyum ve diğer minerallerle birlikte kan basıncının düzenlenmesine yardımcı olur.
Kimler Potasyum Eksikliği Riski Altındadır?
Çoğu yetişkin diyetlerinde yeterince potasyum almamaktadır. Her şeye rağmen kanıtlar gerek bir eksiklik olması gerekse potasyum alımının daha yüksek kan basıncı böbrek taşı riskinde artış idrarda daha fazla kalsiyum kaybı kemik döngüsü ve kas karşı duyarlılık gibi olumsuz sağlık sorunlarına yol açabileceğini göstermektedir. Potasyum eksikliği hipokalemi olarak adlandırılır; kan potasyum seviyesinin 3 5 mmol/L'nin altında olması olarak tanımlanır ve genellikle vücuttaki aşırı potasyum kaybı bundan kaynaklanır.
Hipokalemi riski en yüksek olan kişiler diyaliz hastaları sindirim sistemi sorunları olan veya yeterli miktarda potasyum alımı olmayan yaşlı bireylerdir. Ayrıca kronik ishal kusma ve bazı ilaçlar da potasyum eksikliğine neden olabilir.
Fazla Potasyum Alımının Riskleri
Takviye yoluyla çok fazla potasyum alınması hiperkalemiye (yüksek potasyum seviyeleri) yol açabilir ve önemli sağlık riskleri oluşturabilmektedir. Hiperkalemi kan seviyesinin 5.5 mmol/L'den yüksek olması olarak tanımlanır ve düzensiz kalp atışlarına ve ölümcül kalp durmalarına yol açabilir. Hiperkaleminin risk faktörleri arasında böbrek hastalığı Tip 1 diyabet konjestif kalp yetmezliği ilaç kullanımı (örneğin ACE inhibitörleri ARB'ler ve bazı diüretikler) ve kronik hastalıklar yer almaktadır.
Bu nedenle potasyum takviyeleri almadan önce mutlaka doktora danışılmalı ve kişinin potasyum seviyeleri düzenli olarak izlenmelidir. Yüksek potasyum alımının belirtileri arasında kas zayıflığı yorgunluk uyuşma karıncalanma nefes darlığı ve kalp atışında düzensizlik bulunmaktadır.
Takviyeler Ne Zaman Gereklidir?
Potasyum takviyesi potasyum eksikliği riski taşıyan veya potasyum eksikliğine sahip olan bireyler için veya diyetleriyle yeterince alamayanlar için gerekli olabilmektedir. Potasyum takviyesi her zaman bir doktor gözetiminde ve sadece hiperkalemiden kaynaklanan komplikasyonların önlenmesi için klinik olarak endike olduğunda yapılmalıdır.
Potasyum takviyesi ayrıca uzun süreli fiziksel aktivite yapan sporcular için de önerilebilir çünkü yoğun egzersiz sırasında potasyum ter yoluyla kaybedilebilir. Ancak takviye kullanımının gerekliliği ve dozajı mutlaka bir uzman tarafından belirlenmelidir.
Potasyum Hakkında Bilinmesi Gerekenler
- Araştırmalar potasyum takviyesinin sindirim sisteminde hasar ishal mide ağrısı bulantı kusma ve gaz gibi yan etkilere yol açabileceğini göstermektedir. Takviyenin yiyeceklerle birlikte alınması bu semptomların bazılarını azaltabilirken uzun süreli potasyum takviyesinin dikkatle izlenmesi gerekmektedir.
- Çeşitli ilaçlar potasyum durumunu etkileyebilir. Potasyum durultucular (örneğin spironolakton) kan basıncını düşüren anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (örneğin kaptopril) ve bazı non-steroidal anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) potasyum seviyelerini artırabilir.
- Potasyum klorür en yaygın form olan potasyum klorürün alınması sadece beslenme yoluyla yeterli potasyum alamayan bireylerde kullanılmalıdır.
- Takviyelerin potasyum seviyelerini izlemek ve gerektiğinde dozajı ayarlamak için düzenli olarak tıbbi takip gereklidir.
Sonuç olarak potasyum alımı dengeli bir diyetle sağlanmalı ve sadece belirli durumlarda takviyeler kullanılmalıdır. Diyetisyenler kişilerin potasyum ihtiyaçlarını karşılamak için meyve sebze fasulye mercimek ve diğer potasyum açısından zengin gıdaları diyetlerine dahil etmelerini teşvik etmelidir.