Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Açlık Hormonu

Oluşturulma tarihi: 27.01.2025 22:14    Güncellendi: 27.01.2025 22:14

Son araştırma sonuçları gösteriyor ki girelin (açlık hormonu) aç olunmasa da

yemeğin üzerine favori yiyecekleri yemeye teşvik edebilir. Girelin

hormonunun aşırı ya da zamansız salgılanması buna neden olabilmektedir.

Yapılan deneylerde dışarıdan girelin hormonu verilen kişilerin normalin çok

üstünde yemek yedikleri tok olsalar da yemeye devam ettikleri görülmüştür

Girelin gastrointestinal sistem tarafından üretilen merkezi sinir sistemini

etkileyerek iştahın ve vücut ağırlığının düzenlemesinde görev alan 28 amino

asitlik lipopeptid yapıda bir hormondur. Aslen midenin fundus kısmında

üretilmesinin yanı sıra az miktarda bağırsak böbrek hipofiz bezi plasenta

prostat testis beyin ve hipotalamus tarafından da üretilmektedir.

Midede üretildikten sonra ön hipofiz ve hipotalamik bölgedeki reseptörlerine

ulaşıp GH (büyüme hormonu) salımını uyarmakta enerji dengesini ve besin

alınımını düzenlemektedir. Açlık halinde kanda yükselirken yemek sonrası

miktarı azalmaktadır. Beyne besin alımını ve yağ dokusunu arttırıcı nitelikte

bilgiler iletir. Anoreksiya nervosada ve büyüme döneminde de kandaki

seviyeleri yüksektir. Aynı zamanda enerji depolarının boşalmasını ve kaşeksiyi

önler.

Eksojen olarak verilen açlık hormonu olan girelin farelerde besin alımını

artırmakta yağ kullanımını azaltmakta ve sonuçta yağ dokusu artışına neden

olmaktadır.

Bağımlılık siklusuyla bağımlılığı aşma konusunda çalışmaları olan Teksas

Güneybatı Tıp Merkezi Üniversitesi’nden Jeffrey Zigman iştahta kilit rolü olan

girelinin de ödül merkeziyle ilişkili olduğu ve daha çok yemek yemeye teşvik

ettiğini söylemiştir. Aşırı yemenin bir sebebinin de girelininin fazla salınması

ile ilişkili olabileceği de söz konudur.

Yaşam stili girelin seviyelerini etkileyen faktörlerin başında gelmektedir.

Kronik uykusuzluğun aşırı girelin salgılanmasına neden olduğu bilinmektedir.

Bu da günlük olarak az uykuyla yaşamın devam ettirilmeye çalışılmasının

neden kiloda bir artış gösterdiğinin cevabını oluşturabilmektedir.

Girelinin iştah kontrolünde etkin olan leptin kolesistokinin ve insülin

hormonları ile ilintili olduğu da yapılan çalışmalarda doğrulanmıştır.

Yapılan bir deneyde dışardan insülin hormonu verilen kişilerin kanındaki

girelin hormon seviyelerinin hızla düştüğü insülin takviyesi sona erdiğinde ise

girelin hormon seviyeleri normale döndüğü görülmüştür. İnsülin hormonu

yemeklerden hemen sonra yükselen kandaki glikozunu düşürmek için

çalışmaktadır. Böyle bir durumda girelin hormonunun azalması gereklidir

çünkü girelin kan glikozunun yükselmesine çalışmaktadır.

İnsülinin tokluk hormonu olan “leptin” seviyelerini arttırdığı da

düşünüldüğünde insülin hormonunun iştahı kontrol etmedeki önemi

anlaşılmaktadır.

Leptin ile BKI bel çevresi ve kalça çevresi arasında pozitif ilişki bulunmuştur.

Girelin ile bel çevresi ve bel/kalça oranı arasında negatif ilişki tespit

edilmiştir. Leptin hormonunun büyük kısmı yağ dokusunda sentezlenmekte;

çalışmaya katılan bireylerin kilo kaybıyla beraber vücut yağ kitlesindeki

azalmaya paralel olarak leptin seviyelerinde de düşüş gözlenmiştir. Kilo kaybı

ile serum girelin düzeylerinde artış gözlenmesi ancak bu artışın anlamlı

olmaması girelin seviyelerinin sadece kilo değişimlerine bağlı olarak değil

bireysel beslenme alışkanlıkları çevresel faktörlere göre de değişebileceğini

düşündürmektedir. Girelinin kısa zaman aralıklarında hızlı değişiklikler

gösteren hormon olması da bu durumu desteklemektedir.

Konuyla ilgili daha fazla araştırmaya gerek duyulmasıyla birlikte alınabilecek

önlemler:

 Düzenli uyku siklusuna dikkat edilmeli.

 Bebeklik ve çocukluk döneminden başlayarak bireylerin sağlıklı

beslenme ve sağlıklı yaşam biçimine adapte olmalarını sağlamak bu

konudaki altın standarttır.

 Sağlıklı kiloya kavuşmada sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz

birlikte yürütülmeli.

 Formül mamaları anne sütüne yaklaştırma çalışmalarına devam

edilmeli. (Formül mama ile beslenen bebeklerin yaşamlarının ileri

dönemlerinde daha obez oldukları bilinmektedir. İlk aylardan sonra

AS ile beslenen bebeklere göre daha fazla kilo almaktadır. AS ile

beslenen bebeklerin serum girelin ve leptin düzeylerinin yüksek

olması bu hormonların Anne sütü ile bebeğe geçtiğini ve daha

sonraki dönemde enerji dengesinin ayarlanmasında rolü olduğunu

düşündürmektedir. Formül mama ile beslenenlerde girelin ve leptinin

düşük olması Formül mamaların içeriği veya biberonla beslenmeleri

ile ilişkili olabilir.)

 Aşırı karbonhidrat tüketmenin hormonal sebepleri olsa bile birey oto-

kontrolünü sağlayabildiği takdirde bu durumla başa çıkabilmek

mümkündür.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.