Üreme çağındaki kadınlarda en sık görülen hastalıklardan biridir. Yumurtalıklarda oluşan küçük iyi huylu kistler nedeniyle yumurtlayamamak adet düzensizliği tüylenme (hirşutizm) sivilcelenme ve kilo problemi olarak kendini gösteren bir hastalıktır. Kısırlığa kadar giden PKOS tedavi edilmediği sürece Tip 2 diyabet hipertansiyon kardiyovasküler hastalık ve kanser gibi hastalıklara kapı açmaktadır.

PKOS’un belirtileri;

1.Ergenlik döneminde bir ya da iki adet dönemi sonrası adet görememe

2.Adet düzensizlikleri

3.Olağan dışı kanama

4.Vücutta fazla kıllanma

5.Yüzde ve sırtta aşırı sivilcelenme

6.Cilt dokusunda değişiklik

7.Hamile kalmada zorluk ya da kısırlık

8.Kilo alma

9.Aşırı saç dökülmesi

10.Ses kalınlaşması

11.Göğüs ölçüsünde değişiklik

PKOS’da birincil tedavi yöntemi ağırlık denetimidir. Diyet tedavisi ilaç tedavisinin yanı sıra uygulanması gereken en önemli tedavi yöntemlerindendir. PKOS’da diyet tedavisi ile ağırlık kaybı ve kan glikozunun dengelenmesi insülin direncinin azaltılması dolayısıyla androjen (erkeksi hormonların) düzeylerinin ayarlanması hedeflenmektedir.

PKOS diyet tedavisi kısa vadede; ağırlık denetiminin sağlanmasını sivilce ve tüylenme belirtilerinde iyileşme gebelik oranında artış sağlarken; uzun vadede de kardiyovasküler hastalık Tip 2 diyabet ve kanserden korunmada büyük önem taşımaktadır.

PKOS’da diyet tedavisi;

Düşük glisemik indeks

Düşük glisemik yük

Yüksek protein

Düşük karbonhidrat

Doymamış yağ asitleri

Omega-3

B12

Magnezyum

Folik asit

C vitamini

D vitamini

Çinko

Potasyum

Koenzim Q10

K vitamini

Demir içerikli beslenme planı bir uzman tarafından kişiye özgü miktarları hesaplanarak düzenli kontrolleri sağlanacak şekilde uygulanmalıdır.

Diyet tedavisinin yanı sıra egzersiz de PKOS’da büyük önem taşımakta ve hastalık seyrinde önemli derecede olumlu etkileri bulunmaktadır.

PKOS’lu hastalar için önerilen egzersizler ve süresi;

BKİ≥25kg/m²(fazla kilolu/ obez) olanlar için egzersiz haftada en az 150 dakika olmalıdır. Haftada 90 dakikalık kardiyo tarzı egzersizlerin yüksek şiddetle (%60-%90 maksimum kalp atımı) uygulanması hastalık belirtilerini azaltmaktadır. PKOS’lu hastalarda hem kardiyo hem de dayanıklılık egzersizlerinin birlikte olası daha yüksek yarar sağlamaktadır.

PKOS tedavisi tam olarak bütüncül bir çalışma sonucu yani; beslenmeden egzersize psikolojik destekten ilaç tedavisine komplike bir çalışma ve düzenli takip ile yüksek oranda olumlu yanıtlar vermektedir.

Hiçbir hastalık hayatın sonu değildir. Güzel sonuçlar için mutlak bir çaba ile sabır gerekmektedir.

Asla pes etme ve en kaliteli yaşam standartları için gereken çabayı sarf etmeye hemen şimdi başla hayat sana güzellikleriyle yanıt verecektir.

Sağlıklı günler dilerim.