Havaların ısınması ve yeni normalleşme süreci ile beraber dışarıda geçirdiğimiz zamanlar da artmaya başladı. Durum böyle olunca yıl içerisinde eksiklik yaşamamak için D vitamini depolarını doldurmak şart oldu.

D vitamini nedir? Neden D vitamini eksikliği görülür? D vitaminin en iyi kaynakları nelerdir? Gelin beraber bakalım.

D vitamini vücutta depolanabilen ve yağda çözünen bir bileşendir. Vücutta depolanabilmesine rağmen vücutta güneş ile aktifleştiği için D vitamini alımı toplumun %99 1'inde yetersizdir. D vitaminin besinsel kaynakları; morina balığı yağı ile somon sardalya gibi yağlı balıklar süt yumurta karaciğer zenginleştirilmiş besinler margarin tereyağı yumurta sarısıdır. Fakat besinler ile D vitamini ihtiyacını karşılamak oldukça zordur. D vitaminin temel kaynağı ise güneştir. 

Güneş altında geçirilen  süre mevsim ve güneş ışınlarının geliş açısı gibi etkenler vücuda D vitamini alımını etkilemektedir.

Ülkemizde güneş ışınlarının eğik geldiği Kasım-Nisan ayları arasında güneşlenmenin etkisi diğer aylara göre daha azdır. Güneşin dik geldiği yaz aylarında ise saat 10.00-16.00 arasında güneşlenme deri kanserleri oluşum riskini arttırmaktadır. Bu nedenle insanlar güneş koruyucu kullanmaktadır. Güneş koruyucu kullanılan ciltte ise D vitamini oluşumu azalmaktadır. 

Ayrıca cam güneş ışınlarını kırdığı için evde cam arkasında güneşlenme de D vitamini oluşumunu engellemektedir. Kapalı alanlarda çalışan gün içerisinde dışarıya çıkmayan insanlarda da yine D vitamini oluşumu azalmaktadır. Koyu tenli insanlarda açık tenlilere göre; yaşlı kişilerde gençlere göre güneşlenmeyle D vitamini oluşumu daha azdır. 

Peki D vitaminin vücuda alımı nasıl sağlanmalı? Türkiye’de yaz aylarında güneşli havalarda 15-30 dk kadar kollar ve bacaklar açık şekilde güneşlenme ile vücutta yeterli D vitamini oluşmaktadır. 

Yılda en az bir kez kan tahlili ile D vitamini değerinize beaktırmayı unutmayın. Eksiklik durumunda mutlaka takviye alımı ile detsekleyin.