Terleme, vücut sıcaklığını düzenlemeye yardımcı olan bedensel bir işlevdir. Yüksek ateşte vücut sıcaklığının azaltılmaya çalışılmasında olduğu gibi vücut belli bir sıcaklıkta kalabilmek için de terleme fonksiyonunu kullanır. Terleme tıbbi açıdan vücuttan tuz bazlı bir sıvının salınması olarak da ifade edilebilir. Terleme bazı tıbbi hastalıklara bağlı olarak meydana gelebileceği gibi ısı, egzersiz veya strese tepki sonrası da görülebilir. Terlemenin ihtiyaçların üzerinde yaşandığı duruma hiperhidrozis adı verilir.
Tıbbi adı hiperhidroz olan aşırı terleme fizyolojik ihtiyaçların üzerinde yaşanan terlemeye verilen isimdir. Aşırı terleme primer ve sekonder olmak üzere sınıflandırılır. Primer bölgesel hiperhidrozis (aşırı terleme) altta yatan herhangi bir hastalık olmadan sağlıklı kişilerde yaşanan durumdur. Aslında aşırı terleme hastalığı primer bölgesel hiperhidrozis denilen durumdur. Sekonder hiperhidrozis (aşırı terleme) ise başka hastalıklara bağlı yaşanan terlemedir. Bunlara örnek olarak diyabet (hipoglisemi), tiroid (hipertiroidi), obezite, alkolizm, menopoz, solunum ve kalp yetmezliği gibi hastalıklar sayılabilir.
Sağlıklı kişilerde meydana gelen primer bölgesel hiperhidrozis sıcaklık artışı, egzersiz veya vücudun strese gösterdiği tepkiye bağlı olarak görülür. Bu durum fizyolojik ihtiyaçlar doğrultusunda normal karşılanır ve kişinin terlemesi sağlıklı kabul edilir.
Ancak sekonder hiperhidrozis vakalarında bazı hastalıklar terlemeyi tetikler ve bunların tedavisi gerekebilir. Başta obezite, diyabet, menopoz ve tiroid hastalıkları bunlara örnek olarak verilebilir.
Aşırı terleme, ter bezlerinin çok yoğun ve aktif bir şekilde çalışması sonucunda aşırı terleme meydana gelir. Aşırı terlemeyi tetikleyen faktörler arasında diyabet, tiroid, obezite gibi hastalıklar olabileceği gibi menopoz ve hamilelik süreci de aşırı terleme ortaya çıkarabilir. Hastalık dışındaki aşırı terleme nedenleri ise ısı artışı, egzersiz ve strestir.
Aşırı terleme nedeni türüne göre farklılık gösterir. Sekonder hiperhidrozis (aşırı terleme) nedeni altta yatan hastalığa göre değişir. Diyabet, tiroid, obezite, menopoz, solunum ve kalp yetmezliği gibi farklı rahatsızlıklar aşırı terlemeye neden olabilir.
Primer bölgesel hiperhidrozis (aşırı terleme) ise nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hastaların %60-80’inde aile öyküsü bulunur. Birincil derece yakınlarında bu hastalık olan kişilerde daha sık görüldüğü değerlendirilir.
Hastalıktan bağımsız görülen primer bölgesel hiperhidroza neden olan faktörler şöyledir:
Hastalığa bağlı ortaya çıkan sekonder hiperhidrozisin nedenleri ise şunlardır:
Aşırı terleme belirtileri hastalığın primer ve sekonder tipine göre farklılık gösterir. Hastalıklara bağlı görülen sekonder aşırı terlemede (hiperhidroz) en önemli belirtisi vücudun genelinin terlemesidir. Primer bölgesel hiperhidroz ise vücut kuruyken el ve koltuk altı gibi bölgelerde terleme ile kendini gösterir. Bazen yüz ve ayakların terlemesi de bu duruma eşlik edebilir. Sadece el veya koltuk altı terleyebileceği gibi bazen el ve ayaklar, el ve koltuk altı gibi farklı kombinasyonları da yaşanabilir.
Aşırı terleme belirtileri genel olarak şu belirtilerle karakterizedir:
Uykuda terleme olmaması da primer aşırı terleme belirtisidir. Sekonder aşırı terlemede ise genellikle gece terlemeleri daha fazla olabilmektedir. Yaşanan terleme sebebiyle günlük aktivitelerin etkilenmesi ve şikayetlerin en az haftada bir kez ortaya çıkması da aşırı terleme belirtisi olarak kabul edilmektedir.
Hasta şikayetleri yaş grubuna göre farklılık gösterebilmektedir. Çocukluk çağı hastalarda daha çok bilgisayar klavyesini kullanamamak, yazı yazarken kağıdın ıslanması veya piyano gibi enstrümanları çalarken elin kayması gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Erişkin yaşlardaki hastaların şikayetleri ise el sıkışmaktan kaçınmak gibi daha çok sosyal ilişkilerde problem olarak ortaya çıkmaktadır.
Bu hasta grubunda ellerini kurulandıktan saniyeler sonra tekrar terleme yaşanabilmektedir. İleri seviye aşırı terlemelerde genellikle avuç içlerinde yağmur taneciği gibi terleme taneciklerini görülebilir.
El bileklerinden itibaren renk değişikliği, pul pul dökülmeler aşırı terlemenin (hiperhidrozis) nadir gözüken belirtileri arasındadır.
Aşırı terleme rahatsızlığının teşhisinde herhangi bir kan tahlili veya radyolojik görüntüleme kullanılmamaktadır. Teşhis sıklıkla hastanın hikayesi ve fiziki muayene ile konulabilmektedir.
Aşırı terleme teşhisinde; terlemeye neden olabilecek diğer hastalıklar kan tahlili gibi yöntemlerle elenebilir. Bu hastalıklar bertaraf edildikten sonra teşhis netleşebilir. Ancak nadir de olsa bazen hastada hem primer hem sekonder aşırı terleme olabilir. Yani hastada nedeni belli olmayan primer bölgesel aşırı terleme rahatsızlığı varken aynı zamanda diyabet veya tiroid kaynaklı terleme de bulunabilir.
Sekonder aşırı terlemenin tedavisinde diyabet, tiroid gibi terlemeye neden olan altta yatan hastalık tedavi edilir.
Primer bölgesel hiperhidrozis tedavisinde ise hastalar birçok yöntem denemektedir. Tüm tedavi yöntemlerinin avantajları ve dezavantajları vardır.
Terlemeye iyi gelen yöntemler arasında ter önleyici kremler, medikal mendiller, bol su içmek, daha sık duş almak, daha esnek ve nefes alabilen kıyafetler giymek yer alır. Stresten uzak durarak ruh sağlığını korumak da ani ve aşırı terlemelerin önüne geçer.
Terlemenin nedeni, ısı artışı, egzersiz, stres, tiroid, diyabet, obezite gibi hastalıklar olabileceği gibi menopoz ve hamilelik gibi durumların ter bezlerini çok yoğun ve aktif bir şekilde çalıştırmasıdır. Bazı durumlarda da vücudun sıcaklık dengesini korumaya çalışması da terlemeye neden olur.
Aşırı terleme eğer hastalık kaynaklı ortaya çıktıysa bu hastalıklara örnek olarak obezite, diyabet, tiroid, solunum-kalp yetmezliğinin yanı sıra hamilelik ve menopoz süreçleri de aşırı terlemeye yol açabilir.
Kişinin bir anda terlemeye başlaması şekerin yükselmesi, tansiyon, ısı artışına bağlı olarak sıcak çarpması, panik atak ve özellikle hem baharatlı hem de acı besinlerin tüketimi kaynaklı olabilir.
Terleme ameliyatı süreci maddeler halinde şöyle açıklanabilir:
Kapalı yöntemle yapılan terleme ameliyatı toplamda yarım saat sürmektedir.
Terleme ameliyatlarının en sık görülen riski refleks veya kompansatuar terleme denilen durumdur. El ve koltuk altı terlemesine yönelik cerrahi girişimin ardından bu bölgelerdeki terleme neredeyse istisnasız tedavi edilmektedir. Ancak ameliyat sonrası refleks veya kompensatuar denilen daha önceden olmayan bel, karın veya sırt bölgesinde terleme başlayabilir. Terleme ameliyatına tepki olarak vücut teri bu bölgelerden atabilir. Böyle bir tepkinin gerçekleşme oranı %10’dur. Ancak bu bölgelerde yaşanan terlemenin el ve koltuk altı terlemesinde gibi çok şiddetli olma ihtimali %3-4’tür. Refleks terlemenin de cerrahi yöntemlerle tedavisi bulunmaktadır. Ancak bunun da başarı oranı %50’dir. Ameliyat kararı verirken bu konunun göz ardı edilmemesi gerekmektedir.
Terleme ameliyatlarından sonra nadir de olsa akciğer sönmesi yaşanabilmektedir.
Aşırı terleme tek el veya tek koltuk altı terlemesi gibi nadir de olsa tek taraflı yaşanabilmektedir. Ancak terleme sorunu büyük bir oranla çift taraflı yaşanmaktadır.
Primer hiperhidrozis (aşırı terleme) hastalarında geceleri terleme genellikle yaşanmamaktadır. Tam primer hiperhidrozis hastalarında gece terlemeleri görülmemektedir. Gece terleme nedenleri daha çok sekonder aşırı terleme hastalarında görülmektedir. Yani altta yatan farklı bir hastalık terlemeye neden olmaktadır. Hatta sekonder hiperhidrozis hastalarında geceleyin terleme oranı gündüze göre daha fazla olabilir.
Genel terleme sorunları için dahiliye veya göğüs hastalıkları doktoruna gidilebilir. Tüm vücutta bir terleme yaşanıyorsa bunun nedenini bulmak için dahiliye doktoru çeşitli testler yapabilir. Ancak el ve koltuk altında yaşanan terlemeler için tedavi şekline göre doktor seçilmelidir. Botoks tedavisini tercih eden hastalar bunun için dermatoloji doktoruna gidebilir. Ancak cerrahi yöntemle kalıcı çözüm arayan hastaların bu konuda deneyimli bir göğüs cerrahına başvurması gerekir. Terleme ameliyatının yapılacağı hastanenin gerekli alt yapıya ve donanıma sahip olması da önemlidir.
Aşırı terlemenin kanıtlanmış bitkisel bir tedavisi yoktur.
Primer aşırı terleme çocukluk çağından itibaren ortaya çıkan bir hastalıktır. Genellikle 10 yaşından sonra aileler aşırı terleme rahatsızlığını tespit etmektedir. Tedavi edilmezse ömür boyu devam etmektedir.
Terleme cilt sorunlarına yol açabilir ve aşırı terleme sonucu ellerde döküntüler veya mantar görülebilir.
Sekonder aşırı terleme farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Menopoz veya hamilelik dönemi de bunların arasındadır.
Primer bölgesel aşırı terleme rahatsızlığının şiddeti genelde erişkin yaşa doğru artar, çok nadir olarak da kendiliğinden geçer. Sekonder aşırı terleme rahatsızlığında ise altta yatan hastalık tedavi edilmeden şikayetler gerilemez.
Primer hiperhidrozis (aşırı terleme) nedenleri belli değildir. Ancak erkek ve kadınlarda görülme oranı eşittir. Altta yatan hastalığa göre ortaya çıkan sekonder aşırı terleme ise kadınlarda daha fazla görülmektedir.
Hiperhidrozis hastalığı daha çok 18-25 yaş aralığında görülmektedir.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 6 Eylül 2024
Yayınlanma Tarihi: 6 Eylül 2024
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.