Başparmak çıkıntısı ya da halluks valgus, ayak baş parmağının diğer parmaklara doğru eğilmesiyle oluşan, ayak başparmağının tabanındaki eklemin dışarı çıkmasına neden olan ayak deformitesidir. Halluks valgusta ayak baş parmağı diğer parmaklara doğru içe eğilir. Kadınlarda daha sık görülen bu rahatsızlığın en önemli nedenini genetik faktörler oluşturur. Erken evrede olan başparmak çıkıntısının tedavisinde fizik tedavi, muhtelif aparatlar, yaşam tarzı değişiklikleri gibi cerrahi olmayan yöntemler kullanılırken, daha ileri düzeyde olan başparmak çıkıntıları cerrahi ile tedavi uygulanmaktadır.
Başparmak çıkıntısı olarak da bilinen halluks valgus, ayak başparmağının tabanındaki eklemde kemikli çıkıntı oluşmasına neden olan ayak deformitesidir. Ayak başparmağının diğer parmaklara doğru eğilmesi ile başparmağın altındaki tarak kemiğinde ters yöne doğru, ayağın tabana yakın iç kısmında bir çıkıntı oluşur. Bu duruma başparmak çıkıntısı yani Halluks valgus denilmektedir.
Genel olarak genetik geçişli olan bu hastalık kadınlarda daha sık görülmektedir. Yani annesinde ya da anneannesinde olanlarda başparmak çıkıntısı oluşma riski daha yüksek olmaktadır. Halluks valgus en sık görülen ayak şekil bozukluğunu oluşturur.
Halluks valgusun en önemli nedeni genetik, yani aile geçişidir. Bunun dışında bu hastalık düz taban olanlarda daha fazla görülürken; genetik alt yapısı uygun olup, çok yüksek topuklu ve önü dar ayakkabı giyenlerde daha sık ortaya çıkmaktadır. Ayrıca uzun süre ayakta durmak da Halluks valgusu etkileyen faktörler arasında yer almaktadır.
Hastalar tarafından en çok dile getirilen belirti ayak başparmağının kök kısmındaki çıkıntının ayakkabıya sürtünmesi ve ona bağlı olarak ortaya çıkan ağrı ve şişliktir. Sürtme sonucunda şişlik artar, şişlik arttıkça daha çok sürtünme olur ve bu durum bir kısır döngüye girer.
Şişliğin artması ve parmağın eğilmesi ile beraber hastanın şikayetleri de artış gösterir. Şişliğe bağlı olarak ağrı ve orada “bunyon” denilen kemiğin üzerinde büyük bir şişlik ile nasır oluşur. Diğer taraftan parmağın eğilmesi ile beraber ayağın mekaniği de bozulmaya başlar. Başparmağın altında oluşması gereken nasır, başparmak havaya kalktığı için ikinci ve üçüncü parmağın altında oluşur. Yük taşıma şekli değişen ve mekaniği bozulan ayak nedeniyle, ayak eğildikçe yük merkezi ortaya doğru kaymaya ve yürüme sırasında ayak ortasında da ağrı oluşmaya başlar.
Başlangıçta hastalık çok ileri seviyeye gelmeden sadece ayak başparmağının kenarının sürtmesi ile oluşan ağrı, hastalık ilerledikçe ayağın ortasında da hissedilmeye başlanır. Hastalığın daha ileri aşamalarında ise ayak başparmağı ikinci parmağın altına girer. Böylelikle başparmak ikinci parmağı da alttan yukarı doğru ittiği için ileri evre hastalarda ikinci parmakta da nasırlar çıkmaya başlar. Ayrıca ikinci parmağın üst kısmı ayakkabıya sürtüp nasır oluşturur. Bu sürtünme çok fazla olursa yaraya o da çok sık görülmemekle birlikte iltihaplanmaya neden olabilir.
Ayak başparmak çıkıntısının belirtileri şu şekilde sıralanabilir:
Uzman hekim tarafından yapılan fiziki muayenede başparmağın diğer parmaklar üzerine eğilmesi, hatta diğer parmakları itmekle kalmayıp altına girmesi, bunyon denilen kemik çıkıntısının oluşması ve üstünde de nasır tespit edilmesi; yani ayağın görüntüsüne bakılması tanı koymaya yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte yük verilirken ayak Röntgeni çekilir. Bu röntgen filmi ile gerekli olan açı ölçümleri yapılıp, bu açılara göre uygulanacak tedaviler şekillendirilir.
Halluks valgusun tedavisi, deformitenin boyutuna, ağrı ve rahatsızlık düzeyine bağlı olarak değişir. Hafif olgular, hedefe yönelik egzersizler, ev egzersizleri, fizyoterapi ile özel ayakkabılar veya geceleri giyilen bir bunyon ateli ile düzeltilebilir. Daha ciddi vakalarda ise bunyon ateli kullanılmasına rağmen bulgular kötüleşebilir. Bu gibi durumlarda cerrahi uygulanması gerekmektedir.
Üç evresi bulunan bu hastalığın birinci evresi erken evre olmaktadır. Erken evrede hastada sadece bir görüntü bozukluğu oluşmakta, ancak çok şiddetli ağrı duyulmamaktadır. Bu sebeple sadece görüntü bozukluğuna yönelik ameliyat uygulanmamaktadır. Bunun yerine semptomların giderilmesine yönelik aşağıda yer alan cerrahi dışı tedaviler uygulanır.
Kişinin şikayetlerinin arttığı, başparmağın fazla yamulmadığı ve röntgenle tespit edilen açıların çok bozulmadığı, sadece kemik çıkıntısının ön planda olduğu durumlarda, kemiği kesip kırmadan sadece kemik çıkıntısı törpülenip, başparmağın yamulmasına neden olan kasların gevşetildiği küçük bir cerrahi yapılmaktadır. Buna bunyonektomi denilmektedir. Bu işlem sadece Röntgenle tespit edilen açıları çok düşük ve tarak kemiklerinin birbirine olan açılarının çok fazla olmadığı erken dönem Halluks valgus hastalarına uygulanmaktadır.
İşlem, açısı çok kötü olan hastalarda uygulandığında ayak şekil bozukluğu yeniden tekrarlayabilmektedir. Bu sebeple çekilen röntgende eğrilik açısı fazla olan hastalarda üçüncü basamak tedavi olan kemik düzeltme ameliyatı uygulanmalıdır.
Cerrahi olmayan tedavilerin yardımı olmadığında ve hasta için yürümek aşırı derecede ağrılı hale geldiğinde hastalar için ameliyat seçeneği ortaya çıkar. Bu işleme osteotomi denir. Uzman hekim cerrahi sırasında bunyonu çıkarır ve ayak başparmağını doğru pozisyona geri getirmek için kemikleri yeniden hizalar ve vida ile tespit eder.
Ayak ve parmak deformitelerinin cerrahisi düşük risklidir ve genellikle komplikasyonsuz gerçekleşir.
Hastalar kemik düzeltme ameliyatından sonra hastanede bir gece kalmakta ya da aynı gün taburcu olabilmektedir. Ameliyattan sonra hastaların şekil bozukluğunun derecesine göre genellikle ayakları alçıya alınmamaktadır. Hastalar ameliyattan sonra topuklarına basarak özel bir ayakkabı ve bir koltuk değneği ile yürüyebilmektedir. Ameliyatın üçüncü haftasından itibaren hastalar ayaklarının üzerine daha sağlıklı basabiliyor, birinci aydan itibaren de normal ayakkabı giyebiliyor, 1,5 aydan sonra ise normal yürüyüşlerine başlayabiliyor.
Hastanın tipine göre, doğru ameliyat yapılırsa, bunun tekrarlama ihtimali oldukça düşüktür. Bununla birlikte her hastada aynı ameliyatı yapmak doğru değildir.
Ameliyattan sonra hastalara çoğunlukla alçı uygulaması yapılmaz. Bandaj ve özel bir ayakkabı ile hastaların topuğuna basarak yürümesine izin verilmektedir. İkinci ve üçüncü haftandan sonra tam ayak tabanına basarak yürümeye müsaade edilir. Kemik düzeltme ameliyatlarında erken basmaya izin verebilmek için ayağa bir tane vida konulmaktadır. Elle hissedilmeyen ve sonrasında çıkartılmayan bu vidayı vücudun kabul etmeme gibi bir durumu bulunmamaktadır.
Ameliyattan sonra 10 gün boyunca ayağa su değmemesi gerekmektedir. Bu 10 günlük süreçte ayağı sudan koruyarak duş yapılabilir. Onuncu günden sonra hastalar tamamen normal duş alabilmektedir.
Her iki ayağın aynı anda ameliyat olması mümkün olmakla birlikte çok önerilmemektedir. İş nedeniyle ya da seyahat nedeniyle zorunlu kalınan hastalarda bu durum görülebilmekle birlikte; hastaların bir ayağıyla sağlıklı basıp daha az ağrı ile konforlu bir iyileşme süreci geçirebilmesi için farklı zamanlarda ameliyat gerçekleştirilmesi daha doğru bir uygulama olmaktadır.
Eğer bu hastalarda ciddi bir basış problemi varsa kişiye özel tabanlıklar bu hastalığın ilerlemesini kısmen engellemektedir. Ancak düztabanlığı ciddi seviyelerde olan hastalarda Halluks valgus ilerleme gösteriyor.
Bu ameliyatının hedefi hastanın sağlıklı, ağrısız yürüyebilmesi, en az 4 ay sonra ağrısız spor yapabilmesi ve özellikle kadınların istedikleri,beğendikleri ayakkabıları giyebilmesini sağlamaktır.
Ameliyattan sonra spor yapmak mümkün olmaktadır. Ağrısız spor yapmak için en az 4 ay beklenmesi gerekmektedir. Yürüyüşlere en az 2 ay sonra başlanabilirken; uzun yürüyüşler, hızlı yürüyüşler ve koşu için 4 ay beklemek gerekmektedir. Futbol ve basketbol gibi sporların ise 6 ay sonra yapılması önem taşımaktadır.
Başparmak çıkıntısının (Halluks valgus) risk faktörleri aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 20 Kasım 2024
Yayınlanma Tarihi: 12 Eylül 2024
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.