Dispepsi, sindirim sistemindeki bozukluğa bağlı olarak tekrarlayan ağrı, bulantı, kusma, şişkinlik ve tokluk hissi ile karakterize mide rahatsızlığıdır. Temel tedavisi sağlıklı bir beslenme düzeni ve yaşam tarzı değişikliğini içeren dispepsi, sorunun şiddetine bağlı olarak antibiyotik tedavisi de gerektirebilir.
Dispepsi, vücut yiyecekleri sindirmekte zorluk çektiğinde, mide yanması, mide bulantısı ve şişkinlik gibi belirtilerle ortaya çıkan hazımsızlık sorunudur. Dispepsi, hastalıktan ziyade sindirim sistemi sorunu olup, daha çok sağlıksız ve düzensiz beslenme ile ilişkilidir. Besinlerin çiğnenmeden yutulması ve hızlı yemek yenmesi dispepsiye neden olan faktörlerin başında gelir. Genellikle az yemek yense bile tokluk hissine neden olur.
Beslenme bozukluğuyla birlikte peptik ülser, helikobakter pilori, mide tembelliği ve çok ilerleyen vakalarda mide kanserinin neden olduğu hazımsızlık, klinik anlamda mide yanması, şişkinlik, karın ağrısı, tokluk ve gaz gibi belirtiler ortaya çıkarır.
Düzenli ve sağlıklı beslenerek, yaşam tarzında değişiklik yaparak ve gerektiğinde de antibiyotik kullanarak dispepsi rahatsızlığının önüne geçilebilir.
Dispepsiye genel olarak beslenme bozukluğu ve sağlıksız gıdaları tüketmek neden olur. Bununla birlikte besinleri çiğnemeden tüketmenin yanı sıra hızlı yemek yemek de dispepsiyi tetikleyen nedenlerdir. Çünkü hızlı yemek ve çiğnemeden besin tüketmek midenin gerilmesine sebep olarak asidin üst kısımdan kaçma olasılığını artırır.
Sağlıksız beslenmeyle ortaya çıkan dispepsiye neden olan durumlar şöyledir:
Dispepsi hastalığının yüzde 75- 80’inin de ise sebebi bilinemeyen fonksiyonel bir rahatsızlıktır. Dispepsiye günlük yaşantı sırasında farkında olmadan yapılan bazı davranışlar neden olabilmektedir. Bu hatalı alışkanlıkların başında besinleri tam olarak çiğnemeden yutmak ve hızlı yemek yemek gelmektedir. Günümüz modern toplum yapısında hemen hepimiz pek çok şeye yetişebilmek adına yemeklerimizi oldukça hızlı bir şekilde yemekteyiz. Bu sorunları yaşamamak adına lokmalarımızı iyice çiğnedikten sonra yutmamız, öğünlerimizi düzenli aralıklarla yememiz ve uzun saatler boyunca aç kalmamamız gerekmektedir.
Dispepsi üst gastrointestinal (sindirim sistemi) sisteme ait olduğu düşünülen bir aydan fazla süren karın ağrısı, huzursuzluk, erken doyma, şişkinlik, bulantı, kusma, geğirme ve gaz çıkartmayla seyreden yakınmaların belli aralıklarla veya sürekli olarak görülmesi durumudur. Birtakım fonksiyonel bozukluklarının sindirim sisteminde rahatsızlığa sebep olması olarak tanımlanabilir.
Dispepsi, çoğunluklu şu belirtilerle ortaya çıkar:
Daha uzun süren ve şiddetli dispepsi vakalarında aşağıdaki belirtiler görülebilir:
Dispeptik şikayetleri olan bir kişide öncelikle daha ciddi bir durumun varlığını belirlemek gerekir.
Dispepsi geniş bir kavram olduğundan dispepsi altında başka hastalıklar bulunabilir bu nedenle mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Hasta öyküsünün alınması ve fiziki muayenenin gerçekleştirilmesinin ardından bazı testler yapılmalıdır.
Dispepsi şikâyetleri olan bir kişide bu nedenle kan testleri ve görüntüleme tetkikleri mutlaka istenir. Ayrıca dispeptik şikayetleri olan kişinin yaşı önemlidir. 40 yaş ve üzeri kişilerde daha detaylı testler ve yemek borusu ve mideyi detaylı incelemek için endoskopi istenebilir. 40 yaş ve üzeri kişilerde dispepsi sayılan semptomlar olarak bilinen kilo kaybı, şiddetli ağrı, kanama veya anemi gibi şikayetler de eşlik ediyorsa altta yatan başka hastalıklar olabilir ve mutlaka ekarte edilmelidir.
Dispepsi konusunda araştırmaların yapılması sonucu altında başka bir hastalık bulunmazsa aşağıdaki öneriler şikayetlerin giderilmesinde yardımcı olabilir. Bu önlemlerle dispepside düzelme olmadığında, doktorunuz semptomları hafifletmek için ilaç yazabilir. Bu ilaçlar genelde mide asidini baskılayıcı ilaçlardır.
Tedavinin yanında alınması gelen önlemler genel olarak şu şekilde sıralanabilir;
Dispepsi, yemek yemeyle ilişkili olarak proksimal gastrointestinal sistemden (sindirim ve depolama) kaynaklanan değişken veya tekrarlayan ağrı veya rahatsızlığı tanımlamak için kullanılan tıbbi bir ifadedir. Basitçe kötü sindirim ve hazımsızlık anlamlarına gelir.
Dispepsi kanser değildir ancak belli şikayetlerle beraber ise yemek borusu, mide ve sindirim sistemi kanserlerinin bir habercisi olabilir. Bu nedenle dispepsi belirtilerinin iyi incelenmesi ve altta yatan rahatsızlıkların belirlenmesi önemlidir.
Dispepsi ilaçları altta yatan nedene göre farklılık gösterebilmektedir. Dispepsi şikayetlerinin kaynağı mide asit fazlalığına bağlı bir nedenden ise gastrit veya reflü gibi buna yönelik proton pompa inhibitörü ilaçlar kullanılabilir. Dispepsi nedeni peptik ülser ise ve helikobakter pilori pozitif ise bu bakteriye yönelik antibiyotik içeren tedaviler tedavide kullanılabilir.
Bunun dışında fonksiyonel bir rahatsızlık olarak teşhis edilirse antidepresan tedaviler de eklenebilir. 40 yaş ve üzeri bireyler de sindirim sistemi kanserleri açısından dikkatli olunmalıdır.
Dispepsi, organik nedenler belirlenip tedavi edildiyse edilmişse tehlikeli bir hastalık değildir ancak 40 yaş üstü bireylerde hastalığı sinyal veren semptomlarla beraber ise altta yatan riskli bir hastalığa işaret edebilir.
Dispepsi belirtileri çoğu zaman birkaç saat içinde kendiliğinden düzelir ve çoğu hasta doktora başvurmaz. Anca özellikle 40 yaşın üzerindeki dispepsi yakınmalarının ciddiye alınması gerekir. Uzun sürmesi halinde doktora başvurarak tetkiklerin yapılması önemlidir.
Fonksiyonel dispepsi, altta yatan organik bir neden ya da ciddi bir hastalık olmaksızın sadece dispepsi şikayetlerinin devam etmesi durumudur.
Dispepsi ile ilgili şikayetlerin uzun süre devam etmesi durumu kronik dispepsi olarak adlandırılır. Bu durumda mutlaka altta yatan başka bir hastalığın olup olmadığı araştırılmalıdır.
Psikolojik sorunlar da dispepsinin önemli nedenlerinden biri olduğu için eğer sorun bundan kaynaklanıyorsa psikiyatrik tedavi uygulanır. Eğer dispepsi için uygulanan tetkiklerde hiçbir sebep bulunmaz ve kişi tedaviye yanıt vermezse psikolojik nedenler akla gelmelidir.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 5 Şubat 2025
Yayınlanma Tarihi: 21 Kasım 2023
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.