Gıdaların içeriğindeki maddelerden birine karşı sindirim sisteminin verdiği reaksiyon veya bazı hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan iltihap nedeniyle gelişen malabsorbsiyon, sindirim sisteminin düzenli çalışmasını engelliyor. Emilim bozukluğu olarak bilinen malabsorbsiyon sendromu, bağırsakların besin bileşenlerini yeterince sindirememesine ya da emilmemesine neden oluyor. Malabsorbsiyon nedeniyle sindirimin bozulması ise daha birçok sorunu da beraberinde getiriyor. Sağlık Destek Sitesi Kayseri Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mustafa Kaplan, emilim bozukluğu ile ilgili bilgi verdi.
Malabsorbsiyon sendromu, alınan besinlerin vücutta etkili bir şekilde emilmesini engelleyen bir sindirim bozukluğudur. Bu bozukluk nedeniyle besin maddelerinin sindirimi ve emilimi tam olarak gerçekleşmez. İnce bağırsakta besinlerin, vitaminlerin ve eser elementlerin emiliminin bozulması sonucu ortaya çıkmaktadır. Birçok nedeni olan malabsorbsiyon sendromunda emiliminin çoğunun gerçekleştiği ince bağırsağın zarı yani mukozası zarar görür. Malabsorbsiyon, hazımsızlığa ve hatta yetersiz beslenmeye yol açabilmektedir. Yemek yedikten sonraki süreçte vücudun vitamin ve minerallerden fayda sağlaması beklenir. Ancak malabsorpsiyon sendromu varsa, sindirim sürecinin sonunda yenilen besinlerden fayda elde edilmez.
Birçok hastalık malabsorbsiyon sendromuna yani emilim bozukluğuna neden olabilmektedir.
Malabsorpsiyon sendromu, hazımsızlığın yanı sıra birçok semptom ve şikayetle kendini belli etmektedir.
Belirtilerin ardından zamanla yetersiz beslenmenin bazı sonuçları ortaya çıkacaktır.
Tüm hastalarda tam kan sayımı ve biyokimya testlerinin ardından emilimi bozulan demir, vitamin B12, folik asit ve D vitamininin vücuttaki düzeyleri ölçülür. Yağ malabsorpsiyonu tanısı için dışkıda yağın varlığı aranır. Yine kanda çölyak için testlere bakılabilir. Dışkı incelesmesinde pankreas enzim yetersizliği için fekal elastaz ve iltihabi barsak hastalığı için fekal kalptrotektin bakılabilir. Gerekirse hastalara endoskopi ve kolonoskopi yapılarak biyopsi de alınabilir.
Tedaviye başlamadan emilim bozukluğuna neden olan asıl hastalığın bulunması gerekir. Örneğin bu duruma Crohn hastalığına sebep oluyorsa ve ilaçlarla Crohn hastalığı tedavisi edilirse emilim bozukluğu da düzelir. Benzer şekilde bu tabloya çölyak hastalığı sebep oluyorsa ve diyetten gluten çıkartılırsa sorun çözülür. Bu süreçte hastaya kalsiyum, D vitamini, demir, folik asit ve B12 gibi önemli vitamin ve mineral takviyeleri verilmektedir. Kilo kaybından dolayı hastaya yüksek kalorili diyetler uygulanabilir. Pankreas hasarı olan kişilerde ise pankreastan salgılanan enzimlerin yeterli düzeyde olmaması nedeniyle hastalara pankreas enzimi içeren ilaçlar verilmektedir. Tedavinin yetersiz olduğu durumlarda ise total parenteral nütrisyon (TPN) denilen damardan beslenme yöntemine başvurulmaktadır. Bu yöntem, hastaya damar yoluyla gerekli besinlerin verildiği bir uygulamayı içerir. Serumlar hastaya özel olarak hazırlanmaktadır. Gerekli olan kalori, vitamin ve mineraller hastanın ihtiyacına göre ayarlanmaktadır.
Çölyak hastalığı ve inflamatuar bağırsak hastalığı gibi bazı gastrointestinal hastalıklar, besin tipi fark etmeksizin tüm besinlerin emilim bozukluğuna neden olmaktadır. Ayrıca belirli besin türleri bazı insanların bağırsaklarında emilemeyerek soruna neden olabilmektedir.
Karbonhidrat malabsorbsiyonu: Bazı insanların sindirim sistemi bazı karbonhidratlara (şeker gibi) duyarlı olabilmektedir. Bu durumun sonucunda hastalarda gazın neden olduğu ağrı ve şişkinlik ortaya çıkar. İnce bağırsakta tam olarak emilemeyen karbonhidratlar, kolonda bakteriler tarafından fermente edilir. Bakteriler onları gazlara ve kısa zincirli yağ asitlerine ayırır. Kısa zincirli yağ asitleri ise yağlı dışkıya neden olmaktadır.
Yağ emilim bozukluğu: İnce bağırsakta emilmeyen yağlar kalın bağırsağa geçerek yağlı dışkıya (steatore) neden olur. Yağlı dışkı açık renkli, akıcı ve kötü kokuludur. Yağ malabsorpsiyonu ayrıca yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E ve K) emilmemesine yol açmaktadır.
Safra asidi malabsorpsiyonu: Bazen yağ emilim bozukluğu, safra kesesi, safra kanalları veya karaciğer hastalıklarından dolayı ortaya çıkan safra sıvısının azlığından kaynaklanabilmektedir. Bunun sonucu olarak safra tuzları, kalın bağırsağa fazla su geçmesine ve bu da kronik ishale neden olacaktır.
Protein malabsorpsiyonu: Tüketilen bazı besinlerin içerisindeki bir maddeye karşı vücudun tepki vermesine gıda intoleransı denilmektedir. Belirli bir intolerans olmadıkça, protein emilim bozukluğu genellikle kendiliğinden oluşmaz. Bunun örnekleri arasında süt proteini intoleransları ve gluten intoleransı verilebilir.
Sindirim sürecinde emilemeyen tüm besinler dışkı yoluyla atılacaktır. Malabsorpsiyon sendromu olanlarda genellikle yan etki olarak görülen ishal, tabloyu daha da kötüleştirmektedir. İshal nedeniyle besinler vücuttan çok kısa sürede dışkıyla atılmaktadır. Kısa vadede malabsorpsiyon nedeniyle belirli yiyeceklerin sindirilememesinden dolayı gastrointestinal rahatsızlıklara yani çoğunlukla ishal, gaz, şişkinliğe neden olacaktır. Zamanla, vücutta emilemeyen besinlerin eksikliği birçok soruna yol açacaktır. Makrobesinlerin (protein, yağlar veya karbonhidratlar) herhangi birinin eksikliği, kas kaybı ve bağışıklık sisteminin çökmesine sebep olur. Mikro besinleri (vitaminler ve mineraller) yeterli düzeyde alamamak ise göz, kemik, cilt ve saçları olumsuz etkilemektedir.
Emilim bozukluğu sıklıkla kısa bağırsak sendromu, enflamatuar bağırsak hastalığı ve pankreas yetmezliği gibi birçok soruna neden olabilmektedir.
Emilim bozukluğu her yaştan ve cinsiyetten insanda ortaya çıkabilen önemli bir sağlık sorunudur.
Emilim bozukluğunun nedeni belirlendikten sonra bağırsak dostu besinler tüketmek iyi gelecektir.
Emilim bozukluğu sonucunda vücutta demir, folik asit, vitamin B12 ile diğer vitamin ve minerallerin eksilmesi zamanla birçok soruna ve hastalığa neden olacaktır. Emilim bozukluğu tedavi edilmezse genel sağlık durumu bozulacağı için bu sorun son derece tehlikelidir.
Güncelleme Tarihi : 16 Aralık 2024
Yayınlanma Tarihi: 26 Ekim 2022
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.