Guillain-Barre sendromu, vücudun bağışıklık sisteminin sinirlere saldırdığı, kol ve bacaklarda güçsüzlük ile karıncalanmaya neden olan, vücudu felç edebilme riski taşıyan bir nörolojik hastalıktır. Guillain-Barre sendromunda immün sistemin hedefi periferik sinirlerin miyelin kılıfıdır. Hastaların büyük kısmında sendromun gelişmesinden önceki 1-4 haftalık süre içerisinde geçirilen bir üst solunum yolu ya da gastrointestinal sistem enfeksiyonu, cerrahi girişim ya da aşılanma gibi bir olay vardır. Öncesinde hastalığı tetikleyen enfeksiyonlardan en sık görüleni ise Campylobacter Jejuni enfeksiyonudur.
Guillain Barre Sendromu (GBS), kişinin bağışıklık sisteminin periferik sinir sistemine saldırması sonucu, vücutta kas güçsüzlüğüne, refleks kaybına, uyuşma ve karıncalanmaya sebep olarak geçici felç hali yaratabilen nörolojik bir hastalıktır. Hastalığın en sık yerleşme şekli, simetrik olarak bacaklardan başlayıp kollara, daha sonra yüze, orofaringeal kaslara ve ağır olgularda solunum kaslarına doğru yükselen kas kuvvetsizliği ile olur. Hastalarda eşlik eden duyusal yakınmalar genel olarak daha geri plandadır ve ekstremite uçlarında uyuşma, karıncalanma ya da sırt, bel ve bacak ağrıları şeklindedir. Çocukluktan ileri yaşlara kadar her yaş grubunda meydana gelebilen otoimmün kökenli bir hastalıktır.
Guillain-Barre Sendromunu bağışıklık sisteminin sinir hücrelerine saldırması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır ancak bu otoimmün durumun neden gerçekleştiği tam olarak bilinmemektedir. Hastalığın ortaya çıktığı vakalarda genel olarak karşılaşılan yaygın tetikleyicinin akut bakteriyel veya viral bir enfeksiyona yakanılması olduğu görülmektedir.
Guillain-Barre Sendromu hastalığında periferik duyusal sistemin bağışıklık sistemi kaynaklı yıkımı söz konusudur. Periferik sinir sisteminde miyelin kılıflarının geçici iltihabı ve demiyelinizasyonuna neden olan GBS hastalığı, u da aksonal dejenerasyonla sonuçlanır ve duyusal, motor ve otonomik sinirleri de içerebilir.
Daha nadir olarak bazı aşılar bu hastalığa yakalanma riskini artırabilmektedir. hatta bazen bazı ameliyatlarda GBS hastalığına neden olabilmektedir.
Hastalığa neden olan faktörler genel olarak şunlardır:
Guillain-Barre Sendromu ayaklardan başlayarak bacaklara ve vücudun üst kısımlarına yayılım gösteren karıncalanma, güçsüzlük ve duyusal bozukluk belirtisi ile ortaya çıkar. Yorgunluk, yutma güçlüğü, nefes almada zorluk, ciddi kas güçsüzlüğü semptomlarda görülebilmektedir. Hastalığın belirtileri günler içinde ve yaklaşık 4 haftaya kadar ilerleyici seyir gösterebilir.
Guillain-Barre Sendromu belirtileri şunlardır:
Guillain-Barre Sendromu hastalarının %90 kadarında hastalığın 1-3 hafta öncesinde geçirilmiş bir üst solunum yolu enfeksiyonu ya da gastrointestinal sistem enfeksiyonu söz konusudur. En sık olarak belirlenen enfeksiyon ajanı Campylobacter jejuni’dir.
Guillain-Barre sendromunu tetikleyen nedenler şunlardır:
Aşılar ile Guillain-Barre sendromu arasında ilişki bulunuyor gibi görünse de, riskin çok düşük olduğu akılda bulundurulmalıdır. Örneğin influenza ya da Covid aşıları ile GBS gelişme riskinde küçük bir artış olabileceği düşünülse de, bunun hastalığın kendisi ile oluşabilecek tüm sağlık risklerine oranla daha düşük olduğu bilinmelidir. Ayrıca bu aşılardan ziyade mevcut hastalığın geçirilmesi GBS oluşması açısından daha yüksek risklidir. Ancak aşılama sonrası GBS gelişen durumlarda, aşılamanın tetikleyici olduğu düşünülüyor ise nüks riskini düşürmek için aynı aşının uygulanılmasından kaçınmak gerekir.
Guillain-Barre Sendromu tanısında ayrıntılı tıbbi öykü sonrası yapılacak ayrıntılı nörolojik muayene esastır. Nörolojik muayenede kaslardaki güçsüzlük ve derin tendon reflekslerinin kaybı yol göstericidir.
GBS tanısı konulmasına en çok yardımcı olacak laboratuar testleri ise EMG (elektromiyografi) ile lomber ponksiyonla yapılan beyin omurilik sıvısı (BOS) incelemesidir.
EMG’de F yanıtlarında kayıp ve demiyelinizasyonla seyreden polinöropatiyi gösteren elektrofizyolojik belirtiler beklenir.
BOS incelemesinde ise protein düzeyinde artış olurken hücre sayısında artış görülmez.
Guillain-Barre Sendromu (GBS) tedavisinde intravenöz immunglobulin (IVIG) ya da plazmaferez kullanılabilir. Yatılı olarak takip edilmesi gereken tedavi sürecinde kaslarda güçsüzlüğe ek olarak yutma ve solunum güçlüğü yakın takip edilmeli ve gerekli hallerde solunum desteği verilebilmektedir. Tedavi semptomlar ortaya çıktıktan 7 ila 14 gün içinde veya yakın döneminde başlanılması iyileşme süreci için önem taşımaktadır.
Hastalığın tedavisinde uygulanan plazmaferez işleminde yapılan plazma değişimi ile kanda bulunan ve sinir dokularına zarar veren otoantikorlar temizlenirken, IVIG tedavisinde ise sağlıklı vericilerin plazmasından saflaştırılmış yüksek antikor konsantrasyonları hastaya damar yolundan verilerek otoantikorların sinir hücrelerine zarar vermesinin engellenmesi hedeflenmektedir.
Hastalık belirtileri geri dönüşlü olmakla beraber bazı hastalarda kalıcı hasar da gözlenebilmektedir.
Hastalık seyrini ağırlaştıran başlıca faktörler şunlardır;
Tıbbi tedavi sonrası Guillain-Barre sendromu hastaların büyük çoğunluğu tamamen iyileşir ve yaklaşık 3 ay içerisinde yardımsız mobilize olmaya başlayabilirler. Kalıcı kas güçsüzlüğü, yürüme güçlüğü olan hastalarda ise fizik tedavi ve rehabilitasyon ek fayda sağlamaktadır.
Guillain-Barré sendromu hastalığı hayatı tehdit eden ciddi bir hastalığa dönüşebilir. Bu hastaların gözlem altında olmaları ve yakından takip edebilmeleri için hastanede yatmaları gerekmektedir. Kaslarda yaşanan güçsüzlüğün boğulma, nefes alamama gibi neden olabileceği riskler nedeniyle destekleyici bakım gerekmekte ve devamlı olarak solunumları, nabızları ve kan basınçları takip edilmelidir.
Bu sendroma yakalanan hastalarda sıklıkla nabızda anormallik, enfeksiyon varlığı, kan basıncının yüksek ya da düşük olması ve hatta kan pıhtısı atması gibi risklerin ortaya çıkabileceği dikkate alınmalıdır.
Kas güçsüzlüğü hastalığın önemli bir etkisi olduğundan kas kuvvetini artırmak ve hareket kabiliyetini tekrar kazanmak için de fizik tedavi ve rehabilitasyon süreci tedavi planına dahil edilmelidir.
GBS kendiliğinden düzelecek bir hastalık değildir. Mutlaka doktor gözetiminde hastane yatışı ve takibi gerektirir. İlerleyici olması ve hayatı tehdit edebilecek bir seyir gösterebilmesi nedeniyle erken tanı ve tıbbi tedavi mutlaka gereklidir.
Hastalığın tedavisi etkin immünolojik tedaviler (IVIG ve plazmaferez) ve destek (solunum desteği, fizik tedavi vb. ) tedavilerdir. Bunların dışında alternatif bir yöntem bulunmamaktadır.
Guillain-Barré sendromu (GBS), bağışıklık sisteminin periferik sinirlere saldırdığı bir rahatsızlıktır ve her yaştan insanı etkileyebilir. Hastalığa yakalanma riski daha yüksek olan grup erkek cinsiyetler ve yetişkinlerdir.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 5 Şubat 2025
Yayınlanma Tarihi: 5 Şubat 2025
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.