Kabakulak, kabakulak virüsünün neden olduğu, kulakların önündeki parotis isimli tükürük bezlerinin şişmesi ile karakterize bulaşıcı viral bir enfeksiyondur. Yüzün her iki yanının etkilenebildiği kabakulak hastalığının yaygın belirtileri tükürük bezlerinin şişmesine bağlı yanaklarda ve çenede şişme, çiğneme zorluğu, ateş, yorgunluk ve kas ağrılarıdır. Kabakulak hastalığı özellikle 5-10 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Semptomları hafif olsa da tedavi edilmediği durumda ciddi komplikasyonlara neden olabilir.
Kabakulak, paramiksovirüsler olarak bilinen bir virüs grubuna ait olan kabakulak virüsünün parotis adı verilen tükürük bezlerini etkilemesi ile ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalık türüdür. Tükürük bezlerinde virüslere bağlı gelişen kabakulak viral bir iltihaptır. Bazı durumlarda kabakulak virüsü, yumurtalık, testis, pankreas ya da meninks (beyni ve omuriliği çevreleyen zar) iltihaplanmasına da sebep olur. Hastalık baş ağrısı, ateş, halsizlik gibi hafif belirtilerle ortaya çıkarak tükürük bezlerinde şiddetli şişmeye yani parotite neden olur. Bu da yanaklarda şişmeye, çenede hassasiyete sebebiyet verir.
Tükürük bezlerinin altı tanesi büyük tükürük bezleridir. Bunlardan iki tanesi yanaklarda bulunur. Yanakta bulunduğu yer, çiğneme kasının hemen yakınında ve kulağın önündedir. Bu bez iltihaplandığında büyüyüp geliştiği için kulak çevresini kalınlaşmış gösterdiğinden ismi dilimizde kabakulak olarak yer almıştır. Kabakulak hastalığında antiviral etkili bir tedavi seçeneği bulunmasa da belirtileri hafifletmek ve kontrol altına almak için bazı ilaç tedavileri uygulanabilir.
Kabakulak hastalığına, paramiksovirüs ailesinden RNA virüsü olan kabakulak virüsü sebep olur. Bu virüs türü özellikle ilkbahar aylarında daha rahat bir şekilde yayılarak insanlara bulaşır. Viral enfeksiyon olan kabakulak tükürük bezlerini etkiler. Kabakulak, yanakta yer etmiş tükürük bezinin mumps denilen özel bir virüsle iltihaplanmış halinin isimlendirmesidir. Kabakulak kolaylıkla kişiden kişiye bulaşabilir. Bulaşma nedenleri şöyle sıralanır:
Bazı kişileri kabakulak hastalığına yakalanma riski daha yüksektir. Bu kişiler şöyle sıralanır:
Viral bir enfeksiyon olan kabakulak hastalığını taşıyan kişiler öksürme, hapşırma, konuşma esnasında damlacıkların havaya karışmasından kaynaklı olarak diğer kişilere bulaştırır. Bu damlacıklar etrafta bulunan eşyaların da üzerine gelerek başkasının o eşyayı teması durumunda yayılabilir.
Kabakulak virüsünden kaynaklı olarak ortaya çıkan kabakulak hastalığı ateş, tükürük bezlerinde şişme, lenf bezlerinde ağrı, baş ağrısı, kas ağrısı, halsizlik ve iştahsızlıktır.
Kabakulak belirtileri şu şekilde listelenebilir:
Kabakulak hastalığının en belirgin özelliği bademciklerin yana doğru itilmiş olması ve tükürük bezlerinde şişme ve kızarıklık oluşmasıdır. Fiziki muayenede vücut sıcaklığı ölçüldükten sonra doğru tanı için kan, idrar ya da tükürük örneği alınarak test yapılabilir. Kabakulak belirtileri görüldüğünde mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Kabakulağın kesin bir tedavisi yoktur. Bütün virüs hastalıklarında olduğu gibi vücudun kendi özel direnç ve dayanma gücüyle atlatılan bir hastalıktır. Genellikle pek bir problem olmadan düzelir. Ama nadiren de olsa komplikasyonlara sebep olabilir.
Kabakulakta destek tedavi planlanır. Ateş için ateş düşürücü verilir. Hastanın iyi beslenmesi, bol sıvı alması çok önemlidir. Virüslere karşı etkili antiviral ilaçlar kullanılabilir ancak hastanın kendi direnci ile geçmesi de beklenebilir. Hasta yakından takip edilmelidir. Hastanın kulaklarına zarar vermeye başladığı zaman kulaklarda çınlamalar, işitmede yavaş yavaş azalma ile kendini gösterebilir. Bu durumda iltihabın daha saldırgan ilerlemesini durdurmak için kortizon tedavisi planlanabilir. Ancak kortizonun faydaları varken zararları da olduğundan çok dikkatli kullanılması gerekir. Bu durumda antiviral ilaçların dozları artırılabilir. Tedavi hastanın durumuna ve şikayetlerine göre birçok şekilde düzenlenebilir. 1 hafta 10 gün içinde hastalığın düzelmesi beklenir.
Kabakulak bazen komplikasyonlara neden olabilir. En önemli komplikasyonu; iç kulaktaki salyangoz denilen organın yine aynı mumps virüsü ile iltihaplanması ile oluşan sağırlıklardır. Bu sağırlık dereceleri değişebilir, tam sağırlığa kadar gidebilir. Ayrıca kan ile tüm vücuda yayılıp, üreme hücrelerinin üretildiği organlara ulaşırsa kısırlık yapma tehlikesi de vardır.
Nadiren beyin zarına ulaşırsa menenjite neden olacağı için yaşam kayıplarına kadar gidebilecek sorunlar doğurabilir. Kabakulakta aşağıda yer alan belirtilerin olup olmadığı bir uzman tarafından yakından takip edilmelidir.
Kabakulak genellikle çocukluk çağlarında görülen bir hastalıktır. Erişkin dönemde de ortaya çıkabilir. Kabakulağın çocukluk çağlarda geçirilmesi tercih edilir. Erişkin dönemde kabakulak geçirildiği zaman komplikasyon riskleri de artmaktadır.
Kabakulak aşısı kızamık ve kızamıkçıkla beraber karma aşı olarak vurulmaktadır. Sağlık bakanlığı aşı takviminde karma aşılar 12. ay ile 48. aylarda 2 doz olarak uygulanmaktadır.
Klinik bulgular kabakulak tanısı için genellikle yeterli olmaktadır. Belirtilerin hafif olduğu durumlarda Kabakulak IgM ve Kabakulak IgG testleri kabakulak hastalığı tanısında kullanılan ELISA testleridir. Bu testlere kan örneğinden bakılmaktadır.
Kabakulak aşısı oldukça güvenilir ve etkili bir aşıdır. Kabakulaktan yüzde yüze yakın bir koruma sağlar.
Kabakulak belirtilerinin 1 hafta 10 gün içinde hastalığın düzelmesi beklenir.
Yetişkinlerde de çocuklarda da kabakulak hastanın kendi bağışıklığı ile geçer. Tedavide sadece ateş kontrolü, halsizlik giderilmesi gibi destek tedavi planlanmaktadır. Çocuklardan farklı olarak ergenlikten sonra görülen kabakulakta komplikasyonlar daha sık görülmektedir.
Ergenlik döneminde geçirilen kabakulak hastalığı erkeklerde testislerde enfeksiyona sebep olabilir. Bu nedenle erkeklerde kısırlık nedenleri arasında yer almaktadır.
Kabakulak hastalığının neden olduğu en önemli komplikasyonlar arasında; sağırlık, kısırlık ve nadir olarak menenjit hastalığı bulunmaktadır.
Kabakulak hastalığı çocuklarda görüldüğünde Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve KBB bölümlerine başvurulabilir. Yetişkinler ise KBB ve Enfeksiyon Hastalıkları bölümlerine başvurmalıdır.
Kabakulak yetişkinler de görülür. Hemen hemen herkeste aynı belirtilerle yaşanır ancak yetişkinlerde komplikasyon riski daha yüksektir.
Kabakulak herkeste aynı şekilde anlaşılır. Bebeklerde de yanağın genişlemesi, kulak çevresindeki dokuların kalınlaşması ile kabakulak geçirdiği anlaşılabilir. Genellikle tek taraflıdır. Çift taraflı da olabilir.
Kabakulak yanak ve kulağa yakın bölgede ağrı yapar.
Genellikle çift tarafta görülür ancak bazı durumlarda tek tarafta da gelişebilir.
Hastalığın spesifik bir tedavisi yoktur, yakından gözlenerek takip edilmelidir. Kabakulak hastanın kendi bağışıklığı ile geçer. Tedavide sadece ateş kontrolü, halsizlik giderilmesi gibi destek tedavi planlanır.
Hemen hemen herkes kabakulak geçirir ya da aşılanarak pasif bağışıklık sağlanmış olur. Ya insanlar geçirerek aktif bağışık olurlar ya da aşılanarak pasif bağışıklık elde edilir.
Hamilelikte ilk üç ay içinde kabakulak geçirmek gebe için kritik durumlara neden olabilir, nadiren gebelik düşükle de sonlanabilir. Düşük oluşmazsa anne karnındaki bebeğin gelişiminde herhangi olumsuz gelişme söz konusu olmaz. Kabakulak geçirmeyen veya kabakulak aşısı olmayan bir kişinin gebe kalması az da olsa riskli olabilir.
Kabakulaktan erişkin dönemde korunmak gerekir ama çocukluk döneminde özellikle herkesin kabakulak geçirmesi tercih edilir. Kabakulak aşısı olmadığı dönemlerde, herhangi bir çocuk kabakulak geçirdiğinde diğer henüz hastalığa yakalanmamış çocuklar da hastalığı kapsın diye aynı ortamda bulundurulurlardı. Yetişkin dönemde hastalık pek çok riske neden olabildiği için herkesin çocukluk çağlarda geçirmesi çok daha sağlıklı olmaktadır.
İnfluenza gibi grip yapan diğer virüslerde olduğu gibi, mutasyon yaptığı gösterilmiş bir virüs değildir. Dolayısıyla bir kişi bir kere geçirdiğinde bir daha kabakulağa yakalanmaz.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 29 Kasım 2024
Yayınlanma Tarihi: 26 Ekim 2023
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.