Karın zarı kanseri veya tıp dilindeki adıyla ‘peritoneal karsinomatozis’ diğer organları etkileyen kanserlerle birlikte ortaya çıkıyor. Tedavisi zor ve hastalığın gidişatını kötü etkileyen bir durum olarak ön plana çıkan karın zarı kanserinin tedavi edilebilmesi için altta yatan kanserin belirlenmesi gerekiyor.
Karın zarı ya da periton, karın duvarlarının iç yüzünü ve bu boşlukta yer alan tüm organları koruyan ve saran zardır. Periton, bağ dokularıyla karın duvarının iç yüzüne ve organlara yapışıktır.
Karın içi organları kaplayan ince bir tabaka olan karın zarının (peritonun) kötü huylu tümör hücreleri tarafından tutulmasına ya da etkilenmesine peritoneal karsinomatozis yani karın zarı kanseri denir. Genellikle ileri evrelerde teşhis edilen bu kanser türü başka bir kanserin karın zarına yayılması sonucu oluşur. Ancak nadiren başka sebebe bağlı olmayan primer periton kanseri de olabilir.
Karın zarı kanserine yol açan bazı kanser türleri vardır. Bunlar ise yumurtalık, rahim veya rahim ağzı gibi jinekolojik kanserler ile kalın barsak, mide, pankreas, safra kesesi, safra yolları gibi gastrointestinal sistem kanserleridir. Bazen meme ve akciğer kanseri de karın zarına yayılıp peritoneal karsinomatozis yapabilir. Direkt peritonun kendi kanseri mezotelyoma da görülebilir. Mezotelyoma özellikle evleri boyamada asbestin yaygın kullanıldığı Nevşehir’in bazı bölgelerinde aynı ailede çok fazla kişide görülmüştür ancak çok nadir bir tümördür. Bazen apendiks organında görülen mukosel de yaygın karın zarı kanserine sebep olabilmektedir.
Karın zarı kanserinin nedeni tam bilinmese de, periton hücrelerinde oluşan mutasyonla kontrol dışı büyümeyle kanser başlamaktadır. Peritoneal karsinomatozis daima ilerlemiş kanser hastalığının bir göstergesidir ve belirgin olarak azalmış yaşam beklentisi ile beraber seyreder. Peritonun tümöral tutulumu ciddi bir tıbbi tedavi sorunu oluşturmaktadır çünkü tedavisi zor hatta imkansızdır. Periton içerisine yerleşmiş olan tümör hücreleri peritonun açıklıklarından bütün peritona ve altındaki organlara yayılabilir. Peritoneal karsinomatozis olan kişilerde karın zarı etkilendiği için karında yoğun su birikmesi görülür. Peritoneal karsinomatozis bebeklerde ve çocuklarda çok nadirdir ama bazı çocukluk çağı kanserlerinde de görülebilir.
Karın zarı kanserinin, ilk evresi boyunca hiç belirti göstermeyebilir. Sebep olan kanser araştırılırken hastanın tomografi veya PET gibi sonuçlarında karın zarı tutulumu görülür. Ameliyat için açılan hastanın karın zarında yama tarzında tümör odakları görülebilir. İlerleyen dönemde ise şu belirtiler başlayabilir:
Tümör hücrelerinin büyümesi karın içindeki diğer organlarda fonksiyon bozukluklarına sebep olabilir. Örnek olarak, bağırsaklarda daralmaya bağlı tıkanıklıklar veya idrar akışının engellenmesine bağlı böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir.
Nedeni belli olmayan karın zarı kanserine yakalanma konusunda yapılan araştırmalarda bazı kişilerin risk taşıdığı düşünülmektedir.
Karın zarı kanserinin erken teşhisinde, hastalığa yakalanma riski yüksek olan kişilerde etkili olan tek bir tarama testi yoktur. Ortaya çıkan belirtiler ile yapılan fizik muayenede uzman hekimlerin şüphelenmesiyle teşhis konulmaktadır
Kan testleri: CA-125 değeri karın zarı kanseri olanlarda kanda yüksek çıkabilir. Ancak CA-125'in seviyeleri, pelvik enfeksiyonlardan hamileliğe kadar birçok sorunda ve diğer kanserlerde de yükselebilir. Ayrımı dikkatli yapmak gerekir.
Görüntüleme testleri: Onkolojik radyolojik testler, karın zarı kanserinin değerlendirilmesinde etkilidir. Karın ultrasonu (ve bazen transvajinal ultrason) çok sık kullanılmaktadır. Karın ve pelvis (kasık) bölgesinin manyetik rezonans (MR) veya bilgisayarlı tomografi (BT) taraması da karın zarı kanserinin teşhisinde kullanılmaktadır. Hastalık teşhis edildikten sonra tedavinin değerlendirilmesinde PET-BT yapılması önemlidir.
Biyopsi ve laparoskopi: Bazı kanser türlerinin teşhisi netleştirmek için biyopsi önemli bir testtir. Laparoskopi sırasında karın cildine birkaç küçük kesiyle doku örnekleri alınır. Bu parçaların kanserli hücre olup olmadığı laboratuvarda analiz edilir. Asit mevcut olduğunda ise sıvının bir kısmını boşaltmak parasentez adı verilen işlem ile yapılabilir. Bu sıvı, kanser hücrelerinin var olduğunu kanıtlamak için mikroskop altında incelenmelidir.
Karın zarı kanseri genellikle başka bir tümörden yayılan invaziv kanserin ileri bir formu olduğundan tedavisi zor olabilir. Çoğu peritoneal karsinomatozis tümörü kemoterapiye yanıt olarak çok fazla küçülmez. Bu nedenle, birçok doktor semptomları yönetmek, ağrıyı hafifletmek ve yaşam kalitesini iyileştirmek için palyatif bakıma odaklanır. Maalesef tedavide çok fazla bir seçenek de yoktur. Peritoneal karsinomatozaya sebep olan altta yatan kanserin tedavi edilmesi esastır. Kanserin yayılmış olduğu karın zarının soyulması, kanser sıçramış organların çıkarılması ve aynı ameliyatta karın içine özel hazırlanmış ısıtılmış kemoterapi verilmesi şeklinde bir tedavi yöntemi birçok merkezde uygulanmaktadır.
Sitoredüktif cerrahi (karın içindeki tüm görünür tümörleri çıkarmak) ve hipertermik karın içi kemoterapi yani HIPEC adı verilen bu yöntemden, yumurtalık kanseri, apendiks kanseri ve karın zarı kanseri hastaları belirgin fayda sağlamaktadır. Kalın bağırsak kanseri hastaları bu tedaviden orta düzeyde yarar elde etmektedir. Mide, pankreas ve karaciğer kanserlerinde ise belirgin bir yarar sağlanamamaktadır.
Hipertermik karın içi kemoterapi (karın içi sıcak kemoterapi) kanser tedavisinde son yıllarda sık kullanılmaktadır. HIPEC olarak adlandırılan karın içi sıcak kemoterapi uygulaması, hem hastanın yaşam süresinin uzatılması hem de hayat kalitesinin yükseltilmesi için yapılmaktadır. Karın içi kanserlerde tümör, peritona da sıçramaktadır. Kanserin ilerleyen evresinde ortaya çıkan bu durum sonucunda hastaya damar yoluyla uygulanan ilaçlar istenilen düzeyde etkili olmayabilir. Bu nedenle HİPEC diğer tedavinin yetersiz kaldığı durumlarda uygulanan bir yöntemdir. HIPEC, karın dışı organlara yayılmış yani metastaz yapmış olan kanser türlerinde (beyin, kemikler, akciğer gibi) yapılmaz.
Peritonektomi, peritonu çıkarmak için yapılan ameliyattır. Tümörle kaplı olan periton ile tutulum olan organ ya da organlar temizlenerek karın içinin mümkün olduğunca tümörden temizlenmesi işlemidir. Bu işleme, “sitoredüktif cerrahi+peritonektomi” adı verilmektedir.
Karın zarı kanserinin neden olduğu hastalık nedeniyle ortaya çıkan kusma, bulantı, idrar ve dışkı alışkanlığı değişiklikler kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyecektir. Tedavi edilmediği zaman kısa sürede ölüm riski maalesef mevcuttur.
Karın zarı kanseri maalesef çoğu zaman ilerlemiş kanseri gösterdiğinden tedavisi çok zor hatta imkansızdır. Ama hastanın şikayetlerine sebep olan başta karın içi su toplanması olmak üzere diğer belirtilerini azaltmak mümkündür.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 5 Şubat 2025
Yayınlanma Tarihi: 28 Haziran 2021
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.