Dünya sağlık örgütüne göre İnfertilite, 12 ay veya daha uzun süreli korunmasız düzenli cinsel ilişkiden sonra gebelik elde edilememesi olarak tanımlanan, erkek veya kadın üreme sisteminin bir hastalığı olarak tanımlanmaktadır. Çabalamaya ve bilinen bir soruna rağmen hamile kalınamaması çiftlerden birinde infertilitenin söz konusu olduğu şüphesini doğurur.
Halk arasında kısırlık olarak bilinen infertilite, doğum kontrolü uygulanmadığı halde düzenli cinsel ilişkiye girilmesine rağmen bir yıl boyunca hamile kalamama olarak tanımlanmaktadır. İnfertilitede çocuk sahibi olmak için çabalanmasına rağmen doğal yollardan çocuk sahibi olunamaz.
Kısırlık çoğu zaman belirti vermese de, adet düzensizlikleri yumurtlama probleminin işareti olabilmektedir. 35 yaşından genç kadınlarda 1 yıllık denemeye rağmen gebelik olmaması durumunda doktora başvurulabilir. 35- 40 yaş arasında ise altı aylık deneme yeterli görülmektedir. 40 yaşından sonra çocuk sahibi olmayı arzulayan çiftler için uzman hekim tarafından uygun görülen tetkikler sonrası tedaviye en kısa sürede başlanmaktadır. Eşler arasında bilinen bir kısırlık problemi varsa, düzensiz veya ağrılı adet döngüleri varsa, genital enfeksiyon geçirildiyse, tekrarlayan düşükler, kanser tedavisi görmüş ise veya bilinen endometriozis varsa bu durumlarda daha erken tetkik ve tedaviye başlanabilmektedir.
Kadınlarda gebelik oluşumu için pek çok faktörün bir arada olması gereklidir. Bu faktörler şunları içerir;
Kadınlardaki bu işleyişi engelleyecek herhangi bir durum kısırlığa sebep olabilmektedir.
Erkeklerde kadınlarda olduğu gibi bir yıllık korunmasız düzenli ilişkiye rağmen çocuk sahibi olunamadığında kısırlık tanısı alabilmektedir. Erkeklerde kısırlık belirtisi çoğu zaman yoktur. Ancak bazılarında edinilmiş hastalıklar, hormonal dengesizlik, testis etrafında genişlemiş damar yapıları veya spermin geçişini engelleyen durumlar söz konusu olabilir. Kısaca erkeklerde görülen şu belirtiler durumlar kısırlık işareti olabilir;
Kısırlık kriteri bir yıllık düzenli korunmasız ilişki olsa da, bu belirtilerden herhangi biri varsa veya daha önce genital organlarla ilgili bir ameliyat ya da hastalık geçirilmiş ise daha erken sürede bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
Kısırlık; hiç çocuk sahibi olamamak olduğu gibi, bir ya da daha fazla çocuğu olduğu halde sonradan çiftlerin istemesine rağmen bir yıldan uzun süre çocuk sahibi olamaması da söz konusu olabilmektedir. Hiç çocuk olmamasına primer (birincil) infertilite, sonradan istediği halde tekrar çocuk sahibi olamamaya sekonder (ikincil) infertilite olarak tanımlanmaktadır. İkisinin de sebepleri aynı ya da farklı olabilmektedir.
Kısırlık belirtisi olarak en net hamile kalamama olarak tanımlanır. Çocuk sahibi olunmadığı anlaşılana kadar kısırlık belirtisi olup olmadığı fark edilmeyebilir. Kısırlık semptomları kadınlarda ve erkeklerde farklı şekilde kendini gösterebilir. Kadınlarda vajinal kanama, düzensiz adet görme ya da adet görememe olarak görülen kısırlık belirtileri, erkeklerde penis bozuklukları ve boşalma problemi olarak kendini gösterir.
Kadınlar ve erkeklerde ortaya çıkan en kapsayıcı belirtileri şunları içerir;
Korunmasız ilişkiye rağmen çocuk sahibi olamamak infertilitenin en belirgin belirtisidir. Bunun yanında 35 yaş üstü kadınlarda bu süre 6 aya kadar inebilir. Bunun yanında daha önceki gebeliklerin başarısızlıkla da sonuçlanması kısırlığın oluşmasına zemin hazırlayabilir.
Erkeklerde kısırlık belirtileri, sperm sayısının düşük olması, sperm hareketliliğinin azlığı, meni içerisinde sperm yer almaması, ereksiyon problemleri, cinsel istekte azalma olması olarak sıralanabilir. Bunların yanında testiste ağrı, şişlik ve meme büyümesi de erkeklerde kısırlık belirtileri arasında yer alır. Erkek kısırlığının en yaygın nedeni spermle ilgili meydana gelen problemlerdir.
Erkeklerde kısırlık belirtileri şöyle sıralanabilir:
Erkeklerde kısırlık belirtilerinin görülmesi durumunda erken teşhis için bir üroloji uzmanına başvurmak önemlidir Bu noktada kişinin sperm analizi yapılarak, sperm sayısı ve kalitesi hakkında detaylı bilgi alınır.
Kadınlarda kısırlık belirtileri, fallop tüplerinde sorun oluşması, hormonal dengesizlikler, yumurtalama problemleri, adet düzensizliği ve cilt sorunları şeklinde kendini gösterir. Kadınlar oluşan kısırlık belirtileri bazen açık görülmeyebilir ve yalnızca çocuk sahibi olamama durumunda fark edilir.
Kadınlarda kısırlık belirtileri şöyle sıralanabilir:
Kadınlarda kısırlık belirtilerinin görülmesi durumunda kadın doğum uzmanına başvurmak ve hormon testleri yaptırmak erken teşhis açısından önemlidir.
Kısırlık en temel tanımıyla belli bir süre içinde gebelik elde edilememesidir. Bunun sebebinin bulunması için kadınlarda ve erkeklerde muayene sonrası yapılabilecek testler mevcuttur. Hormon tahlili, sperm analizi, rahim filmi çekilmesi, yumurtlamanın kontrolü, laparoskopi ve histeroskopi bu tetkikler içerisinde yer almaktadır.
Tespit edilecek soruna göre tedavi seçenekleri değişmektedir. Bazen kadın ve erkeğe hormon tedavisi verilerek, bazı durumlarda ise yumurtlamanın sağlanması ile veya bir cerrahi işlem ile sorun çözülebilirken, bazı hallerde aşılama veya tüp bebek gerekebilmektedir. Burada tedavi şeklini belirleyen nokta ana nedenin bulunmasıdır. Günümüzde kısırlık konusunda son derece modern tekniklerden faydalanılmakta ve oldukça başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Erkek kısırlığının tanısı hormon tetkikleri, sperm analizi, görüntüleme teknikleri veya bazen cerrahi ile konulabilmektedir. Bunun sonrasındaki aşamada eğer yeterli sayı ve kalitede sperm varsa aşılama denenebilmektedir. Ancak bazı hastalarda bunun için bile yeterli sperm olmayabilir, bu durumda tüp bebek tedavisi devreye girebilir. Tüp bebekte kullanılacak sağlıklı sperm normal ejakulasyon ya da cerrahi ile dokudan direk olarak elde edilebilir.
Bazı genetik hastalıklarda veya gelişimsel problemlerde kısırlık doğuştan olabilir. Fakat bu durumlar çoğu zaman önceden tanı alabilmektedir.
Kısırlık riskini artıran bazı belirleyici kriterler bulunmaktadır. Bu kriterler kısaca şu şekilde sıralanabilir;
İnfertilite yani kısırlık çok sebepli olduğundan bu durumla alakalı çok fazla bilgi kirliliği bulunmaktadır. Toplumda infertiliteye iyi geldiği söylenen pek çok bitkisel ürün veya takviye edici gıda satılmaktadır. Bunların bir kısmı sağlıklı olmayan şartlarda bile üretilebilmektedir. Anne ve baba olmak isteyen bireylerin bu tür şifa sağlayacağı düşünülen bitkileri bir hekim gözetiminde seçerek kullanılması önerilmektedir. Çiftler sağlıklı yaşıyor ve besleniyorsa hekim tarafından bu tür ürünlerin kullanmasına gerek görülmeyebilir.
Çocuk sahibi olmanın en temel basamağı sağlıklı bir yaşam şeklinin benimsenmesi olarak kabul edilebilir. Daha uzun ömürlü, kaliteli ve sağlıklı bir yaşam için vücut sağlığının bazı şartlar esas alınarak korunması üreme sağlığı için de oldukça önem arz eder. Kısırlığı (infertiliteyi) önlemek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar;
Kısırlık belirtileri her yaşta olan kişilerde görülebilir fakat en net belirtisi çocuk olmadığı zaman görülür. Kadınlarda 30 yaş sonrasunda yumurta rezervi azalmaya başlar 35 yaş sonrası doğurganlık düşer. Erken menopoz gibi durumlar 40 yaş öncesinde kısırlığa neden olabilir. Erkeklerde kısırlık belirtileri ise her yaşta görülebilir, ancak 40 yaşından sonra sperm kalitesi ve hareketliliği azalır.
Kısırlık belirtileri, kısırlığın altında yatan nedene bağlı olarak farklılık gösterir ve kendiliğinde yok olmaz. Kısırlık belirtileri hormonal dengesizliğe bağlı olarak ortaya çıkıyorsa ilaç tedavisiyle birkaç ay içinde düzelebilir. Polikistik over sendromu nedeniyle kadınlarda görülüyorsa tedavi uzun süreler devam eder. Yaş ilerledikçe doğurganlık sorunları kalıcı olarak kendini gösterebilir.
Güncelleme Tarihi : 24 Ekim 2024
Yayınlanma Tarihi: 18 Mart 2024
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.