Böbrek kumu, kramp, sırt ağrısı, idrarda yanma ve mide bulantısına neden olabilen, böbreklerin içerisindeki mineraller ve tuzların çözünemeyerek idrarda birikmesi ile oluşan sert yapılardır. Beslenme şekli, vücut ağırlığı, bazı tıbbi durumlar ve ilaçlar böbrek kumlarının nedenleri arasındadır. Böbrek taşları böbreklerden mesaneye kadar idrar yolunun birçok bölümünü etkileyebilir. Sağlık Destek Sitesi Antalya Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Op. Dr. A. Egemen İşgören, kum dökme ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
Kum dökme, sistin, fosfat, oksalat gibi mineral ve tuzların böbrek içerisinde oluşarak, idrarda çözünememesi ve sert tortu halini almasıdır. Halk arasında kum olarak adlandırılan hastalık 5 mm’den küçük taşlardır. Böbrek kumları boyutuna bağlı olarak farkına varılmayabilir. Fakat küçük taşlar bile idrar yoluyla vücuttan çıkarken aşırı ağrıya sebep olabilir. Bol sıvı tüketimi, üç hafta içerisinde böbrek kumu dışarıya atılabilir.
Sırtta veya yanlarda ağrı, idrar yaparken ağrı ve yanma, kötü kokulu idrar yapma, idrarda kan, mide bulantısı ve kusma böbrekte kum olması ya da kum dökmede görülen belirtilerdir. Küçük taşlar idrar yolundan geçebiliyor ancak daha büyük olanlar için ameliyat olunması gerekebiliyor.
Böbrekte kum olması durumunda görülen belirtiler şunlardır:
Kadınlarda kum dökme belirtileri, idrar yaparken yanma, idrardan gelen kötü koku, sürekli idrara çıkma isteği şeklinde görülebilir. Erkeklerle aynı belirtileri gösterebilir. Böbrekte yıllarca kum olabilir ve hiç belirti vermeyebilir. Kum büyüdükçe ve taşa dönüştükçe şikayetler başlar. Kadınlarda görülen kum belirtileri şöyle sıralanır:
Yetersiz sıvı tüketimi, aşırı kilo, ilaçlar ve gıda takviyeleri, gastrointestinal sistem hastalıkları ve paratiroid bezlerinin çok çalışmasına bağlı idrarda kalsiyum birikmesi böbrekten kum oluşmasının nedenleri arasında yer alır. Börekte taş ya da kum oluşumu genellikle idrar içerisinde mineral ve tuzların birikerek atılmamasından kaynaklanır.
İdrarda ilki su, diğeri ile bu su içerisine çözünmüş halde bulunan maddeler olmak üzere iki tür bileşen vardır. Böbrek kumları, idrardaki sıvı kısmın bu sıvının seyreltebileceğinden daha fazla kristal (kalsiyum, oksalat ve ürik asit gibi) oluşturan madde içerdiği durumlarda meydana gelir. Böbrek taşları, böbrekten mesaneye kadar idrar yolunun herhangi bir bölümünü etkiler. Çoğu zaman, idrar yoğun hale geldiğinde minerallerin kristalleşmesi ve birbirine yapışması için uygun koşullar oluşur ve bu süreç taş oluşumu ile sonuçlanır.
Böbrekte taş oluşmasına neden olan maddeler şöyle sıralanabilir:
Böbrekte oluşan kum, kramp benzeri ağrıların oluşması, idrara çıkıldığında oluşan yanma ve idrar renginden dolayı anlaşılabilir. Böbrek kumu ya da taşı genellikle böbreğin içinde hareket edene veya böbrekleri ve mesaneyi birbirine bağlayan tüpler olan üreterlere geçene kadar şikayete neden olmayabilir. Üreterlere geçerse, idrar akışını engeller ve dolayısıyla böbreğin şişmesine, devamında kramp benzeri ağrılara sebebiyet verir.
Böbrek taşının neden olduğu ağrının şiddeti ve hissedildiği bölge, taş idrar kanalında yer değiştirdiğinde veya yarattığı tıkanıklığın arttığı durumlarda değişebilir.
Uzman doktor böbrek kumu ya da taşı olduğundan şüphelenirse aşağıdaki tetkikleri isteyebilir;
Böbrek taşının türünü bilmek, nedeninin belirlenmesine yardımcı olur ve daha fazla böbrek taşı oluşturma riskini azaltmaya yönelik adımların atılmasını sağlar. Mümkünse, böbrek taşınızı düşürürseniz kurtarmaya çalışın, böylece analiz için doktorunuza getirebilirsiniz.
Böbrek taşlarının tedavisi, taşın türüne ve nedenine bağlı olarak değişir. Basit şikayetlere neden olan küçük taşlar cerrahi tedavi gerektirmez. Böbrek taşlarını düşürmek oldukça acı verici olabilir, ancak taşlar zamanında fark edilirlerse genellikle kalıcı hasara neden olmazlar. Kişinin durumuna bağlı olarak, böbrek taşı düşürmek için ağrı kesici ve bol su içmekten başka bir şeye ihtiyaç olmayabilir. Diğer durumlarda örneğin; taşlar idrar yolunda takılırsa, idrar yolu enfeksiyonuyla ilişkiliyse veya ek sorunlara neden olursa ameliyat gerekebilir.
Tekrar taş geliştirme riski yüksekse, uzman doktor tekrarlayan böbrek taşı riskini azaltmak için önleyici tedavi önerebilir.
İlaçlar idrardaki mineral ve tuz miktarını kontrol edebilir ve belirli türde taşları oluşturan kişilerde yardımcı olabilir. Doktorunuzun reçete ettiği ilaç türü, sahip olduğunuz böbrek taşlarının türüne bağlı olacaktır.
Kalsiyum taşlarının oluşmasını önlemeye yardımcı olmak için doktor önerisi ile idrar söktürücü ilaçlar veya fosfat içeren bir müstahzar kullanılabilir.
Kanınızdaki ve idrarınızdaki ürik asit düzeylerini düşürmek ve idrarınızı alkali pH’da tutmak için bir ilaç kullanmak fayda sağlayacaktır.
Strüvit taşlarını önlemek için idrar akışını ve miktarını artırmak için su tüketimini arttırmak da dahil olmak üzere, idrarınızı enfeksiyona neden olan bakterilerden koruyacak önlem ve tedaviler uygulanabilir. Nadir durumlarda, küçük veya aralıklı dozlarda uzun süreli antibiyotik kullanımı faydalı olabilir.
Tuz ve protein açısından daha düşük bir diyetin yanı sıra, daha fazla idrar üretmeniz için daha fazla sıvı içmeniz gerekir. Bu tek başına yardımcı olmazsa, idrardaki sistin çözünürlüğünü artıran bir ilaç da reçete edilebilir.
Böbrek kumu, 5mm’den küçük olduğu durumda bol sıvı tüketimi ile beraber idrar yolunda vücuttan atılabilir. Tedavi olarak da ağrı kesici verilebilir. Böbrek kumu dökümünde şu yöntemler kullanılır:
Günde 2 ila 3 litre kadar içmek idrarınızı seyrelterek taş oluşumunu engelleyeceği gibi taşın düşmesini de hızlandıracaktır.
Ağrı kesici ilaçlar taş düşerken yaşayacağınız rahatsızlığı azaltacağı gibi taşın böbrek kanalında neden olduğu ödemi de azaltarak taşın düşmesini kolaylaştırır.
Alfa bloker olarak bilinen bu ilaç tür ilaçlar üreterinizdeki kasları da gevşeterek böbrek taşını daha hızlı ve daha az ağrıyla düşürmenize yardımcı olur.
Böbrek kumunu dökmeye yardımcı olan en etkili yöntemlerden bir tanesi fazla sıvı tüketimidir. Böbrek kumunu dökmeye yardımcı olan yöntemler şöyle sıralanır:
Böbrek taşı öyküsü olan kişiler için önerilen genellikle günde yaklaşık 2 litre idrar üretecek kadar sıvı içmeleridir. Sıcak ve kuru bir iklimde yaşıyorsanız veya sık sık egzersiz yapıyorsanız, yeterli idrar üretmek için daha fazla su içmeniz gerekebilir. İdrarınız berrak olması yeterince su içtiğinizin bir göstergesidir.
Kalsiyum oksalat taşları oluşturma eğilimindeyseniz, oksalat bakımından zengin gıdaları kısıtlamanız gerekebilir. Bunlara pancar, bamya, ıspanak, pazı, tatlı patates, fındık, çay, çikolata, karabiber ve soya ürünleri dahildir.
Yediğiniz tuz miktarını azaltın ve baklagiller gibi hayvansal olmayan protein kaynaklarını seçin.
Yiyeceklerdeki kalsiyumun böbrek taşı riskiniz üzerinde bir etkisi yoktur. Doktor tarafından aksi önerilmedikçe, kalsiyum açısından zengin yiyecekler yemeye devam edin.
Yemeklerle birlikte takviye alarak riski azaltabilirsiniz. Kalsiyum oranı düşük diyetler bazı insanlarda böbrek taşı oluşumunu artırabilir.
Doktorunuzdan, böbrek taşı riskinizi azaltan bir beslenme planı geliştirmenize yardımcı olabilecek bir diyetisyene başvurmasını isteyin.
Küçük taşlar idrar yolundan geçebiliyor ancak daha büyük olanlar için ameliyat olunması gerekebiliyor.
Böbrek kumu görüntüsü büyüklüğüne göre bir kum tanesine bazen de nohut kadar büyük bir taşı andırabilir.
Limon suyu, böbrek taşlarının oluşmasını önlemeye yardımcı olabilecek sitrat açısından zengindir. Sitrat limon, misket limonu, portakal ve kavun dahil olmak üzere birçok narenciye meyvesinde bulunur. Ayrıca araştırmalar, kahvenin böbrek taşı geliştirme riskinizi azaltabileceğini gösterir.
Böbrek kumu görüldüğü takdirde eklenmiş şeker veya fruktoz mısır şurubu içeren soda ve diğer içeceklerden kaçınılması gerekir.
Hasta uygulanan ilaç tedavisine ek olarak bol sıvı almalıdır.
Kalsiyum taşları: Çoğu böbrek taşı genellikle kalsiyum oksalat formundaki kalsiyum taşlarıdır. Oksalat, karaciğer tarafından günlük olarak üretilen veya diyetten kaynaklanan bir maddedir. Bazı meyve ve sebzelerin yanı sıra fındık ve çikolata da yüksek oksalat içeriğine sahiptir. Diyet faktörleri, yüksek doz D vitamini, bağırsak baypas ameliyatı ve çeşitli metabolik bozukluklar idrardaki kalsiyum veya oksalat miktarını artırabilir. Kalsiyum taşları kalsiyum fosfat şeklinde de oluşabilir. Bu tip taş metabolik durumlarda daha sık görülür. Migren veya nöbet tedavisinde kullanılan bazı ilaçlarla da ilişkili olabilir.
Struvit taşları: Struvit taşları, idrar yolu enfeksiyonuna bağlı oluşur.
Ürik asit taşları: Kronik ishal veya emilim bozukluğu nedeniyle çok fazla sıvı kaybeden kişilerde, yüksek proteinli beslenen kişilerde ve diyabet veya metabolik sendromu olan kişilerde ürik asit taşları oluşabilir. Bazı genetik faktörler de ürik asit taşı riskini artırabilir.
Sistin taşları: Bu taşlar, böbreklerin çok fazla amino asit salgılamasına neden olan böbrekten aşırı sistin atılımı sonucu kalıtsal bir bozukluğu olan kişilerde gelişir.
Bu sorunun net bir cevabı yoktur. Taşın büyüklüğüne ve taşın idrar kanalının hangi seviyesinde olduğuna göre birkaç gün ile birkaç hafta arasında değişebilir.
Kendiliğinden düşemeyecek adar büyük olan; kanamaya, böbrek hasarına veya devam eden idrar yolu enfeksiyonlarına neden olan böbrek taşları daha kapsamlı tedaviler gerektirir.
Böbrek taşı tekrar riski yüksek bir hastalıktır. Taş öyküsü olan hatların %50’sinde ilk bir yıl içerisinde tekrar ettiği görülmektedir. Bu hastaların 10 yıllık takiplerinde %80 oranında taş tekrarı gözlenir.
Böbrek taşlarının önlenmesi, yaşam tarzı değişiklikleri ve bazı ilaçların kullanılması ile mümkündür.
Kum dökme konusunda şu şikayetlerden herhangi birinde bir uzmana başvurulmalıdır.
Kum dökme şikayetleri görüldüğü takdirde üroloji bölümüne başvurulmalıdır.
Böbrek kumuna iyi geldiği söylenen bazı bitkiler mevcutsa da bunun herhangi bir bilimsel kanıtı yoktur. Böbrek kumu olduğu zaman avokado yaprağı çayı ve gilaburu çayı tüketmekte bir zarar yoktur.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 12 Ocak 2025
Yayınlanma Tarihi: 12 Şubat 2024
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.