Kan kanseri (lösemi), kemik iliği ve lenfatik dokularda bulunan beyaz kan hücrelerinin anormal şekilde büyümesi ve çoğalması ile kan hücrelerinin oluşumunda sorunlara neden olan kan kanseri hastalığıdır. Akut, kronik, miyeloid ve lenfoid olmak üzere farklı türleri bulunmaktadır. Lösemi türlerinde en yaygın belirtiler ateş ve özellikle gece terlemeleri, boyun ve koltuk altı gibi bölgelerdeki lenf bezlerinde şişme, halsizlik ve yorgunluk, kemik ağrısı, kilo kaybı, sık enfeksiyon geçirme, kolay oluşan kanamalar ve morarmalar ile ciltte minik kırmızı lekeler meydana gelmesidir.
Kan kanseri olarak da bilinen lösemi, kemik iliği ve lenfatik sistem gibi kan oluşturan dokularda olgunlaşmamış veya anormal şekilde lökosit (beyaz kan hücresi) üretimine neden olarak normal kan hücrelerinin üretimini baskılayan kötü huylu ve ilerleyici bir hastalıktır. Leukemia olarak da bilinen lösemi (kan kanseri) öncelikle kemik iliğini, daha sonrasında da tüm organları etkiler. Olgunlaşmış akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı şekilde gelişirse kronik ve yavaş seyirlidir. Olgunlaşmamış akyuvarların kontrolsüz artışına bağlı gelişenler ise akut yani hızlı seyirli olarak tanımlanır.
Hızlı seyirli olan kan kanserleri sıklıkla ani ve hızlı başlangıç gösterip özellikle 1-2 ay içerisinde klinik bulgu ve belirti verir. Uzun süren ve dinlenmeyle geçmeyen yorgunluk, enfeksiyon geçirme sıklığında artış, ateş ve gece terlemeleri, daha kolay morarma ve kanama, kilo kaybı, boyun, koltuk altı veya kasıktaki lenf düğümlerinde şişme, nefes darlığı ve hasta hissetmek lösemi hastalığının belirtileridir.
Bu belirtiler ortaya çıktıysa hızlıca uzman hekimce kontrol edilmeli, teşhis konulmalı ve en kısa sürede tedaviye başlanmalıdır.
Aniden ortaya çıkan ve hızlı ilerleyen lösemi türü akut lösemi, yavaş seyreden lösemi türü ise kronik lösemi olarak adlandırılır.
Akut lösemiler de akut lenfoblastik lösemi (ALL) ve akut miyeloblastik lösemi (AML) olmak üzere kendi ikiye ayrılır. Diğer yanda kronik lösemiler de Kronik Lenfositik Lösemi (KLL) ve Kronik Miyeloid Lösemi (KML) olmak üzere kendi alt gruplarına ayrılmaktadır.
Lösemi çeşitleri arasında akut lösemiler son derece ani, agresif ve hızlı ilerleyen bir kan kanseri türüdür. Akut lösemi, zamanında tanı konulup tedaviye başlanmazsa, günler veya haftalar içinde hastanın kaybedilmesine neden olabilir. Kronik lösemi ise çok yavaş seyirde uzun süre sessizce kalabilir ve yıllar içinde ilerleme gösterebilir.
Lösemi hücrelerinin hızla bölünüp hastalığın hızlı ilerlediği lösemi türü akut lösemi olarak açıklanır. Akut lösemisi olan kişiler, lösemi hücrelerinin oluşmasından sonraki haftalar içinde kendilerini hasta olarak hisseder. Özellikle çocuklarda en yaygın olarak görülen lösemi türü olan akut lösemi tedavi edilmezse ciddi tehdit içerir.
Çoğunlukla bu lösemi hücreleri hem olgunlaşmamış hem de olgun kan hücreleri gibi davranır. Bazı hücreler, olmaları gereken hücreler gibi işlev görecek noktaya kadar gelişir; ancak normal hücrelerin yaptığı kadar değildir.
Hastalık tipik olarak akut lösemiye kıyasla daha yavaş bir şekilde seyreder. Kronik lösemisi olan hastalar yıllarca fark edilebilen belirtiler göstermeyebilir. Kronik lösemi erişkin kişilerde çocuklara göre daha sık görülür.
Lösemi’ye, kemik iliğinde ki hücre DNA'larının mutasyona uğraması sonucu normal çalışamaması veya vücutta ki beyaz kan hücrelerinin sayısındaki artışın neden olur. Bunu etkileyen faktörler arasında sigara tüketimi, radyasyon veya kimyasala fazla maruz kalmak, genetik faktör, down sendromu, beslenme bozuklukları ve daha önce alınan kemoterapi tedavileri yer almaktadır.
Lösemiye neden olan durumlar genel hatlarıyla şunları içerir:
Lösemi belirtisi olarak halsizlik ve yorgunluk, gece terlemeleri, ateş, iştahsızlık ve kilo kaybı ile birlikte lenf düğümlerinde şişme, tekrarlayan burun kanamaları, sık yaşanan enfeksiyonlar ve kolayca morarmalar kan kanseri belirtisinin bulgularıdır.
Kemik iliğinde başlayan kan kanseri türü olan lösemi belirtileri şunlardır:
Tüm çocukluk kanserleri göz önüne alındığında bu kanserlerin yaklaşık yüzde 30’unun lösemi olduğu görülmektedir. Çocukluk çağı kanserleri ve lösemi sıklıkla 2-5 yaş ya da 5-10 yaş aralığında görülmektedir. Çocuklarda löseminin çok kapsamlı klinik bulguları olsa da bazı belirtiler hastalığı daha çok ele verir. Çocuklarda lösemi belirtileri şöyle sıralanabilir:
Diğer yandan çocuklarda löseminin nedenlerinden biri de D vitamini eksikliği olarak kabul edilir. Erken yaşta görülen raşitizm ve buna bağlı olarak ortaya çıkan D vitamini eksikliğinin kanser üzerinde etkili olduğunu gösteren çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu nedenle çocukların uygun hava şartlarında ve uzmanların önerdiği saatlerde güneş görmesi çok önemlidir. Lösemide genetik faktörlerin önemi de göz ardı edilmemelidir.
Kan dokularının kanserleşmesi sonucu kan üretilmemesiyle ortaya çıkan enfeksiyon, kanama gibi ciddi şikayetler doğrultusunda lösemi teşhisi için kan ve kemik iliği dokusu örneği alınıp incelemeye gönderilir. Genellikle basit bir kan sayımı ve kandaki hücrelerin mikroskop altında incelenmesi de tanı için yeterlidir. Ancak kesin tanı kemik iliği biyopsisi ile konulmaktadır.
Lösemi teşhisinde faydalanılan yöntemler şöyledir:
Koltuk altı lenf bezlerinde büyüme, ateş, gece terlemeleri, kemik ağrısı, ciltte kırmızı lekeler, kilo kaybı, diş eti kanamaları, tekrarlayan şiddetli enfeksiyonlar, devamlı halsizlik ve yorgun hissetme, sıklaşan burun kanamaları ve nefes darlığı akut lösemi belirtileridir. Fizksel muayenede bulunan bu bulgular sonrasında yapılacak tam kan sayımı ile akut lösemi teşhisi konabilmektedir. Tam kan sayımında; normal kan hücre sayılarının azalması ve “blast” adını verilen kanser hücrelerinin sayısında artış olduğu saptanarak, lösemi tanısı rahatlıkla konulabilir.
Kemik iliğinden alınan biyopsi ile de kanser hücreleri tarafından kemik iliğinin tutulduğu görülebilir. Lösemi tanısında zor olan kısım ise kanser türünün tipini belirlemektir. “İmmun fenotipik” yöntemi, çeşitli sitogenetik ve moleküler testler ile farklı tiplerdeki akut lösemileri birbirinden ayırabilir. Löseminin alt türünün belirlenmesi tedavi sürecini doğrudan ilgilendirdiği için çok önemlidir. Çünkü löseminin tüm alt tipleri için farklı tedavi yöntemleri bulunur.
Eğer hastaya akut lösemi teşhisi konulduysa risk durumları saptanmaya çalışılır. Yetişkinlerde akut lösemi tanısı konulduğunda, hastaların % 70-80’ninden fazlasının yüksek risk grubuna girdiği bilinmekte. Bu da lösemi kontrol altına alınsa bile çok kısa sürede tekrarlayabilir anlamına gelmektedir.
Lösemi tedavisi birçok disiplini ilgilendirir. Tam donanımlı hastanelerde yetişkin ve çocuk hematoloji uzmanları tarafından tedavi edilir. Lösemi tedavi edilen onkoloji merkezi, kemoterapi uygulaması amacı ile iyi yetişmiş bir hemşire ekibi, 24 saat hizmet veren teşekküllü bir kan bankası, enfeksiyon hastalıkları uzmanı, gereğinde ışın tedavisi vermek açısından radyasyon onkolojisi uzmanı ve sofistike laboratuvar alt yapısı bulunması gerekmektedir.
Lösemi tedavi edilebilen bir hastalık olup, son yıllarda keşfedilen pek çok yeni yöntem ile tedavinin başarı oranı da her geçen gün artmaktadır. Yeni kemoterapötik ajanların keşfi, hedefe yönelik moleküler ilaçlar ve biyolojik ilaç tedavilerinin günlük kullanıma girmesi, gelişmiş radyoterapi cihazlarının geliştirilmesi, kemik iliği nakliyle ilişkili gelişmeler, hastaların yaşam sürelerinin uzatılmasında ve hastalığın tam olarak tedavi edilmesinde büyük aşamalar kat edilmesine sebep olmuştur.
Lösemi tedavisi için akla gelen ilk tedavi yöntemi kemoterapidir. Kemoterapi ilaçlarının tipi, dozu, uygulama yolu löseminin tipine göre farklılık gösterebilir. Yaklaşık 24 ay süren kemoterapi tedavisi dışında kemik nakli de bazı lösemi türlerinin tedavisinde akla gelen bir diğer yöntemdir. Ülkemizde lösemi tedavisinde ulaşılan başarı oranları, gerek kemoterapi gerekse kemik iliği nakliyle dünya standartlarındadır.
Kronik miyeloid lösemiler 2000 yılından itibaren büyük oranda tedavi edilebilmektedir. Hastalık iyi tanındığından mekanizmayı bozan ilaçlar kullanılmaktadır. Hedefe yönelik tedavi adı verilen bu tedavi ile kemik iliğinde sürekli çoğalan miyeloid kökenli hücrelerin olgunlaşmadan ya da olgunlaşarak kana karışmasını engellemektedir. İlaçlarla kontrol altına alınamayan hastalarda ise en etkin tedavi yöntemi “allojenik kök hücre nakli”dir. Kök hücre nakli, doku uyumlu kardeş, yakın akraba veya akraba dışı gönüllü bağışçıdan alınan kök hücreler yardımı ile yapılmaktadır. Yavaş seyreden lösemi türü olan kronik lenfositik lösemiler (KLL) için erken evrelerde sadece destek amaçlı tedaviler verilir. İleri evrelerde veya yüksek riskli hastalarda ilaçlar veya hedefe yönelik antikorlar (immünoterapi) uygulanabilir. Kronik lenfositik lösemi, ileri yaş hastalığı olmasına rağmen 50 yaş öncesinde de görülebilmektedir. Yüksek riskli bu hastalarda da allojenik kök hücre nakli tedavi seçeneklerinden biridir.
Lösemi (kan kanseri) nasıl bir hastalıktır?
Lösemi (kan kanseri), beyaz kan hücrelerinin hızlı ve anormal derecede çoğalmasına neden olarak, kemik iliğinin kırmızı kan hücreleri ve trombosit üretimini bozan, vücudun enfeksiyonla savaşma yeteneğini engelleyen kanda ve kemik iliğinde oluşan bir kanser türüdür.
Löseminin türüne göre semptomlar değişsede lösemi başlangıcı ve ilerlemesinin neden olduğu belirtiler yorgunluk, nefes darlığı, enfeksiyonlar, vücut ve kemik ağrıları, ateş ve gece terlemeleri, boyun, koltuk altı ve kasık bölgesindeki lenf düğümlerinde şişmedir.
Lösemi yaşamı tehdit eden ve hızlıca tıbbi tedavinin uygulanması gereken bir kanser türüdür. Özellikle akut lösemi çocuklarda en sık görülen kanser türüdür ve bu lösemi hücreleri hem olgunlaşmamış hem de olgun kan hücreleri gibi davranabilir.
Daha sık hastalanma, şiddetli ve uzun süre enfeksiyonlar löseminin yaygın bir belirtisidir.
Lösemi anemiye neden olur. Lösemi nedeniyle ortaya çıkan kansızlık ile birlikte kişide yorgunluk, nefes darlığı, göğüs ağrısı, ciltte solgunluk ve baş dönmesi gibi belirtiler görülür.
Lösemi kişilerde özellikle geceleri yaşanan terlemelere neden olur.
Dalak ve karaciğerde biriken hücreler şişmeye neden olur.
Lösemi olan kişilerde kemik veya eklem ağrısı görülebilir. Bu ağrı çoğunlukla kol ve bacakların uzun kemiklerinde, kaburgalarda ve göğüs kemiğinde hissedilir.
Lösemi tanısı genellikle hastanın kan örneğinin tam kan sayımı veya kanın mikroskobik olarak analiz edilmesiyle ya da kanın içerisindeki hücrelerin özelliklerinin incelenebildiği akış sitometrisi ile tespit edilebilir.
Uzun süren ve dinlenmeye rağmen geçmeyen yorgunluk, ufak darbelerde dahi morarma ve kanama, sıklaşan ve uzun süre enfeksiyonlar, gece terlemeleri, yüksek ateş ve açıklanamayan kilo kaybı lösemi belirtileridir.
Boğaz ağrısı, ateş, özellikle geceleri terleme, ağız yaraları, iltihaplı yaralar gibi tekrarlayan enfeksiyonlar, anemi kaynaklı yorgunluk, ten renginde solgunluk, halsizlik ve nefes darlığı, kemik ağrıları, cilt döküntüleri ve diş eti kanamaları lösemi belirtisidir. Bu belirtiler söz konusu ise Hematoloji birimine gidip gerekli tetkliklerin yaptırılması çok önemlidir.
Akut lösemi bazı durumlarda tekrarlayabilir. Akut lösemi tedavisinde verilen yüksek doz kemoterapi ile hastalık baskı altına alınır. Ancak hastaların büyük bir bölümünde yüksek risk grubuna girdiği için genellikle ilk bir yıl içerisinde lösemi tekrarlayabilir. Lösemide tekrarı önleyebilmek için de kök hücreler ile allojenik kemik iliği nakli yapılması önerilir. Öncelikle hastanın kardeşleri değerlendirilir ve uyumlu iseler kök hücreleri nakledilir. Uyumlu kardeş bulunamaz ise kemik iliği bankalarına başvurulur ve verici araştırılır. Allojenik kök hücre naklinin amacı hastalığın ilerde tekrar etme riskini düşürmektir. Günümüzde tam uyumlu kök hücre vericisi bulunamasa da uyumlu nakiller yapılmaktadır. Ayrıca ileri yaştaki hastalar için düşük doz ilaçların kullanıldığı mini nakiller yapılıp, kök hücre nakli şansı tanınabilmektedir.
Kişinin kanındaki enfeksiyon ve iltihaplanmayı ölçmeye yarayan CRP değeri özellikle 20 ve daha yüksek mg / l çıktığında kanser hastalığından şüphelenilir. Ancak tek başına bu değer kanser tanısı için yeterli değildir.
Beklenmedik kilo kaybı, kolay yorulma, sık yaşanan enfeksiyonlar, gece terlemeleriyle birlikte kanama ve morarmaların daha kolay bir şekilde meydana gelmesi lösemi sinyali sayılan belirtilerdendir. Bunun yanı sıra yaptırılan basit kan sayımları da kanser teşhisi için yeterli olabilir.
Tedavi edilmeyen akut lösemiler, lösemi hücrelerinin yayılması ve vücudun çeşitli organlarında hasar oluşturmasına sebebiyet verir. Bu durum sonucunda kişinin sağlığını tehdit eden ağır tablolar ortaya çıkar. Lösemi vakaları tedavi edilmezse hastalar birkaç hafta veya ay içerisinde hayatını kaybedebilir.
Eğer açıklanamayan kilo kaybı, gece terlemesi, yorgunluk ya da vücudunuzda bazı noktalar kolayca morarıyor veya kanıyorsa bunlar lösemi bulgularıdır. Bu nedenle bir doktora görünüp, test yaptırılması önemlidir.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 20 Aralık 2024
Yayınlanma Tarihi: 22 Ağustos 2023
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.