Pilor stenozu, özellikle yeni doğmuş bebeklerde midenin alt kısmındaki pilor bölgesinin daralması sonucunda görülen önemli bir hastalıktır. Bu hastalık, mide ve bağırsak arasında gerçekleşir. Bu nedenle mide içeriğinin ince bağırsağa geçişini zorlaştırır. Tekrarlayan ve şiddetli kusma, kilo kaybı, susuzluk ve yetersiz beslenme gibi belirtilerle görülebilir. Bebekler için oldukça tehlikeli olabilen bu hastalık, ameliyat vb. yöntemlerle tedavi edilebilir.
Pilor stenozu, bebeğin ilk aylarında mide ile bağırsaklar arasındaki kas olan pilorun kalınlaşmasının neden olduğu tıkanıklık sonucu şiddetli kusmaya sebebiyet veren bir problemdir. Yeni doğan bebeklerde sıkça karşılaşılan bu durum ameliyat gerektirir. Mide ve ince bağırsak arasındaki bağlantı kısmına pilor denir. Pilor stenozu denilen durumda ise midenin bu bölümünde (pilor) bulunan kaslar büyür ve pilorun açılmasını daraltıp alınan gıdaların ince bağırsağa yönelmesini engeller.
Pilor darlığının gerçekleşmesi durumunda bebeğin aldığı besinler mideden ince bağırsağa geçemez. Bu nedenle de mide boşalması sağlanamaz. Pilor stenozu, yeni doğan bebeklerin yaklaşık %3 oranındaki kısmını etkiler. Eğer bebeğin ailesinde pilor stenozu varsa bu durumda bebeğin bu hastalığı geliştirme riski yaklaşık %20 civarındadır. Bu rahatsızlığa sahip olan bebeklerin birçoğu, doğumdan hemen sonra semptomları göstermez, yaklaşık 4-5 hafta civarında bir süre sonra semptomları gösterir.
Pilor stenozu bebekte şiddetli kusmalara, kilo kaybına ve dehidrasyona sebebiyet verebilir. Ayrıca bebekte bu rahatsızlık varsa bebek sürekli aç gibi davranabilir.
Pilor stenozu hastalığı, kusma, kabızlık ve kilo şeklindeki belirtilerle ortaya çıkan ve bebeği oldukça etkileyen bir rahatsızlıktır. Ancak erken teşhis durumunda yaşanacak sıkıntılar daha düşük seviyelere indirgenebilir. Bunun için ise pilor stenozu belirtilerini bilmeli, ona göre hareket edilmelidir.
Pilor stenozu semptomları, bebeklerde yaklaşık 4. ve 5. hafta civarında etki gösterir. Ancak bazı durumlarda 3. haftada da semptomlar kendini gösterebilir.
Pilor stenozu belirtileri şunlardır:
Bu rahatsızlığın ilk belirtisi, kusmadır. Rahatsızlığın ilk başlarında bebek sıkça kusar fakat daha sonralarda anne sütü ve mama bebeğin ağzından bir anda fışkırabilir. Şiddetli kusmalar, bebekte genelde beslenmeden bir süre sonra gerçekleşir fakat bazı zamanlarda kusma, beslenmeden birkaç saat sonra da gerçekleşebilir. Eğer bebekte pilor stenozu bulunuyorsa bebek kustuktan bir süre sonra acıkır.
Pilor stenozu olan bebekler, diğer bebeklere kıyasla daha az dışkılar. Bunun sebebi ise hastalığın tanımından da anlaşılacağı gibi bağırsaklara yeterli besinin ulaşamamasıdır. Ayrıca dışkı kabızlık şeklinde ya da mukuslu olarak kendini gösterebilir.
Eğer bebekte pilor stenozu varsa bebek kilo alamaz ya da fazla kilo verir.
Eğer bebekte bu semptomlar ve şüphelendiğiniz başka durumlar varsa bebeği doktorunuza göstermenizde fayda vardır.
Tıpkı bebeklerde olduğu gibi yetişkinlerde de görülen bu rahatsızlığın yetişkinlerde gösterdiği semptomlar bazen farklılık gösterebilir. Ancak genel anlamda semptomlar aynıdır. Yetişkin bireylerde pilor stenozu belirtileri genel anlamda şöyledir:
Başlıca bu semptomlar olmak üzere başka semptomlara da sahipseniz pilor stenozu rahatsızlığı sizde olabilir. Bu durumların görülmesi halinde en kısa sürede bir doktora başvurmalısınız.
Özellikle yeni doğan bebeklerde görülen bu rahatsızlık, bebeklerde yaşanan bazı belirtilerle kendini belli eder. Bunlar genel olarak şunlardır:
Bebeğinizde bu belirtiler varsa hemen bir doktora görünmeniz oldukça yararınıza olacaktır.
Pilor stenozu rahatsızlığı tanısını koymak için hastanın öyküsü ve fizik muayene genellikle yeterli görülür. Fizik muayenede ele gelen hipertrofik pilor kası, genellikle iri bir zeytini andırır. Fizik muayene yetersiz görüldüğü takdirde görüntüleme yöntemleri de uygulanır. Ultrasonografi, pilor stenozu tanısını koymak için genellikle oldukça etkili sonuç verir.
Bebeklerde ise kusma durumuyla ilgili detaylar (kusma sıklığı, kusma şekli, kusmuğun neye benzediği vb.) sayesinde ve yine elle karna dokunulduğunda ele gelen kasa bağlı olarak tanı konur.
Pilor stenozu rahatsızlığının teşhisi alındığında ilk olarak bebek hastaneye yatırılır ve ameliyata hazırlanır. Kanda yer alan herhangi bir dehidrasyon ya da elektrolit problemi çoğunlukla 24 saat içerisinde düzeltilir. Doktorlar, yaşanan tıkanıklığın giderilmesi için piloromyotomi denilen bir ameliyat uygular. Çoğu bebek, normal beslenmeye ameliyattan yaklaşık 3-4 saat kadar sonra döner. Ancak bilinmeli ki ameliyattan sonra da bebek 1 günlük süre içerisinde aynı türde kusmaları yaşayabilir. Ameliyattan sonra genellikle 24-48 saat içerisinde ise hasta eve gönderilir. Ancak doktorunuz muhtemelen bebeğinizin durumunu takip etmeye devam eder.
Bebeğin doğumundan sonra yaklaşık 3-5 hafta içerisinde semptomlar ortaya çıkar ancak bazen bebeğin doğumundan 5 ay kadar sonra da kendini gösterebilir.
Pilor santralize, pilor stenozu olarak da bilinir ve mide ile ince bağırsak arasında bağırsak düğümlenmesi gerçekleşmesiyle oluşur.
Pilor stenozunun belirtisi olan kusma, genelde beslenmeden kısa süre sonra gerçekleşir ve safralı değildir.
Pilor stenozuna sahip olan çocuklarda yapılan araştırmaların sonucuna göre daha öncesinde pilor stenozuna yakalanmış yetişkin bireylerin çocuklarının yaklaşık %20'si, pilor stenozu rahatsızlığına sahiptir. Buradan da anlaşılacağı üzere bu rahatsızlık, bazı durumlarda genetik olarak görülebilir. Ancak detaylı bilgi almak için bir gastroentroloji doktoruna görünmeniz şiddetle tavsiye edilir.
Pilor stenozu, mide ile bağırsak arasındaki geçiş bölgesini kapatan ve dehidrasyon ile elektrolit problemi oluşturan rahatsızlıktır. Bu nedenle hastalığın göstermiş olduğu semptomlara yeterince önem gösterilmezse ve geç teşhis konulup zamanında müdahale edilmezse bu rahatsızlık hayati sonuçlara yol açabilir. Ancak günümüzde ameliyatlarla genellikle bu rahatsızlık tedavi edilebilir.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 15 Kasım 2024
Yayınlanma Tarihi: 15 Kasım 2024
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.