Sjögren sendromu, göz, ağız ve diğer mukoza zarlarının aşırı kuruluğuna neden olan bağışıklık sistemi bozukluğudur. Bağışıklık sisteminin gözyaşı ve tükürük üreten bezlerine saldırması sonucu ortaya çıkar. Nedeni tam olarak bilinmeyen sjögren sendromunda genetik faktörler, viral enfeksiyonlar ve hormonların etkili olduğu tahmin edilmektedir. Her yaş ve ırktan kişiyi etkileyebilen bu hastalık kadınlarda daha sık görülür.
Sjögren sendromu, bağışıklık sisteminin tükürük ve gözyaşı gibi vücutta sıvı üreten bezlere saldırdığı otoimmün bir hastalıktır. Bağışıklık sisteminin bezlere zarar vermesi nedeniyle sınırlanan sıvı üretimi sonucu ağız ve gözler başta olmak üzere vücutta kuruluğa neden olur. Daha çok kadınlarda (kadın/erkek oranı 9/1) ve genellikle 40-60 yaş arasında görülür.
Sjögren sendromunun en sık görülen belirtileri, hastalığın tükürük ve gözyaşı bezlerini etkilemesi nedeni ile ağız kuruluğu ve göz kuruluğudur. Ağız kuruluğu nedeni ile sık sık diş çürükleri görülebilir. Göz kuruluğunun ise gözde yanma, batma, bulanık görme gibi belirtileri olabilir. Bu bezler dışında tutulum olduğunda sistemik semptomlar görülebilir.
Bu semptomlar arasında halsizlik, kas-eklem ağrıları, döküntü ve tutulan organa bağlı (akciğer, böbrek, karaciğer) semptomlar görülebilir. Sjögren sendromu tek başına görülebildiği gibi başka hastalıklarla birlikte de ortaya çıkabilir. Birlikte görülebildiği diğer hastalıklar arasında başlıcaları romatoid artrit, sistemik lupus eritematozus, primer biliyer kolanjit, sistemik skleroz, polimiyozit, Hashimoto tiroiditi, interstisyel pulmoner fibrozis bulunmaktadır.
Sjögren sendromu belirtileri şunları içerir:
Sjögren sendromunda bağışıklık hücreleri düşman gördüğü kendi vücut hücrelerine savaş açmaktadır. Farklı bağışıklık sistemi hastalıkları da bu sendroma zemin hazırlayabilir. Hastalık kadınlarda daha sık görülmektedir.
Sjögren sendromunun bilinen bir risk faktörü yoktur. Tüm otoimmun hastalıklarda olduğu gibi geçirilmiş viral enfeksiyonlar, genetik faktörler ve çevresel etmenler suçlanmaktadır.
Sjögren sendromu teşhisi için göz kuruluğunun ölçüldüğü Schirmer göz testi kullanılabilir. Schirmer testi ile gözyaşı miktarı ölçülmektedir. Hastalığın kesin tanısı için tükürük bezi biyopsisi almak gerekmektedir. Tükürük bezi biyopsisindeki patoloji sonucu Sjögren sendromu ile uyumlu ise tanı konulmaktadır. Kan değerlerinde romatizma testleri diye bilinen romatoid faktör gibi testlerde pozitiflik bulunabilmektedir. Bazı hastalarda kansızlık, akyuvar düşüklükleri görülebilmektedir.
Göz kuruluğundan şüphelenilen hastalarda Schirmer testi ile göz kuruluğu doğrulanabilir. Kan tetkiklerinde saptanabilen bazı antikorlar tanıya yardımcı olabilir. (anti-SSA/Ro, anti-SSB/La, ANA, RF)
Hastalığın kesin tanısı tükürük bezi biyopsisi ile konulmaktadır.
Sjögren sendromunun tedavisi semptomatiktir. Göz kuruluğu için suni gözyaşı ve çeşitli göz damlaları kullanılabilmektedir. Ağız kuruluğu için de sık gargara, ağız hijyenine dikkat etmek gibi önerilerimiz olmaktadır. Çünkü bu hastalıkta diş çürükleri sık gözükmektedir. Ağzı sürekli nemli tutmak, sakız çiğnemek gibi önlemler bu hastalara fayda verebilmektedir. Göz kuruluğu ve ağız kuruluğu dışındaki yani sistemik semptomların varlığında başta steroidler olmak üzere immunsupresif (bağışıklığı baskılayıcı) ilaçlar kullanılmaktadır.
Eşlik eden bu türde bir hastalık varsa öncelikle bunlar tedavi edilir. Bununla birlikte Sjögren sendromunda lenfoma riski de sağlıklı bireylere göre daha yüksektir.
Kronik bir hastalıktır, iyileşmesi söz konusu değildir. Ancak semptomların ağırlığı hastadan hastaya farklılık göstermektedir. Genellikle çok ağır semptomlu hastalara rastlanmamaktadır. Sjögren sendromunda tedavi belirti ve şikayetlere göre planlanmaktadır. Erken tanı bu hastalıkta da çok önemlidir. Doğru bir tedavi planlaması ile birlikte semptomların ortadan kaldırılması mümkün olabilmektedir.
Sjögren Sendromu kuruluktan dolayı vajinada ağrıya ve irritasyona yol açabilir. Cinsel ilişki sırasında kadının ağrı yaşamasına neden olabilmektedir.
Ağız kuruluğundan kaynaklanan genel bir sorundur. Tükürük bakteri öldürücü maddeler (enzim) içerir ve bu maddeler bakterilere karşı savaşır. Böylece diş çürümelerine karşı koruyucu görev yapar. Tükürük azaldığı zaman daha az enzim üretilir. Bundan dolayı dişlerde daha kolay çürükler oluşmaktadır.
Sjögren sendromu gelişiminde genetik faktörler söz konusu olabilmektedir. Bu sendroma sahip bir annenin çocuğunda bağışıklık sistemi hastalıklarının gelişme riski daha yüksektir.
Sjögren sendromu genel olarak hamileliği etkilememektedir, fakat diğer otoimmun hastalıklarla birlikte görüldüğünde gebelikteki riskler artmaktadır. Sjögren sendromuna sahip hastaların bebeklerinde kalp problemleri (konjenital kalp bloğu, kardiyomyopati), cilt döküntüleri, neonatal lupus görülebilir. Bu nedenle sjögren sendromlu hastaların gebelik sürecinde perinatoloji uzmanı tarafından takibi önerilmektedir.
Sjögren sendromu, bağışıklık sisteminin kendi kendine oluşturduğu, kuru göz ve ağıza sebep olan otoimmun bir hastalık olarak tanımlanır. Bu hastalıkta vücut savun sistemini kendisine karşı oluşturur.
Sjögren sendromu iyi tedavi edilmediği durumlarda gözlere kör noktaya, korneal ülsere sebep olabilir. Nadiren olsa da görme kaybı yaşanabilmektedir.
Ağız ve göz kuruluğu gibi belirtilerle ortaya çıkan sjögren sendromu, dişlerde çürüklere sebep olabilir. Göz kuruluğu sırasında gözde batma, bulanıklık, yanma gibi semptomlar görülebilir.
Ağızda yarattığı kuruluktan dolayı dişlerde çürüğe ve diş eti sorunlarına sebep olabilir. Bunların yanında vajinal ve cilt kuruluğunu ortaya çıkarır.
Sjögren sendromu hastalığından erken teşhis önemlidir. Belirtileri ortadan kaldırmak için çeşitli tedavi ve yöntemler uygulanabilir.
Sjögren sendromunda şiddetli semptomlar görülebilir. Bunun için de hastalara vücut savunma sistemini baskılayıcı ilaçlar verilebilmektedir. Otoimmun bir hastalık olduğundan lenf bezi kanser geliştirme riskini ortaya çıkarabilir. Bu yüzden belli aralıklarla kanser taraması yaptırılması gerekmektedir.
Sjögren sendromu sonucunda deri kuruluğu görülebilmektedir. Gelişen deri kuruluğu kaşınmaya ve batmaya sebep olabilmektedir.
Sjögren sendromu için özel bir diyet yoktur. Ancak pişirilme yöntemi ağız kuruluğu semptomlarını etkileyebilir. Yiyecekleri buharda pişirmek ve yutmayı kolaylaştırmak amacıyla yemek aralarında su tüketmeye dikkat edilmesi önerilir.
Sağlık Destek Sitesi tarafından hazırlanmıştır.
Güncelleme Tarihi : 17 Eylül 2024
Yayınlanma Tarihi: 12 Eylül 2024
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.