AMH yani antimülleryen hormon, kadın sağlığı konusunda önem taşıyan konular arasında yer alıyor. Nedeni ise doğurganlığı temsil eden bu hormonun zamanla azalıyor olması ve bu azalmanın engellenememesi olarak kabul ediliyor. Ancak bazı yaşam tarzı değişiklikleriyle bu azalmanın hızının belirli oranda yavaşlatılabileceği belirtiliyor. Sağlık Destek Sitesi Bahçelievler Hastanesi Tüp Bebek Bölümü’nden Doç. Dr. Arzu Yurci, AMH (Antimülleryen Hormon) hakkında bilgi verdi.
Kadınlarda AMH (Antimülleryen Hormon), anne karnındayken başlayarak menopoza kadar salgılanmaya devam eden bir hormondur. Bu hormon menopoz döneminde de azalarak salgılanmaya devam etmektedir. AMH (Antimülleryen Hormon) testi ise kadınlarda yumurta rezervini gösteren, uygulanan en kolay, kandan bakılan bir hormon testidir. Bu testin en önemli özelliği adetin herhangi bir gününde, açlığa bakmadan herhangi bir zamanda yapılabilir olmasıdır. Kadınlarda yumurta rezervi azaldıkça kandaki miktarı da eşit oranda düşmektedir. Dolayısıyla AMH testi genellikle tüp bebek tedavilerinde kadın yumurta rezervi ve kalitesinin değerlendirilmesi için kullanılmaktadır.
“Kadınlarda yumurta rezervi kaç olmalıdır?” sorusu sıklıkla sorulmaktadır. AMH değeri genelde 1.5 ila 4 ng/ml arası normal kabul edilmektedir. AMH, 1 ng/ml ve altında ki değerler ise düşük rezervi gösterir. Gebelik planlayan kadınlar için yumurta dondurma işlemi bir alternatif olabilmektedir. Özellikle 35 yaşın altındaki kadınlarda AMH düşüklüğü erken menopoz belirtisi olabilmektedir. 4 ve üzerinde AMH değerine genellikle polikistik over sendromu olan hastalarda rastlanmaktadır. 1.1 ng/ml’ın altı ise düşük over rezervini göstermektedir.
AMH değerinin düşük olmasının pek çok sebebi bulunmaktadır. En önemli sebebi genetik yatkınlıktır. Annesinde teyzesinde, kız kardeşinde ve yakın akrabalarında erken menopoz öyküsü olan kişiler dikkatli olmalıdır. Yumurtalıklarından herhangi bir sebepten dolayı ameliyat olan kişilerde de yine AMH değeri düşüklüğü riski artmaktadır. Aynı zamanda turner sendromu gibi bazı genetik hastalıkların varlığında da AMH değerinin düşüklüğünü görebilmekteyiz.
Kısırlık ya da erken menopoz endişesi ile başvuran hastalarda E2, FSH ve AMH testleri uygulanabilmektedir. Kadınlarda genel olarak kabul edilmiş referans değerleri 1,5-4 ng/ml’dır. 4’ün (ng/ml) üzerinde olması yüksek olarak kabul edilmektedir. 1.1’in (ng/ml) altında olması da düşük olarak kabul edilmektedir.
Gebelik planı olan hastalarda AMH değeri düşük çıkarsa gebe kalmayı ertelememesi öncelikli öneridir. Ancak gebelik planı henüz olmayan ya da bekar olan hastalar içinse yumurta dondurma adı verilen bir işlem olan ve yumurtaların dondurulup ileride kullanılmak üzere saklandığı yöntem bu kişiler için faydalı olacaktır.
AMH testi kandan bakılmaktadır. Bunun için adet olmaya gerek yoktur, menstrual siklusun herhangi bir gününde yapılabilir.
Yumurta rezervini yükseltecek hiçbir tedavi yöntemi günümüzdeki uygulamalarda maalesef yoktur. Fakat bazı şeylerin yumurta rezervinin düşmesini hızlandırdığı bilinmektedir. Sigara kullanımı, stres, alkol kullanımı, fazla kafein tüketimi, fast food, paketli gıdalar ve doymuş yağ asitlerinden zengin beslenme gibi bozuk bir beslenme şeklinin benimsenmesi gibi alışkanlıklar yumurta rezervi düşüşünü hızlandırmaktadır. Yumurta rezervini yükseltecek herhangi bir yöntem olmasa da bu yaşam tarzı değişikliklerinden uzak durarak düşüş hızının yavaşlaması sağlanabilmektedir. Ancak bir kadın yumurta rezervinin düşük olduğunu biliyorsa ve yakın bir dönemde gebe kalma planı yoksa kendisine yumurta dondurma işlemiyle önlem alabileceği anlatılmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki yumurta rezervi düşük olan kadınlar kendiliğinden de hamile kalabilmektedir. Ancak vakit kaybetmemek adına uygun tedavi protokolleri ile süreci hızlandırmak gerekebilmektedir. Bu hastalara doğru bilgilendirme ile zamanın önemi vurgulanmalıdır. Yumurta dondurma işleminin başarısı yumurta rezervi iyice azalmadan önce daha yüksektir.
PPR tedavisinin henüz güncel uygulamalarda çok fazla geçerliliği bulunmamaktadır. Ancak bu konuda çok fazla çare olmadığı için alternatif yöntemler arasında kullanılmaktadır. Aslında PRP yöntemi ortopedi ve plastik cerrahide uzun yıllardır kullanılan bir yöntemdir ancak ne yazık ki üreme fizyolojisindeki etkileri henüz tam olarak aydınlatılmış ve faydası tam olarak gösterilmiş bir yöntem değildir.
Kadınlar belli sayıda yumurta ile doğdukları ve bu sayı yıllar içinde azaldığı için erken menopoz da tıpkı yumurta rezervi gibi engellenemez sorunlar arasında yer almaktadır.
Yumurta rezervini yükseltmek için evde uygulanabilecek ya da aktarlardan alınabilecek herhangi bir karışım kesinlikle yoktur. AMH düşüklüğü yaşayan hastalar kontrollerini yapan doktorlarına danışmadan bu tür ürünler kullanmamalıdır.
Yumurta rezervini artırmasa da yumurta kalitesini destekleyen ve hücre yaşlanmasını geciktiren çeşitli ilaçlar önerilebilmektedir. DHEA, folik asit, A ve E vitamini, Koenzim Q10 gibi destek tedavileri hekim kontrolünde yapılan tedavilere ek olarak önerilebilmektedir.
Sigara, alkol ve kafeinin yoğun tüketilmesi gerek yumurta sayısını, gerekse yumurta kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. AMH değeri düşük çıkan hastaların bu nedenle kesinlikle sigara, alkol, kafein ve stresten uzak durması önerilmektedir. Formun Altı
Güncelleme Tarihi : 11 Aralık 2024
Yayınlanma Tarihi: 3 Kasım 2022
Sağlık Destek Sitesi
Sağlık kütüphanesi içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlı ve kayıt tarihindeki bilimsel verilerle hazırlanmıştır. Sağlığınızla ilgili tüm sorularınız, endişeleriniz, teşhis veya tedavi için mutlaka doktorunuza veya sağlık kuruluşuna başvurunuz.