Saç dökülmesi, pek çok kişinin hayatında karşılaştığı yaygın bir sorundur.

Günde 50 ila 100 tel saç dökülmesi normal kabul edilirken, bu miktarın üzerindeki dökülme aşırı saç dökülmesi olarak değerlendirilir. 

Kadınlarda aşırı saç dökülmesi, çeşitli sağlık sorunlarının bir belirtisi olarak ortaya çıkar. 

Hormonal Dengesizlikler

Hormonal dengesizlikler, kadınlarda aşırı saç dökülmesinin en yaygın nedenlerinden biridir. 

Özellikle polikistik over sendromu (PCOS), hormonal dengesizliklerin başlıca sebeplerindendir. 

PCOS, kadınlarda androjen hormonlarının (erkeklik hormonu) fazla üretilmesine yol açarak saç dökülmesine neden olur. 

Ayrıca tiroid bezi hastalıkları, özellikle hipotiroidizm (tiroid hormonlarının yetersiz üretimi) ve hipertiroidizm (tiroid hormonlarının aşırı üretimi), saç dökülmesine yol açar.

Bu durumlar, saç foliküllerinin sağlıklı çalışmasını engelleyerek saç dökülmesini artırır.

Demir Eksikliği Anemisi

Demir eksikliği anemisi, kadınlarda aşırı saç dökülmesinin sık görülen nedenlerinden biridir. 

Demir, saç foliküllerinin sağlıklı kalması için gerekli olan oksijenin taşınmasında önemli bir rol oynar. 

Yetersiz demir seviyeleri, saç foliküllerinin zayıflamasına ve saç dökülmesine neden our.

Özellikle menstruasyon dönemlerinde yoğun kan kaybı yaşayan kadınlarda demir eksikliği riski daha yüksektir. 

Demir eksikliği, yorgunluk, halsizlik ve solgun cilt gibi belirtilerle birlikte saç dökülmesine yol açar.

D Vitamini Eksikliği

D vitamini, saç büyümesi ve folikül sağlığı için önemli bir vitamindir.

Yetersiz D vitamini seviyeleri, saç foliküllerinin döngüsünü etkileyerek saç dökülmesine neden olur. 

Güneş ışığı, D vitamini üretiminin ana kaynağıdır; ancak kapalı ortamlarda fazla zaman geçiren veya güneş koruyucu kullanan kişilerde D vitamini eksikliği riski artar. 

D vitamini eksikliği, saç dökülmesinin yanı sıra kemik sağlığını da olumsuz etkiler.

Stres ve Anksiyete

Stres ve anksiyete, kadınlarda saç dökülmesini tetikleyen önemli faktörlerdir. 

Yüksek stres seviyeleri, saç büyüme döngüsünü bozar ve telogen effluvium adı verilen geçici bir saç dökülmesine yol açar. 

Stresin neden olduğu hormonal değişiklikler, saç köklerinin dinlenme fazına geçmesine ve dökülmesine neden olur. 

Stres yönetimi teknikleri, yoga, meditasyon ve düzenli egzersiz, saç dökülmesini azaltmada yardımcı olur.

Otoimmün Hastalıklar

Otoimmün hastalıklar, bağışıklık sisteminin vücudun kendi dokularına saldırdığı durumlardır. Alopecia areata, saç foliküllerine saldıran ve saç dökülmesine neden olan bir otoimmün hastalıktır. 

Bu durum, saçın yamalar halinde dökülmesine yol açar ve bazen kaşlar ve kirpikler de etkilenir. 

Lupus gibi diğer otoimmün hastalıklar da saç dökülmesine neden olur. Bu tür hastalıklarda, bağışıklık sisteminin yanlış çalışması saç foliküllerine zarar verir.

Genetik Faktörler

Kadınlarda saç dökülmesinin bir diğer önemli nedeni genetik faktörlerdir. Androgenetik alopesi olarak da bilinen bu durum, genetik yatkınlık sonucu meydana gelir ve kadınlarda saçın incelmesine ve dökülmesine neden olur. 

Bu tür saç dökülmesi genellikle yavaş ilerler ve kadınlarda saç çizgisinin gerilemesi yerine genel bir incelme şeklinde kendini gösterir. 

Genetik saç dökülmesi, ailede benzer saç dökülmesi öyküsü olan kişilerde daha yaygındır.

Beslenme Eksiklikleri

Beslenme eksiklikleri, saç dökülmesinin yaygın nedenlerinden biridir. 

Protein, çinko, biotin ve omega-3 yağ asitleri gibi besin maddelerinin eksikliği, saç sağlığını olumsuz etkiler. 

Dengeli ve besleyici bir diyet, saçın güçlü ve sağlıklı kalmasına yardımcı olur. 

Özellikle vejetaryen veya vegan diyetler uygulayan kişilerde, bu besin maddelerinin eksikliği riski daha yüksektir ve bu durumda takviye kullanımı gerekir.

İlaçlar ve Tedaviler

Bazı ilaçlar ve tıbbi tedaviler, saç dökülmesine neden olur. Kemoterapi, kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar ve bazı tansiyon ilaçları, saç dökülmesine yol açar.

Ayrıca doğum kontrol hapları, hormon tedavileri ve antidepresanlar da saç dökülmesine neden olur.

Bu tür ilaçları kullanırken saç dökülmesi yaşayan kişilerin, durumu doktorlarıyla konuşmaları önemlidir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.