Sevilerek tüketilen ve gerek dinlenme anlarının gerekse de sohbetlerin en önemli içeceklerinden olan kahve sağlığımız için de bazı faydaları beraberinde getiriyor. Sade kahve denildiğinde herkesin hakkında farklı bir kahve çeşidi geliyor olabilir. Örneğin kimileri için sade kahve granül ya da filtre kahveyi anlatırken, kimileri için sade Türk kahvesi demektir. Ancak kahve yapısı gereğince ismi değişse de aynı içeriğe sahip olduğundan genelde tüm sade kahveler için ortak özelliklerden bahsetmek mümkündür.

Kahve içerisinde belirli oranda kafein ve diğer bileşenleri bulunduran, genellikle su ile hazırlanarak tüketilen bir tür meşrubattır. Yaş ya da cinsiyet fark etmeksizin çoğu insan tarafından sevilerek tüketilen, hem psikolojik hem de fiziksel çok sayıda faydası olduğu bilinen sade kahve, uyarıcı etkiye sahiptir. Bu sebeple uykuyu açmak ya da odaklanmayı sağlamak gibi birbirinden farklı amaçlar dolayısıyla tüketilebilir. 

Sade Kahvenin Faydaları Nelerdir?

Sade kahvenin faydaları esasında yakın dönemde yapılan araştırmalar ile ortaya koyulmuştur. Çok uzun zamandır insanlar tarafından sevilerek tüketilen kahve, lezzetinin yanı sıra genellikle uykuyu açmak amacıyla kullanılır. Bu açıdan sabah uyandığınız takdirde içtiğiniz kahvenin zinde bir başlangıç yapmaya yardımcı olacağı söylenebilir. 

Sabah kahvaltısında ya da sabah kahvaltısından önce bir bardak sade kahve içmek metabolizmanın daha hızlı çalışması konusunda da yardımcıdır. Bununla birlikte kahve içerisinde merkezi sinir sistemini etkileyen psiko aktif bir madde bulunur. Bu madde gün içerisinde kendinizi daha enerjik ve zinde hissetmeniz konusunda sizlere yardımcı olurken, gün boyu zinde kalmanızı sağlayacak adenozin seviyesinin yükselmesini sağlar. 

Adenozin adı verilen bu madde yeterince uyuyamadığımız takdirde düşmeye başlar. Buna bağlı olarak kendinizi yorgun, uykusuz ve halsiz hissetmeye başlayabilirsiniz. Sade kahve içerek bu maddenin artmasını sağlayarak, kendinizi daha dinç hissetmenize de yardımcıdır. 

Sade kahvenin faydaları uykusuzluğu gidermesi ile sınırlı değildir. Hem psikolojik hem de fiziksel olarak etkili bir meşrubat olan kahvenin faydaları şu şekilde ele alınabilir:

• Bağışıklık sisteminin hızla güçlenmesine yardımcı olabilir. Düzenli olarak kahve tüketen kişilerin bağışıklık sistemlerinin daha hızlı şekilde hareket ettiği tespit edilmiştir. 
• Başarılı bir antioksidan kaynağı olan kahve, cildin yaşlanmasını engelleyerek hasarlı hücreleri onarabilir. Dolayısıyla günlük beslenmede yer alması antioksidan açısından zengin bir karar vermenizi sağlar. 
• Parkinson gibi hastalıkların riskini minimize ettiği için de tercih edilen kahve, beyindeki nöronların fonksiyonlarının bozulmasını engellemeye çalışır. Bu açıdan alzheimer gibi hastalıkların riskini azaltmak adına da etkili olduğu söylenebilir.
• Sade kahvenin faydaları arasında metabolizmayı hızlandırıcı bir etkiye sahip olması da bulunur. Dolayısıyla eğer kilo vermek için diyet yapıyorsanız gün içerisinde sade kahve tüketmek metabolizmanızın daha hızlı çalışmasına yardımcı olarak kilo verme sürecinizi hızlandırabilir.
• Sindirim sürecine yardımcı olan kahve, yemek sonrası tüketildiği takdirde daha kolay sindirimi destekler. 
• Sade kahve faydaları nelerdir sorusuna verilebilecek bir diğer cevap ise içerisinde bulunan bileşikler sayesinde diyabet riskini azaltmasıdır. 
• Kahve fiziksel performansı üzerinde iyileştirici rol oynar. Özellikle antrenman veya idman öncesi tüketilen sade kahve egzersizlerinizi daha verimli şekilde yapmanıza yardımcıdır. 
• Odaklanma konusunda etkili bir rol oynayan kahve, yalnızca fiziksel performansı değil, aynı zamanda zihinsel performansı da arttırır. Nörolojik rahatsızlıklara karşı koruyucu etkisi olması zihinsel açıdan etkili olduğunu gösterir. 
• Her gün tavsiye edilen miktarda sade kahve tüketmek kalp hastalığına yakalanma riskini minimize edebilir. Bununla birlikte karaciğer sağlığının korunmasına karşı da etki gösterir. 

Gün İçerisinde Ne Kadar Kahve İçmek Gerekir?

Sade kahvenin faydaları uzun bir listeye sahip olsa da bu durumun yalnızca tavsiye edilen miktar için geçerli olduğunu söylemek gerekir. Tavsiye edilen miktardan daha yüksek miktarda tüketilen kahve, çeşitli problemlere yol açabilir. Bununla birlikte kahveyle ilgili merak edilen konuların arasında günün hangi saatinde tüketilmesi gerektiği de yer alır. 

Kahve kortizon üretiminin en üst seviyeye çıktığı zamanlarda tüketilmelidir. Bu saatler kahvaltıdan sonra ve akşam saatleri dışındadır. Bu gibi zamanlar haricinde tüketilen kahvenin vücuda faydaları daha fazladır.

Kahve tüketimini bilinçli hale getirmek çok önemlidir. Aksi taktirde kafein bağımlılığı gelişebilir. Çeşitli problemleri beraberinde getiren ve isminden de anlaşılacağı üzere kahve içerisinde bulunan kafeine bağımlı hale gelmenize yol açan bu bağımlılık, hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendinizi kötü hissetmenize neden olur. Kahve bağımlılığı gibi istenmeyen durumların giderilmesini sağlamak için gün içerisinde tavsiye edilen miktarın üzerinde kahve içmemeye özen göstermelisiniz. 

Günün farklı saatlerinde 500 mg’dan daha az, ortalama 300 ile 400 mg kafein tüketimi tavsiye edilen miktardır. Buna bağlı olarak kahvenin türüne göre mg değiştiğini ancak ortam bir fincan kahvenin 80 ile 200 mg arasında kafein bulundurduğunu söylemek mümkündür. Dolayısıyla 3-4 küçük bardak veya 1-2 büyük bardak kahve, gün içerisinde tavsiye edilen kahve tüketim miktarıdır. 

Ssade kahvenin faydaları ve zararları hakkında bilgi sahibi olmak daha bilinçli bir tüketici haline gelmenizi sağlar. Tavsiye edilen miktardan daha fazla tüketilen kahve gece uyumakta zorlanmaya, elde titremeye ve bunun gibi problemlere yol açabilir. 

Sade Kahvenin Zararı Var mıdır?

Hem lezzetli hem de faydalı bir meşrubat olduğu için neredeyse herkes tarafından sevilerek tüketilen kahve, tavsiye edilen miktardan daha fazla tüketildiğinde çeşitli problemleri beraberinde getiriyor. Severek kahve tüketen pek çok kişi genellikle sade kahve faydaları nelerdir sorusunun yanında kahvenin olası zararları hakkında da bilgi sahibi olmalıdır.

Günde 500 mg’dan daha fazla kahve tüketmek kalp ritim bozukluğuna yol açabilir. Kalbinizde günlük yaşantınızı engelleyecek bir ritim bozukluğu ile karşılaşmanıza sebebiyet verebilir. Kan basıncının artmasına yol açarak buna bağlı olarak çeşitli problemleri beraberinde getirebilir. 

Özellikle kansızlık sorunu yaşıyorsanız tavsiye edilen miktarın üzerinde kahve tüketmemeye özen göstermelisiniz. Aksi takdirde demir emilimi meydana geleceği için kansızlık seviyeniz artar. Bununla birlikte bu gibi bir problem yaşıyorsanız kahve içip içmemeniz konusunda mutlaka bir uzmana danışmanız gerektiğini bilmelisiniz. 

Eğer günlük kahve tüketiminize tavsiye edilen miktarın üzerindeyse:

• Uyku düzeninizde bozulma meydana gelebilir. 
• Bununla birlikte kahvenin diüretik özelliğe sahip olduğunu ve idrar çıkışını arttırdığını buna bağlı olarak da sıvı kaybı yaşayabileceğinizi göz ardı etmemeniz gerekir. Özellikle su içme konusunda yeterince sağlıklı alışkanlıklara sahip değilseniz ve günde tavsiye edilen orandan daha fazla kahve içiyorsanız sürekli olarak meydana gelen idrara çıkma vücudunuzun dehidre olmasına yol açabilir. Bu durum pek çok problemi beraberinde getirir.

Sıkça Sorulan Sorular

Sade kahve içmek uykusuzluğa neden olur mu?

Sade kahve içeriğinde belirli oranda kafein içerir. Kafein vücutta uyarılmaya yol açar ve uyanıklığı artırır. Dolayısıyla sade kahve içmek uykusuzluğa yol açabilir ancak bu yalnızca belirli bir süre için geçerlidir. Yaklaşık 4 saat içerisinde vücudunuza kahveyle giren kafeinin etkisi ortadan kaybolmaya başlar. 

Sade kahve besleyici midir?

Sade kahve antioksidan bakımından en zengin içeceklerden biridir. Bu durum sade kahve faydaları arasındadır. Ancak ayrıcalıklı özelliklere sahip olmasına rağmen besleyici olarak değerlendirilemeyeceğini ve besin yerine geçmeyeceğini söylemek gerekir. Tavsiye edilen miktarda düzenli olarak tüketim çok sayıda fayda sağlasa da sade kahve besleyici değeri olan bir besin olarak ele alınamaz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.