Sık rastlanan bir kanama bozukluğu olan Von Willebrand hastalığı (VWH) kalıtsal olarak aktarımı olan bir rahatsızlıktır.
Ebeveynlerinden birinin ya da ikisinin bu hastalıkla ilgili problemli gene sahip olması çocukta da aynı hastalığın ortaya çıkma olasılığını artırır. Hastalık bulaşıcı özellik göstermez.
VWH belirtilerinin hangi yaşta ortaya çıkacağı belli olmaz.
Vücudun kolayca morarması, deride büyük morluklar oluşması, sık sık olması ve hastalığın yaygın semptomları arasında sayılabilir.
Kesin tedavisi olmayan hastalık için bazı ilaçlar ve yaşam tarzı düzenlemeleri ile hayat kalitesinin artması hedeflenir.
Von Willebrand hastalığında kan normal şekilde pıhtılaşmaz. Kanın pıhtılaşmasını sağlayan proteinlerden biri olan Von Willebrand faktörünün (VWF) eksikliği sonucunda hastalık ortaya çıkar.
VWF, kandaki renksiz kan hücreleri olan trombositlerin kan pıhtısını oluşturmasını sağlar ve faktör VIII için taşıyıcı olur.
VWF eksikliğinde herhangi bir yaralanmada yaranın kapanıp tamir edilmesi için pıhtı oluşması gerekirken bu tam olarak gerçekleşemez.
Von Willebrand hastalığında mutasyonlu gen ebeveynlerden çocuğa geçer.
Bu hastalık çoğu kişide ‘otozomal dominant kalıtsal’ bir hastalık olarak ortaya çıkar. Sadece tek ebeveynde mutasyonlu gen olması hastalığın çocukta olma ihtimalini yükseltmeye yeter.
İlgili gene sahip kişinin bu geni çocuğuna aktarma ihtimali %50'dir. Anne ve babanın ikisinde de mutasyonlu gen varsa hastalık çok büyük ihtimal çocukta şiddetli şekilde ortaya çıkar.
Von Willebrand hastalığı Türkiye’de yaygın görülen bir hastalık değildir. Yapılan çalışmalar hastalık sıklığının % 0.44-1 oranında olduğunu göstermektedir.
Hastalığın şiddetine göre belirtiler değişkenlik gösterir.
Hafif seyreden hastalıkta çok belirgin semptomlar yokken ciddi vakalarda uzun süren kanamalar olabilir.
Von Willebrand hastalığından mustarip kişilerin yaşadığı zorlayıcı durumlar şöyledir:
Von Willebrand hastalığında ana sebep kan pıhtılaşmasında görev alan Von Willebrand faktöründen sorumlu gende olan mutasyondur.
Mutasyon sebebiyle düzgün şekilde Von Willebrand faktörü görevini yerine getiremez ve kan pıhtılaşması sağlıklı şekilde olmaz.
Bazen pıhtılaşma süresi uzar ve bazen de kanama kontrolden çıkabilir.
Ayrıca bu hastalıktan mustarip kişilerde yine pıhtılaşmayı destekleyen bir başka faktör olan faktör VIII seviyesi de düşük olur.
Faktör VIII, farklı bir pıhtılaşma sorunu olan hemofiliyi tetikleyebilir.
Von Willebrand hastalığının cinsiyetle herhangi bir bağlantısı yoktur. Her iki cinste de ortaya çıkabilir.
Genellikle kalıtsal bir geçişle ortaya çıksa da nadiren de olsa Von Willebrand hastalığının edinilmiş sendrom etkisiyle de kalıtsal geçiş olmadan ortaya çıkması da mümkündür.
Von Willebrand hastalığında 3 tip vardır. 1’den 3’e doğru hastalığın şiddeti artar. Tip 1 en sık rastlanan ve hafif seyreden türdür, tip 3 ise en az rastlanan ve şiddetli semptomları olan türdür.
Tip 3’te çoğunlukla genetik etki hem anneden hem de babadan geçer.
Bu türde Von Willebrand faktörü ya hiç olmaz ya da çok az bulunur.
Von Willebrand hastalığında farklı şikayetlerle doktora başvurulduğunda öncelikle ailede bu hastalığın olup olmadığı sorulur ve kan testleri yapılır.
Kan testlerinde pıhtılaşmadan sorumlu yapıların çalışma verimi incelenir. Aşırı kanamaların nedeni olabilecek farklı faktörlerle ilgili de araştırma yapılır.
Von Willebrand faktör antijeni testi ile kanda bu faktörün yoğunluğuna bakılır. Von Willebrand faktör antijeni testi sonucuna göre hastalığın tipi belirlenebilir.
Von Willebrand hastalığında ne yazık ki kesin tedavi yoktur.
Hastanın yaşam kalitesini yükseltmek adına ilaç desteği sağlanabilir, aşırı kanamaların negatif etkileri azaltılabilir ve yaşam tarzı değişimi önerileriyle güzel sonuçlar alınabilir.
Von Willebrand hastalığı bir kan hastalığı olduğu için uzmanlarının alanına girer.
Hematologlar kan sorunu, pıhtılaşma sorunu ve kanla ilgili tüm konuları detaylı inceleyen uzmanlardır.
Hematologlar hem doğru testlerle doğru tanıyı koymak hem de tedavi sürecini planlamak için uygun kişilerdir.
Hastanın şikayetlerine ve hastalık belirtilerine göre bazen farklı uzmanlar da devreye girer.
Örneğin cilt altı morarmaları için dermatologlar, diş eti kanamaları için ise diş hekimlerinin görüşleri önem arz eder.
Von Willebrand hastalığının etkisi ciddi şekilde günlük yaşam rutinini etkilemez ve kişiler normal şartlar altında hayatlarına devam edebilirler. Ancak herhangi bir kanama olduğunda zorluklar başlar. Bu yüzden örneğin ameliyatta, diş kontrolü, gibi kanama olacağı bilinen durumlarda önceden tedbir almak faydalı olur. Özellikle tip 3’te yani hastalığın en şiddetli olduğu türde yaralanma riskini her zaman minimumda tutmak önemlidir.
Von Willebrand hastalığına sahip kişiler, bol miktarda , yağsız protein, tam tahıl ve sağlıklı yağları içeren dengeli bir beslenme rutini ile yaşamalıdır. ancak tuzu düşük gıdalar tüketmek hastalık şikayetlerinin hafiflemesine yardımcı olur.
Kaçınılması gereken gıdalar arasında kızarmış gıdalar, işlenmiş etler, tam yağlı süt ürünleri, yağlı et parçaları ve işlenmiş atıştırmalıklar yer alır. Ek olarak Von Willebrand Hastalığı olan kişiler, semptomları kötüleştirebileceği ve komplikasyon riskini artırabileceği için alkol tüketmekten kaçınmalıdır.
Von Willebrand hastalığının tedavisi semptomların kontrol altına almaya yöneliktir, kesin bir iyileşme beklenmez. Kanama ataklarını azaltıcı, şiddetini düşürücü uygulamalarla kişinin sağlığını korumak önceliklidir. Uzun vadede konforlu bir hayat için dengeli beslenmek, ve alkolden uzak durmak destekleyicidir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.