Glutamat, sinir iletimi ve beyin fonksiyonları gibi bir dizi biyolojik süreç için önemli olan bir maddedir.
Beyninizin düzgün çalışması için glutamatın doğru yerde doğru konsantrasyonda olması gerekir.
Ispanak ve soya gibi besinlerde yer alan madde, kararında tüketilmelidir.
Çok fazla glutamat Parkinson, Alzheimer ve gibi hastalıklarla ilişkilendirilmiştir.
Bu maddenin vücutta az bulunması da zihinsel yorgunluk, odaklanma problemleri gibi sorunlara neden olur.
Glutamat, proteinlerin yapı taşı olan bir amino asittir. İnsan vücudu için temel bir besin maddesidir.
Esansiyel olmayan yani vücutta sentezlenebilen bir Bununla birlikte çeşitli gıdalar yoluyla da vücuda glutamat alabiliriz.
Glutamat, beyinde en bol bulunan nörotransmitter maddelerden biridir. Nörotransmitter maddeler, kimyasal haberciler olarak bilinir.
Bu maddenin ana görevi, beyindeki sinir hücreleri yani nöronlar arasında sinyallerin iletilmesini sağlamaktır.
Bu maddenin diğer nörotransmiterlerden farklı olarak dört farklı reseptöre bağlanabilme özelliği onun sinir hücrelerini etkileme ve iletişim kurma yeteneğini artırır.
Bu nedenle beyin fonksiyonlarını, öğrenmeyi, hafızayı ve diğer sinirsel süreçleri etkiler.
Glutamat sinir hücrelerinde bulunur. Burada ince duvarlı (sinaptik) keseciklerde depolanır. Bu kesecikler, sinir uyarısı geldiğinde glutamatın hızla salınmasını sağlar.
Glutamat, bir sonraki sinir hücresinde belirli reseptörlere bağlandığında bir dizi biyokimyasal olayı tetikler.
Bu bağlanma, hücre içinde elektriksel sinyallerin iletilmesi ve sinir impulslarının diğer sinir hücrelerine iletilmesi sürecini başlatır.
Glutamatın vücutta sinir hücreleri arasındaki iletişimi sağlamanın yanı sıra başka görevleri de vardır. Bunları şu şekilde özetleyebiliriz;
Glutamat, sinir hücreleri arasında iletişimi sağlayarak öğrenme ve hafıza gibi bilişsel süreçlerde önemli bir rol oynar. Sinir hücreleri arasındaki bağlantıları güçlendirir ve sinir ağlarının oluşumuna katkıda bulunur.
Glutamat nedir, ne işe yarar kısaca özetlersek sinir hücrelerinin iletişiminde önemli bir rol oynayan maddedir.
Ayrıca, vücutta sentezi için gereken bir amino asittir. Hücrelerin enerji üretimi ve metabolizması gibi çeşitli biyokimyasal süreçlerde de kullanılır.
Birçok besinde doğal olarak bulunan bir amino asit türevidir. Özellikle et ürünleri, deniz ürünleri, peynir gibi hayvansal gıdalar glutamat açısından zengindir.
Sebzeler arasında ise domates, mantar, bezelye ve doğal olarak glutamat içerir. Bunun yanı sıra soya ve soya ürünleri de glutamat içeren gıdalar arasındadır.
Bu gıdaların tüketilmesi glutamat alımını artırabilir. Glutamat içeren gıdaların dengeli bir beslenme planı içinde tüketilmesi ve tüketimlerinde aşırıya kaçılmaması önemlidir.
Glutamin günlük hayatta tükettiğimiz birçok besin içerisinde bulunur. Glutamin nelerde var, sorusu için öncelikle kırmızı eti, işaret edebiliriz. İçerisinde bol miktarda bulunur. Bunun haricinde ise faydalanılabilecek birçok farklı besin vardır. Glutamin nelerde var sorusuna şu listeyi vermek mümkündür;
Deniz Ürünleri
Deniz ürünlerinin içerisinde bol miktarda Glutamin yer alır. Özellikle karides ve yengeç gibi deniz ürünlerinin bol miktarda Glutamin içerdiği bilinir. Deniz ürünlerinin tüketimi aynı zamanda B12 açısından da oldukça önemlidir. Bu besinleri buharda pişirerek faydalarından daha fazla yararlanmanız mümkündür. Salatalarınıza da deniz ürünleri ilave edebilirsiniz. Böylelikle hem bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir hem de formunuzu koruyabilirsiniz.
Kırmızı Et
Kırmızı et, protein zengini besinler arasında ilk sıralarda kendisine yer edinir. Kırmızı et tüketimi bazı kişiler için tehlikeli olabilir. Bu nedenle et tüketimini sınırlandırmak gerekir. Özellikle kalp hastalığı olan kişilerin ve tansiyon hastalarının aşırı miktarda kırmızı et tüketiminden kaçınması gerekir. Kırmızı et tüketimi yasak olan kişiler, glutamin içeren diğer besinlerin tüketimini tercih edebilir.
Yumurta
Yumurta, kahvaltı sofralarının vazgeçilmez besinlerinden birisidir. Özellikle spor yapan kişiler, protein alabilmek için yumurta tüketimine ağırlık verir. Yumurtanın içerisinde bol miktarda glutamin yer alır. Fakat yumurtanın faydalarından daha etkili bir şekilde yararlanmak için yumurtayı haşlayarak tüketmek gerekir. Yağda hazırlanan yumurtalar, sağlık açısından faydaları kadar zararlarını da beraberinde getirir.
Yağsız Süt
Süt içerisinde de bol miktarda glutamin mevcuttur. Fakat bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, tüketilen sütün yağsız olmasıdır. Yağ oranı yüksek olan sütlerde, protein değerinde azalma görülür. Bu durumda kişi proteinden çok yağ almış olur. Laktoz intoleransı olan kişilerin süt tüketiminden kaçınması gerekebilir. Bu nedenle de glutamin içeren farklı besinlerin tüketimini tercih etmeleri daha sağlıklı bir yöntem olarak kabul edilir.
Pirinç
Pirinç tüketimi de glutamin takviyesi için oldukça önemlidir. Beyaz pirinç içerisinde protein yer alır. Pirinç içeren besinlerin tüketimi ile birlikte vücudun ihtiyaç duyduğu proteinin alınması mümkündür. Pirinç içeren besinleri hazırlarken içerisine aşırı miktarda yağ koymaktan kaçınılması gerekir.
Yoğurt
Yoğurt en sağlıklı besinlerden birisidir. Yoğurdun içerisinde bol miktarda faydalı bakteri yer alır. Aynı zamanda protein açısından da oldukça zengin bir besin olduğu bilinir. Yoğurt kemik gelişimi açısından da oldukça önemlidir. Gıda zehirlenmelerinde dahi yoğurdun faydalarından yararlanılır. Ancak süt gibi burada da laktoz intoleransına dikkat edilmelidir.
Kemik Suyu
Kemik suyu da protein içeren besinlerden birisidir. Kemik suyu çorbası içerek, kemik suyunun faydalarından yararlanmak mümkündür. Kemik suyunun sağlık açısından bilinen farklı faydaları da vardır. Fakat kemik suyunun belirli bir miktar tüketilmesi gerektiği de unutulmaması gereken bir konudur. Aşırı miktarda kemik suyu tüketimi, sağlık açısından zararlı bazı durumların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Fındık
Günde belirli bir miktar fındık tüketmek, glutamin ihtiyacının karşılanmasına yardımcı olur. Fındık alerjisi günümüzde oldukça yaygın bir şekilde görülür. Bazı kişiler kendilerinde fındık alerjisi olduğunu dahi fark etmemiş olabilir. Bunun nedeni ise bazı alerji türlerinin aniden ortaya çıkabiliyor olmasıdır. Geçmişte alerjik bir hastalığı olmayan kişilerin bir süre sonra alerjisi ortaya çıkabilir. Bu nedenle fındık tüketiminde dikkatli olmak gerekir.
Kırmızı Lahana
Kırmızı lahana diğer bir ismi ile mor lahana olarak da bilinir. Kırmızı lahana glutamin takviyesi için tüketilebilecek besinler arasında yer alır. Kırmızı lahana salatası tüketerek hem protein alabilir hem de sağlıklı bir öğün tüketmiş olursunuz. Böylelikle kırmızı lahananın diğer faydalarından da yararlanmanız mümkün hale gelir.
Maydanoz
Yeşillik tüketimi sağlık açısından oldukça faydalıdır. Yemeklere ve salatalara eklenen yeşillikler, tüketilen besinlerin faydasının artmasına yardımcı olur. Maydanoz, protein zengini besinler arasında kendisine yer edinir. Maydanozu yemeklerinize ekleyebilir, salatalarınıza koyabilir ya da direkt olarak kahvaltılarda tüketebilirsiniz.
Baklagiller
Baklagiller de içerisinde belirli bir miktarda protein içerir. Baklagiller ile hazırlanan yemeklerin tüketimi, protein ihtiyacınızın karşılanmasına yardımcı olur. Özellikle nohut, bezelye ve mercimek içerisinde bol miktarda proteinin yer aldığı bilinir.
Sakatat ve Kuruyemişler
Glutamin takviyesi almak isteyen kişilerin tüketebileceği diğer besinler arasında sakatat ve kuruyemişler yer alır. Kuruyemişler içerisinde yer alan glutamin miktarı diğer besinlere kıyasla oldukça düşüktür.
Bu maddenin aşırı miktarda alınması veya birikmesi durumunda zararlı etkiler ortaya çıkabilir.
Bu durum ‘eksitotoksin’ adı verilen bir olayla ilişkilendirilir.
Eksitotoksin, sinir hücrelerine aşırı miktarda uyarım sağlayan veya hücrelerin aşırı aktifleşmesine neden olan bir kimyasaldır.
Bu durumda, sinir hücrelerinin aşırı heyecanlanması ve aşırı miktarda glutamat salgılaması sonucunda sinir hücrelerinde hasar meydana gelebilir.
Bu durum, nöronların veya beyin hücrelerinin ölümüne yol açabilir.
Ayrıca beyinde aşırı miktarda glutamat birikmesi, bazı nörodejeneratif hastalıkların gelişimiyle ilişkilendirilmiştir.
Multipl skleroz, , , felç ve fibromiyalji gibi nörolojik hastalıkların patogenezinde bu maddenin rolü olduğu düşünülmektedir.
Bu hastalıklarda, glutamatın nörotoksik etkileri nedeniyle sinir hücrelerinde hasar ve ölüm meydana gelebilir.
Bu nedenle glutamat dengesinin sağlanması beyin sağlığı açısından önemlidir.
Glutamat seviyelerindeki azalma durumunda da bazı olumsuz etkiler görülebilir:
Bu belirtiler genellikle glutamat seviyelerinin normalin altına düştüğü durumlarda ortaya çıkar. Belirtiler kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
Genel sağlık durumu, uyku düzeni, beslenme alışkanlıkları gibi faktörler de bu belirtiler üzerinde etkili olabilir.
Beslenme yoluyla yeterli miktarda glutamat almak beyin fonksiyonlarının sağlıklı bir şekilde devam etmesine yardımcı olur.
Mono sodyum glutamat (MSG), gıdaların lezzetini arttırmak için kullanılan bir gıda katkı maddesidir. MSG, sodyum ve glutamatın birleşimi olan bir tuzdur. Nişasta veya şekerin fermantasyonu ile üretilir.
Beyaz renkli ve kokusuzdur. Gıdalara, ‘umami’ olarak bilinen zengin ve doyurucu bir tat veren bileşenlerden biridir. Bu tat, acı, tatlı, ekşi ve tuzlu tatlar arasında ayrı bir lezzet profiline sahiptir. Asya mutfağında özellikle popülerdir. Birçok paketlenmiş ve işlenmiş gıda ürününde bulunabilir. Örneğin; et suyu küpleri, çorbalar, çeşniler, soslar, tuzlu atıştırmalıklar, dondurulmuş gıdalar ve daha fazlasında kullanılır.
Glutamat ve MSG, aynı bileşenin farklı formlarıdır. Glutamat, bir amino asittir ve insan vücudu için önemli bir yapı taşıdır. Birçok doğal gıda kaynağında bulunur. Özellikle protein bakımından zengin gıdaların içerisinde yer alır.
MSG ise glutamik asit ve sodyumun birleşimiyle oluşur. Bu, glutamik asidin sodyum tuzu olarak adlandırılması anlamına gelir. MSG, glutamatın daha kolay dağılmasını sağlar ve yiyeceklere tat ve lezzet katmak için yaygın olarak kullanılır. MSG içerisindeki glutamat diğer aminoasitlere bağlı değildir. Serbest bir haldedir. Bu haliyle vücutta daha hızlı emilir.
Mono sodyum glutamat, tartışmalı bir gıda katkı maddesidir. Bazı araştırmalar MSG'nin insan sağlığına zararlı olmadığını savunurken diğerleri tam tersini iddia ediyor. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) ve Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) genellikle MSG'yi güvenli olarak kabul eder.
Ancak bazı insanlar MSG'ye duyarlı olabilir. Yüksek miktarda tüketim olduğunda ve uyuşukluk gibi kısa süreli semptomlarla ortaya çıkabilir.
Evet, glutamatın aşırı tüketimi bazı insanlarda anksiyete ve diğer zihinsel sağlık sorunlarına katkıda bulunabilir. Bazı araştırmalar, fazla miktarda glutamatın beyinde çeşitli rahatsızlıklara yol açabileceğini öne sürmektedir. Bu rahatsızlıklar arasında anksiyete, depresyon, migren, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, otizm ve diğer bazı zihinsel problemler bulunmaktadır. Ancak bu konu hala kesin değildir ve daha fazla çalışma gerekmektedir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.