Adaçayı, zaman içerisinde pek çok hastalığın tedavisi için kullanılan bir bitkidir. Adaçayının uçucu yağ içeren tipik bir Akdeniz bitkisi olduğu söylenebilir. Adaçayı yaprakları yaklaşık olarak %0.5 ila %2.5 oranında uçucu yağ taşır. Adaçayı yağı içeriği doğrultusunda birçok farklı amaçla yararlanılabilir özelliktedir. Genellikle bilinen yararları arasında antiinflamatuar özellikler, kan basıncını düşürme gibi etkiler sayılabilir. Alternatif sağlık uygulamalarında ve aromaterapide misk adaçayı yağı kullanıldığı görülür.
Lamiaceae familyasının bir üyesi olan adaçayı, aromatik ve tıbbi bir bitki çeşididir. İspanya’dan Balkanlara çeşitli Akdeniz ülkelerinde yayılış gösterir. Adaçayı türlerinin dünya genelinde 900’den fazla olduğu bilinir. Dünyada adaçayının en fazla yayılış gösterdiği ve ticari olarak yararlanıldığı ülkeler arasında Türkiye de vardır. Adaçayı yağı, bu bitkinin yapraklarından elde edilir.
10. yüzyılda Orta Doğu’daki hekimler, adaçayının ölüme neden olan durumlarda bir çare olacağına inanır. Farklı hastalık çeşitlerine adaçayı kullanarak tedavi yöntemi aranır. Epilepsi, zehirlenme, bağırsak problemleri, enfeksiyonlar gibi konularda adaçayı ile tedaviler bulunmaya çalışılır. Günümüzde ise çay formunda olan adaçayının tıbbi amaçlı olarak kullanıldığı görülür. Adaçayı yağı daha çok aromaterapi alanında yararlanılan bir madde olarak sayılabilir. Çiçekli bir bitkiden elde edilen yağın kokusu, ferah ve temiz kokusuyla vücut üzerinde kullanılabilir.
Adaçayı yağını temel alan araştırmalar ışığında birçok yararı olduğundan bahsetmek mümkündür. Ancak bu çalışmaların az sayıda katılımcıyı kapsadığını ve büyük oranda hayvanlar üzerinden yapıldığını göz ardı etmemek gerekir. Adaçayı yağı faydaları nelerdir diye merak edenler için zihinsel fonksiyonları iyileştirme, antidepresan etkisi, kan basıncını düşürme, antibakteriyel özelliği gibi noktalar sayılabilir.
2010 yılında yapılan ve Journal of Ethnopharmacology'de yayınlanan bir çalışmada farelerle birlikte birkaç yağ türünün stresle mücadele etme etkisi araştırılır. Bu deneyde kullanılan yağların içerisinde biberiye, adaçayı, lavanta ve papatya bulunur. Çalışmada ise test edilen bu yağlar arasında en güçlü anti-stres etkisine sahip yağın adaçayı yağı olduğunu gösterir. Bunun sonucunda misk adaçayı yağının depresyon sürecinden geçenler için etkili bir tedavi yöntemi olabileceği ortaya çıkar. Bunun yanı sıra adaçayı yağı faydaları arasında iyi hissetme yani dopamin hormonu ile de yakın bir bağ içerisinde olduğu iddia edilir.
Adaçayı bitki türlerinin eski zamanlardan beri zihinsel işlevi iyileştirme konusunda etkili olduğu düşünülür. 2017 yılında yapılan bilimsel bir çalışma, adaçayı bitkisinin zihinsel olarak etkisini inceler. Bu araştırmada adaçayı bitkilerinin gelişmiş hafıza, uyanıklı ve potansiyel alzheimer ile mücadele ettiğini gösterir. Bu çalışma ile adaçayı yağının zihinsel fonksiyonları geliştirme etkisine dikkat çekilir. Aynı zamanda bu çalışmada adaçayı yağı faydaları arasında yer alan antidepresan ve anti-stres etkilerine de değinilir.
2013 yılında bir tıp dergisinde yayınlanan araştırmaya göre adaçayı yağının kan basıncını önemli ölçüde düşürdüğü ortaya çıkar. Araştırmaya dahil edilenler arasında adaçayı yağının idrar kaçırma sorunu yaşayan kadınların nefesinin sakin bir hal almasını sağladığı tespit edilir. Adaçayı yağı bu buluntular doğrultusunda rahatlamayı ve anksiyeteyi önlemeyi teşvik eden bir alternatif olabilir. Ayrıca Journal of Medicinal Food'da yayınlanan başka bir araştırmada ise hayvan denekler üzerinden bir çıkarıma varılır. Bu çalışma hayvan deneklerin besinlerine adaçayı yağı eklendiğinde endişeli davranışlarında önemli düzeyde bir azalma olduğuna işaret eder.
Misk adaçayı esansiyel yağının antibakteriyel etkileri olduğu düşünülür. Bu düşünceyi destekleyen bir bilimsel çalışma 2015 yılında yapılır. Bu araştırmada adaçayı yağının antibakteriyel özellikleri test edilir. Sonunda ise tüm bakteri türlerine karşı başarılı bir sonuç verdiği görülür. Çalışmalar sonucu bakteri hücrelerine birkaç farklı yoldan saldırdığı görülen adaçayı yağı faydaları arasında güçlü bir antibakteriyel özelliği olduğu da söylenebilir.
Bazı araştırmalar adaçayının içerdiği bazı kimyasal bileşenlerin mantar önleyici etkiler taşıdığını iddia eder. 2017 yılında yapılan bir diğer araştırma ise adaçayı yağının da dahil olduğu altı farklı esansiyel yağın antibakteriyel ve antifungal etkilerini karşılaştırır. Bu araştırmaya göre misk adaçayı yağının antibakteriyel ve antifungal etkilere sahip olduğu ortaya çıkar.
Adaçayının önemli antiinflamatuar etkilere sahip olduğu sıklıkla söylenir. Bu ifadeyi destekleyici nitelikte bir çalışma 2017 yılında Journal of Ethnopharmacology'de yayınlanır. Araştırma sonucunda misk adaçayı ekstraktının fareler üzerinde mühim düzeyde antiinflamatuar etkilere neden olduğunu gösterir. Bu doğrultuda araştırmacılar iltihaplı diş eti rahatsızlıkları için etkili bir tedavi yöntemi olarak kullanılabileceği sonucuna varır.
Misk adaçayı yağının cilt üzerinde rahatlatıcı etkiye sahip olduğu görülür. Taşıyıcı yağlar ile karıştırarak cilde masaj yapmak için kullanılabilir. Ağrıyan kasların rahatlatılması gibi amaçla yararlanılabilen yağ çeşididir. Adaçayı yağının cilde faydaları arasında yer alan konulardan biri de yaraların iyileşmesine destek olmasıdır. Yaralı olan bir bölgeye sürüldüğünde de antiseptik özelliklerinden yararlanmak mümkündür. Ayrıca antiinflamatuar ve anestezik etki de sağlayabilir.
Adaçayı yağını kullanmak için birçok yönteme başvurulabilir. Solunum yoluyla, ağızdan veya vücut bölgelerine sürerek adaçayı yağından faydalanmak mümkün olur. Birçok kullanım seçeneği bulunan adaçayı yağının seçimini de doğru yapmak gerekir. %100 doğal esansiyel yağ seçimi yapıldığından emin olunmalıdır.
Adaçayı yağının kullanılabileceği yollardan biri ağızdır. Rahatlatıcı etkisinden faydalanmak için belli oranda karışımlar hazırlanabilir. Diş etlerinde iltihap bulunan bireyler bunun için farklı türden gıdaların içine yaklaşık 1-2 damla kadar %100 esansiyel yağ ekler. Smoothie, çay ve yiyeceklerin içerisine eklenerek kullanılabilir. Hatta The Natural Standard Herb and Supplement Guide’a göre günde bir ile üç arası 25-50 mikrolitre ağızdan adaçayı yağı almanın uygun olduğu belirtilir. Bu oran yarım veya bir damla olarak da ayarlanabilir.
Aromaterapi uygulamalarında da adaçayı yağından faydalanmak mümkündür. 2-3 damla adaçayı yağı, su ve diğer türden esansiyel yağların karışımıyla bir aromaterapi malzemesi elde edilebilir. Adaçayı yağı, havada buharlaştığında bakteri ve mikroplarla savaşmaya yardımcı bir görev üstlenir.
Cilt üzerinde sağladığı yararlar doğrultusunda da adaçayı yağından faydalanılabilir. Bunun için 1 oz. taşıyıcı yağ içerisine yaklaşık 6 damla adaçayı yağı eklenebilir. Bu taşıyıcı yağ hindistan cevizi yağı ya da benzerlerinden seçilebilir. Hazırlanan karışım yaralı bölgeye direkt olarak sürülür. İsteyenler cildine masaj yaparak da uygulayabilir. Ruh halini iyileştirmeye ihtiyaç duyulduğunda ve ağrı hissedilen kasları rahatlatmak gibi amaçlarla banyo suyuna 3-5 damla yağ damlatılabilir. Antiinflamatuar, anestezik, antiseptik gibi etkilerden yararlanmak için ise yaralı bölgeye doğrudan sürülebilir.
Adaçayı yağını cildinde kullanmak isteyenler alabileceği bazı önlemler vardır. Cildin tamamında kullanmaya başlamadan önce küçük bir bölgeye sürerek test edilebilir. Eğer herhangi bir olumsuzluk gözlenirse kullanmayı bırakmalıdır. Oluşan olumsuzluk durumunda en kısa sürede bir uzmana danışmak gerekir. Hatta kullanım öncesi de bir uzmana danışarak güvenliği hakkında bilgi alınması doğru olur.
Bilimsel bir çalışmada ağrılı adet gören 48 kadın incelenir. Bazılarına bu süreçlerde alt karınlarına sürmeleri için misk adaçayı yağı ve diğer uçucu yağların bulunduğu bir tür krem verilir. Bunu kullanan kadınların yaşadığı kramp ve ağrılarda önemli ölçüde bir azalma olur. Bu çalışmalar ışığında adaçayı yağı, regl ağrılarını azaltmayı desteklemesi için kullanılabilir.
Adaçayı yağının içerisinde bulunan bileşenlerden biri östrojenin vücuttaki etkisini taklit eden sklareoldür. Adaçayı yağı bu yönüyle bazı menopoz semptomlarının azaltılması konusunda etkili olabilir. Bazı araştırmalar menopoz döneminde görülen sıcaklamaların ayağın altına uygulanan seyreltilmiş adaçayı yağı ile hafifletilebileceğini gösterir. Buna göre adaçayı yağını menopoz semptomlarını yaşayanların kullanmasında bir sakınca yoktur. Ancak yine de uzmana danışmayı ihmal etmemek gerekir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.