Tehlikeli ishalin belirtileri normal belirtilerinin daha şiddetli seyrettiği bir tablo olarak görülür. Genellikle uzun sürdüğünden susuzluk olarak da bilinen dehidrasyon belirtileri ortaya çıkar. Belirtilerin şiddetli görüldüğü hastalarda tedaviye en kısa zamanda başlanması gerekir. Kolonda iltihap nedeniyle ortaya çıkan kolon zarında meydana gelen tahrişe bağlı kanamaların da eşlik ettiği kanlı ishal de tehlikeli ishal olarak kabul edilebilir. İshalin tedavi edilmemesi; unutkanlık, akıl karışıklığı, gibi ciddi sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir. Bebekler ve yaşlılarda ishal şikayetinden ölüm oranları yetişkinlere göre daha yüksektir. Bu risk grupları için daha dikkatli önlem alınmalıdır.
Tehlikeli ishalin belirtileri karın ağrısı, şişkinlik ve sulu ishal şikayetleri ile ortaya çıkabilir. Zehirli ishal olarak da isimlendirilen bu durum, aslında ishalden farklı bir hastalık değil tehlikeli komplikasyonlara yol açan ishal türlerini kapsayan bir kavramdır. Tehlikeli ishalde dışkı renginin belirleyici olduğu düşünülse de mide ve bağırsakta kanamanın olduğu hastalar haricinde dışkı rengi normaldir.
Dışkının yüksek oranda su barındırması ayırıcı bir özellik olabilir. Tehlikeli ishal; enfeksiyonlar, besin zehirlenmeleri, ilaç yan etkileri ve bazı hastalıkların belirtileri olarak ortaya çıkabilir. Tedavi süreci de ishale neden olan sebeplerin ortadan kaldırılması için kullanılan ilaç uygulamalarını içerebilir. Hızlı müdahale için ve enjeksiyon yoluyla hastaya besin, ilaç ve elektrolit takviyesi tercih edilebilir.
Bebekler, küçük çocuklar, 65 yaş üstü hastalar ve bağışıklık sistemini baskılayan hastalığı bulunan kişiler ishal açısından daha büyük risk altında bulunur. Özellikle bebekler ve felçli yaşlılar şikayetlerini tam olarak ifade edemeyeceğinden şikayetin takibi bu kişilere bakanların sorumluluğundadır. Şikayet ve değişikliklerin sürekli kontrol altında tutulması erken teşhis, müdahale için önem taşır. Tanı sonrasında da doktor tarafından önerilen tedavi yeterli dozda ve doğru zamanda uygulanmalıdır.
Tehlikeli ishalin belirtileri başta sıradan ishal şikayetleri olarak ortaya çıkıp şiddeti giderek artabilir. Tehlikeli ishal belirtileri içinden bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Bu belirtilere ek olarak hızlı bir şekilde yüksek oranda su kaybının yaşanması nedeniyle hastada belirtileri de görülebilir. Dehidrasyon sebebiyle oluşan semptomlardan bazıları şunlardır:
İshale neden olan hastalık veya şikayete bağlı olarak ishal semptomlarına ek belirtiler de ortaya çıkabilir. Bebeklerde ve küçük çocuklarda ağızda kuruluk, huzursuzluk, bıngıldağın ve yanakların içe çökmesi, gözyaşı olmadan ağlama gibi belirtiler gözlenebilir.
Normalin altında değiştirilen bez sayısı gibi durumlar dehidrasyonun anlaşılması için belirleyici olabilir. Bebekler şikayetlerini yetişkinler gibi dile getiremediğinden bakımı üstlenen kişinin semptomları ve değişimleri gözlemesi hızlı tanı, tedavi süreci için oldukça önemlidir.
Tehlikeli ishalin belirtileri neden olan etmenlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Örneğin zehirlenmeyle birlikte görülen ishalde kusma şikayeti de belirgin olarak gözlenebilir. Tehlikeli ishale neden olabilecek durumlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Tehlikeli ishal belirtileri ortaya çıktığında ilk müdahale vücudun susuz kalmasının önüne geçmektir. Hızlı müdahale amacıyla serum uygulaması tercih edilebilir. Hastanın beslenme ile ilgili sorunlar yaşadığı durumlarda damar yoluyla beslenme ve oral beslenme solüsyonları uygulanabilir. İshale neden olan ana sebebin belirlenmesi ile tedaviye karar verilebilir.
Bakteriyel enfeksiyon sebepli oluşan ishallerde antibiyotik tedavisi uygulanabilir. Ağır vakalarda enjeksiyon formunda tercih edilebilir. Paraziter hastalıklarda anti parazit ilaçlar kullanılabilir. Oral rehidrasyon solüsyonları tedaviye eklenebilir. İshal kesici tabletler reçete edilebilir. İlaç yan etkisi olarak ortaya çıkan ishalde kullanılan ilacın değiştirilmesi, tedaviye ek bazı ilaçların kullanılması gibi düzenlemeler tercih edilebilir.
Bu süreçte bağırsak bakterilerinin dengelenmesi amacıyla probiyotik takviyeleri kullanılabilir. Vitamin ve mineral takviyeleri hastanın enerjisinin artması, daha hızlı toparlanması için etkili olabilir. Tedavi sürecinde beslenmenin düzenlenmesi ve sıvı tüketiminin artırılması iyileşme sürecine yardımcı olabilir.
Tehlikeli ishalin belirtileri görülmeye başladığında durum ciddi ise tıbbi müdahale için en yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekebilir. Bunun yanında evde bazı önlemler alınabilir. Fazla sıvı kaybının etkisini azaltabilmek için su tüketimi artırılabilir. Etkiyi artırmak amacıyla tüketilen suya elektrolit takviyeleri eklenebilir.
Sıvı içeriği yüksek çorba, sebze ve meyveler de beslenmede tercih edilebilir. Pirinç, yağsız hindi eti, patates gibi dışkının katılaşmasına yardımcı gıdaların tüketimi artırılabilir. Muz gibi potasyum içeriği yüksek besinler elektrolit dengesinin sağlanmasında etkili olabilir. beslenmeye az miktarda eklenebilir. Kafein içerikli içecek ve yiyecekler ishali ve sıvı atımını artırabilir. Bu nedenle tüketimi kısıtlanmalı, mümkünse hiç tüketilmemelidir. Fasulye, nohut, lahana ve süt gibi gaz yapan besinlerin tüketiminden kaçınılmalıdır. Kamboçya, kefir, yoğurt ve turşu gibi açıdan zengin gıdalar beslenme düzenine eklenebilir.
Tehlikeli ishal belirtileri tedavi edilmezse daha ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açabilir. 65 yaş üstü kişiler, bağışıklık sistemi zayıf ve baskılanmış hastalar, küçük çocuklar daha büyük risk altındadır. İshalin en zararlı etkileri dehidrasyon nedeniyle ortaya çıkan komplikasyonlardır. İdrar miktarının azalmasıyla böbreklerde hasar ortaya çıkabilir. İleri aşamalarda böbrek yetmezliği görülebilir. Tansiyonda meydana gelen ciddi düşüş organların kanlanmasını azaltarak organların çalışmasında sorunlara neden olabilir. Büyük miktarda sıvı kaybı; akıl karışıklığı, unutkanlık, sinirlilik haline yol açabilir. Kalp atışının hızlanması, kan damarları içerisinde pıhtı oluşumu, gibi ciddi sorunlar ortaya çıkabilir. Uzun süren ishal ölüme dahi neden olabilir.
Tehlikeli ishal belirtileri ortaya çıkmadan önce bazı önlemler alınabilir. Bağırsak sağlığının korunması, bağırsaklardaki bakteri florasının dengelenmesi ishal şikayetlerine karşı koruyucu olabilir. İshale yakalanmamak için önlem olarak aşı uygulaması mümkündür. Ellerin düzenli olarak özellikle tuvalet öncesi ve sonrası su, sabun ile yıkanması mikroorganizmaların etrafa bulamasını engellemeye yardımcı olabilir.
Yemekten önce ellerin güzelce temizlenmesi bakteri ve parazitlerin vücuda alınması riskini azaltabilir. Besinlerin tüketilmeden önce iyice temizlenmesi tercih edilebilir. Etler ve süt ürünleri, mikroorganizmalarla kontamine olabilir bu sebeple iyice pişirilmeden tüketilmemelidir.
Hazır gıdalar satın alınırken iyi paketlenmiş ve doğru koşullarda saklanmış olanlar tercih edilmelidir. Gezginlerin ishale yakalanmaktan korunması için seyahat edecekleri ülkeyi iyi araştırmaları, gerekirse seyahat önce aşı olunması tercih edilebilir. Seyahat sırasında tüketilen gıda ve içeceklerin temizliğine dikkat edilmesi uygun olacaktır.
İshal çocuklarda 24 saatten uzun süren ishal tehlikeli bir hal almaya başlayabilir. Yetişkinlerde ise birkaç gün boyunca iyileşmeyen ishal ciddi sorunlara neden olabilir. Bu süreler şikayetlerin şiddetine bağlı olarak kısalabilir. , yanak ve karında çökme, günde 3 kereden az bez değişimi, ağız kuruması, dışkıda kan veya mukus bulguları varsa en kısa zamanda en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Yetişkinlerde tansiyon düşüklüğü, şiddetli halsizlik, koyu renkli idrar, kanlı dışkılama, baş dönmesi gibi şikayetler bulunduğunda zaman kaybetmeden tıbbi müdahale uygulanmalıdır.
Şiddetli ishal bazı hastalıkların semptomu olarak ortaya çıkabilir. Toksik megakolon hastalığında kolonda meydana gelen şişlik ve iltihaplanma sonucunda kolon iç zarları yırtılabilir. Bunun sonucunda kanlı ishal görülmesi mümkündür. Ülseratif kolit, İrritabl bağırsak sendromu (İBS) gibi hastalıklar da bağırsakları etkileyererek ishal oluşumuna neden olabilir.
Pek çok tedavinin uygulandığı ancak sonuç alınamayan inatçı ishal şikayeti görülen hastalarda besin alerjilerinden şüphelenilebilir. Çölyak hastalığı, ve fruktoz alerjisi sorunu olan hastalar bu besinleri tükettiğinde bağırsaklar bu gıdaları sindiremez. Besinlerin tüketiminin devam etmesi bağırsağı tahriş ederek bakteri florasının bozulmasına neden olabilir. Bu nedenle besin alerjileri geçmeyen ishal ve bağırsak sorunlarına yol açabilir. Bu durumlarda beslenmenin yeniden düzenlenmesine başvurulabilir.
Sulu ishal vücuttan yüksek miktarda sıvının dışkı ile birlikte atılmasına neden olabilir. Birkaç saat gibi bir sürede tedavi edildiğinde veya kontrol altına alındığında büyük sorunlara neden olmayabilir. 24 saat ve daha uzun bir süre devam ettiğinde dehidrasyon olarak da bilinen susuzluk belirtileri oluşabilir.
Vücuttaki organların çalışması ve kan dolaşımının sağlanması için vücutta belirli miktarda su olmasına ihtiyaç vardır. Dehidrasyon durumunda gerekli miktarda su bulunmaz ve fizyolojik işleyişte aksamalar ortaya çıkabilir.
Halsizlik, enerji ve tansiyon düşüklüğü, boşaltım sisteminin yavaşlaması gibi sorunlar görülebilir. Tedavi edilmeyen durumlarda kafa karışıklığı, hafıza sorunları, böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Tehlikeli ishal şikayetinin teşhisi için genellikle fiziksel muayene ve hastanın şikayetlerinin dinlenmesi yeterlidir. Ancak durumun ciddiyetinin anlaşılması ve organların ne kadar etkilendiğinin tespiti için bazı tanı yöntemlerine başvurulabilir. Kan testleri sayesinde kan değerlerinin tespiti, elektrolitlerin ölçümü ve böbrek fonksiyonlarının kontrolü sağlanabilir.
Dışkı örneği alınarak bakteri ve parazitlerin varlığı incelenebilir. Kolon içerisinde oluşabilecek sorunların tespiti için bir cihaz yardımı ile kolon görüntülenebilir. Bu işlemin anüs ile kolona ulaşan şekline kolonoskopi, ağız içerisinden sindirim sistemi boyunca görüntüleme sağlayan şekline endoskopi adı verilir. Bazı hastalarda besin alerjilerinin incelenmesi için alerji testleri uygulanabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.