Taze ve zengin kokusuyla mutfakları şenlendiren, yemeklere tat katan fesleğen faydaları ile de sağlık açısından birçok yarar sunar.
Botanik açısından Ocimum basilicum olarak bilinen bitki, Akdeniz mutfağının vazgeçilmez bir parçası olmasının yanı sıra tıbb, aromaterapi alanlarında da yaygın olarak kullanılır.
İncecik yaprakları, hoş kokusuyla tanınan fesleğen, sadece yemeklere lezzet katmakla kalmayıp sağlığa olan olumlu etkileriyle de dikkat çeker.
Yüzyıllardır çeşitli kültürlerde tıbbi amaçlarla kullanılan en önemli bitkilerden biri olan fesleğen, Antioksidan özellikleri, anti-enflamatuar etkileri, içeriğinde bulunan esansiyel yağlar sayesinde birçok sağlık sorununun tedavisine yardımcı olabilir.
Hem geleneksel tıpta hem de modern araştırmalarda, fesleğenin sindirim sağlığından stres yönetimine kadar geniş bir yelpazede faydalı olduğu gösterilmiştir.
Bu nedenle fesleğen, sadece baharat veya yemek malzemesi olarak değil, aynı zamanda doğal ilaç deposu olarak da değerlendirilir.
Eski çağlardan beri fesleğen faydaları insanlara bir nevi ilaç olmuştur.
Modern bilimsel dönemde ise fesleğenin faydaları kanıtlanmıştır.
Fesleğen, antioksidan, anti-inflamatuar, antimikrobiyal ya da diğer sağlık yararlarına sahiptir. Bunların sağlık açısından faydaları ise şöyledir:
Fesleğen tohumu ile fesleğen faydaları ortaya çıkar.
Fesleğen bitkisinin ürünü olarak doğanın sağlık dolu hediyesi olan, küçük boyutlarına rağmen bu tohumlar, birçok önemli besin maddesiyle birlikte biyoaktif bileşen içerir.
Böylece fesleğen tohumu sağlık için önemli kaynak haline gelir.
Geleneksel tıpta ya da modern araştırmalarda, fesleğen tohumlarının sindirim sağlığından kalp sağlığına kadar geniş bir yelpazede faydaları olduğu gösterilir.
Fesleğen tohumu faydaları şunlardır:
Fesleğen bitkisinin yapraklarından veya tohumlarından hazırlanan çay, fesleğen faydaları ortaya çıkarmada etkili yöntemdir.
Bu çay, güçlü antioksidanlar, vitaminler, minerallerle diğer biyoaktif bileşenler içerir.
Fesleğen çayı faydaları arasında vücuda güçlü antioksidanlar sağlayarak serbest radikallerle savaşıp hücresel hasarı azaltması ön plana çıkar.
Fesleğen çayı içmek, vücudu toksinlerden arındırıp detoks etkisi sağlayabilir.
Ayrıca fesleğen çayı, sindirim sistemini destekleyeyip sindirim rahatsızlıklarını hafifletir.
Bu sayede bağırsaklardaki iltihabı azaltarak sindirim sorunlarını gidermeye yardımcı olabilir.
Sindirim sağlığının korunması, genel sağlık ve vücuttaki besin maddelerinin emilimi açısından önemlidir.
Fesleğen çayı faydaları arasında diğeri de bağışıklık sistemi fonksiyonlarını destekleyip enfeksiyonlara karşı koruyucu etkiler gösteren özelliklere sahip olmasıdır.
Fesleğen çayı tüketimi soğuk algınlığı, grip gibi diğer enfeksiyonlara karşı doğal savunma mekanizması sağlayabilir.
Ayrıca fesleğen çayı içmek, sinir sistemi üzerinde yatıştırıcı bir etki yapabilir. Zihni sakinleştirici özelliklere sahiptir.
Bu nedenle, fesleğen çayı düzenli olarak tüketildiğinde, stres, kaygı ve depresyon gibi ruhsal sorunlarla baş etmeye yardımcı olabilir.
Fesleğen faydaları sadece tohumu, kendisi ve çayında değil yağında da ortaya çıkar.
Fesleğen yağı, fesleğen bitkisinin yapraklarından ve çiçeklerinden damıtma veya soğuk pres yöntemiyle elde edilen bir uçucu yağdır.
Özellikle sindirimi destekleyen ve mide rahatsızlıklarını hafifleten özelliklere sahip olan fesleğen yağı faydaları arasında, karın ağrısı, gaz ve şişkinlik gibi sindirim sorunlarını hafifletmesi de gösterilir.
Fesleğen yağı faydaları cilt ve saç sağlığını destekleyen bir dizi özellik içerir.
Antioksidanlar ve antimikrobiyal özellikler, akne ve diğer cilt problemlerinin tedavisine yardımcı olabilir. Ayrıca ciltteki iltihabı azaltabilir.
Bunun yanı sıra fesleğen yağı saç derisini besleyebilir, saç dökülmesini azaltabilir ve saçın parlaklığını artırabilir.
Fesleğen yağı, solunum sistemi üzerinde olumlu etkiler gösterir. Burun tıkanıklığını açabilir, öksürüğü hafifletebilir ve solunum yollarındaki iltihabı azaltabilir.
Fesleğen faydaları saymakla bitmez ve güvenli kabul edilen bir bitki olarak bilinir. Nitekim bazı durumlarda yan etkilere neden olabilir. Özellikle büyük miktarlarda tüketildiğinde veya uzun süreli kullanımda, fesleğenin bazı olumsuz etkilere yol açabilir. Bazı insanlarda, fesleğen alerjik reaksiyonlara da neden olabilir. Bu da kaşıntı, kızarıklık veya deri döküntüleri gibi semptomlara yol açabilir. Ayrıca, bazı insanlarda sindirim sorunlarına neden olabilir. Mide rahatsızlığı, ishal veya mide ekşimesi gibi şikayetlere yol açabilir.
Fesleğen, taze olarak satın alındığında veya hasat edildiğinde doğru şekilde saklanmadığında hızla bozulabilir. Taze fesleğen yapraklarını saklamak için en iyi yöntem, köklerini hafifçe nemli bir kağıt havlu veya bezle sarıp bir plastik poşete yerleştirerek buzdolabının sebze bölmesinde saklanabilir. Ayrıca, fesleğen yapraklarını dondurarak veya kurutarak uzun süre saklamak da mümkündür. Fesleğen yapraklarını dondururken, yaprakları bir tabağa tek katman halinde yerleştirip dondurucuda dondurun, ardından donmuş yaprakları bir kapta saklayın. Fesleğen yapraklarını kurutmak istiyorsanız da, yaprakları bir kuru ve havadar ortamda serip güneş ışığı almayan bir yerde kurumaya bırakın. Kuruyan yaprakları hava geçirmez bir kapta veya cam kavanozda saklayın.
Fesleğen çayı yapımında taze fesleğen yaprakları veya kuru fesleğen yaprakları kullanabilirsiniz. Taze yapraklar kullanacaksanız, yaklaşık bir avuç dolusu yaprağı kaynar su dolu bir fincana veya demliğe ekleyin. Kuru yapraklar kullanıyorsanız, bir çay kaşığı kuru yaprakları bir fincana alabilirsiniz. Ardından, suyun üzerine dökün ve fesleğen yapraklarının lezzetini ve faydalarını salması için 5-10 dakika demlemeye bırakın. Demleme süresi ne kadar uzun olursa, çayın aroması o kadar güçlü olur. Demleme işleminden sonra, isteğe bağlı olarak bal, limon veya limon dilimleri ekleyerek tatlandırabilirsiniz. Son olarak, çayı süzün ve sıcak olarak servis edin veya soğuyana kadar bekleyip buz ekleyerek soğuk olarak da içebilirsiniz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.