Progeria nadir görülen bir hastalıktır ve hastalığa yakalanan çocuklar akranlarına göre daha yaşlı bir görünüme sahip olurlar.
Progeria hastalığı, erken yaşlanma hastalığı diğer bir ifadeyle Hutchinson-Gilford sendromu olarak bilinir.
Bu bağlamda, progeria görülen çocukların genetik mutasyonla hastalığa yakalandığı bilimsel olarak keşfedilmiştir.
Bunun yanında, erken yaşlanma belirtileri çocuklarda görülen başlıca fiziki semptomlar arasında yer alır. Günümüzde hastalığın tedavisi tıbbi olarak mümkün olmamakla birlikte 13-14 yaşa gelindiğinde yaşamın sonlandığı görülmektedir.
Progeria nedir sorusu bebeklerde 8 milyonda 1 olarak görülen ve ilk kez 1886 yılında Sir Jonathan Hutchinson tarafından keşfedilen kalıtsal bir hastalıktır şeklinde cevaplanabilir.
Türkiye'de de nadir görülen hastalık, çocuk yaş aralığında olan bireylerin yaşlılıkla mücadele etmesini tanımlar.
Bunun yanında, progeria nedir sorusu Yunancada kelime olarak erken yaşlanmaya karşılık gelen kalıcı bir hastalıkla ilişkilidir.
Genel olarak, progeria hastalığı nedir sorusu bireyin hızlıca yaşlanma belirtileriyle birlikte felç ve kalp krizi geçirmesine neden olan ölümcül bir hastalıktır şeklinde de cevaplanabilir.
Erken yaşlanma hastalığının farklı tipleri görülebilirken özellikle çocuklarda kırışık cilt, dökülen saçlar ve iri büyük gözlerle kendini gösterir.
Birçok olumsuzluğa rağmen hastalığın tek pozitif tarafı hastalıkla mücadele eden çocukların akranlarına göre daha zeki olması ve yetişkinler gibi davranmasıdır.
Progeria hastalığı nedir sorusu biyolojik olarak 'Lamin A (LMNA) geninde meydana gelen bir mutasyonun ve bu mutasyona bağlı enzim eksikliğinin oluşmasıdır' şeklinde cevaplanabilir.
Lamin A (LMNA) geni hücre çekirdeğinin bütünlüğü sağlar, burada oluşan mutasyonda progerin proteinin sentez mekanizması bozulur.
Progerin proteinin sentezinde görülen bozulmalar hücrenin çekirdeğini dengesiz duruma getirir ve böylece hücrelerin olgunlaşmadan erken dönemde ölmesini neden olur. Bu bağlamda, progeria semptomları bireyde görülmeye başlar.
Diğer bir ifadeyle rahatsızlık telomer kısalmasının bir sonucudur. Genel olarak bakıldığında hücreler her bölündüğünde DNA materyalinin ucunda bulunan telomer bölümleri kısalır. Yapılan araştırmalarda, telomer kısalığı yaşlanma ile karakterize edilmiştir.
Erken yaşlanma hastalığına sahip kişilerde yaşıtlarına göre ciddi bir telomer kısalması gözlemlenir. Bu nedenle, kişinin ömrü 70-80 yıl gibi bir süreye sahip olacakken en fazla 15-20 senelik bir ömre sahip olabilir.
Araştırmalara göre , otozomal dominant bir sendrom olarak belirtilen progeria rastlantısal olarak bebekte oluşur.
Ebeveynlerden çocuklara geçişi olan birçok genetik hastalığa göre oluşum nedenleri farklanır.
Bununla birlikte, aile öyküsünde bu hastalığı olan kişiler varsa bebekte görülme olasılığın da arttığı belirtilmektedir. Eğer, belirtilen gende mutasyon olursa bu hastalık görülür, başka türlü görülme olasılığı bebekte söz konusu değildir.
Bilinen türünün haricinde bazı progeriaya benzetilen hastalıklarda genetik geçişli formları görülebilir. Bu türleri arasında Werner sendromu ve Wiedemann-Rautenstrauch sendromu vardır ve benzer hastalık belirtileri bireyde ortaya çıkar.
Progeria hastalığı fiziksel semptomlarda kendini belli eder. Bu anlamda, öncelikle yaşlı cilt görünümü, saçların kalıcı dökülmesi ve bombeli gözler dikkat çeker.
Genel olarak hastalığın belirtileri aşağıdaki gibi sıralanabilir:
gibi semptomlar hastalarda belirgin olarak gözlemlenir, bu semptomlarla beraber beyin gelişiminde bir olumsuzluk söz konusu değildir.
Hastalığın fiziksel semptomları belirgin olduğu için doktor muayenesinde hastalığın büyük ölçüde teşhisi konulur.
Burada, önemli olan bir nokta ebeveynlerin bebeklerinde hastalığın semptomlarını fark ederlerse zaman kaybetmeden doktora başvurmasıdır.
Doktor fiziki muayene sırasında çocuğa bazı testler yapabilir, bu testler aşağıdaki gibi listelenebilir:
Bu testlerden sonra belirgin yaşlanma belirtilerinden doktor şüphelenirse genetik tarama testinin de yapılmasını ön görecektir.
Hastalığın semptomlarının birçoğu 1 yaşından sonra ortaya çıkmaya başlar.
İsteğe bağlı olarak yenidoğanlarda aile bu testi yaptırabilir. Yapılacak gen taramasına göre LMNA geni mutasyon var mı yok mu diye test yapılmak üzere çocuktan kan örneği alınır.
Böylece, fiziksel semptomlarla beraber doğrulama yapılarak kesin hastalık tanısı konulur.
Bu hastalığı taşıyan bireyler için henüz keşfedilen kesin bir tedavi yöntemi mevcut değildir.
Bazı ilaçlar ve alternatif yöntemlerle semptomların şiddeti hafifletilmeye çalışılır.
Doğuştan gelen bir rahatsızlık olması nedeniyle birey bu semptomları ömrü boyunca yaşar. Tedavi planlanmasında temel hedef kişiyi mümkün olduğunca uzun yaşatmaya çalışmaktır. Ayrıca, kişi ömür boyu doktor kontrolü altında bulunması zorunludur.
Tüm bu bilgiler doğrultusunda, uygulanan bazı destek tedaviler aşağıdaki gibi listelenebilir:
Progeria hastalığına benzeyen hastalıklar vardır. Özellikle, gende oluşan mutasyon telomer kısalığı ile ilişkili olduğu için buna benzer hastalıklarda erken yaşlanma karşıtı unsurlar daimi olarak düşünülür. Bu kapsamda, Werner sendromu ve Wiedemann-Rautenstrauch sendromunda benzer semptomlar gözlemlenir.
Fiziksel semptomlar hastada belirgin bir şekilde 1 yaşından sonra görülmeye başlar. Kesin tanı için gen testi yapılması gerekmektedir.
Bu hastalıkla mücadele eden bireylerin maksimum 20 yaşına kadar yaşadığı tespit edilmiştir. Dünya üzerinde 8 milyonda 1 ihtimalle hastalığın bebeklerde mutasyon sonucu ortaya çıktığı görülür. Bu nedenle, hastalığı olan kişilerin ortalama olarak 13-14 yaşına kadar yaşadığı bilinen gerçekler arasındadır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.