Takıntı hastalığı; kişilerin belirli düşünceleri, davranışları veya dürtüleri aşırı bir istekle sürekli olarak tekrar etmesidir.
Takıntılar, bu duruma sahip kişilerde zorlayıcı istekler, aşırıya kaçan alışkanlıklar ve ileri boyuttaki endişeleri kapsayabilir.
Takıntı hastalığı kişilerin günlük hayatını zora sokan, bazen de kısıtlayıcı bir hâl alabileceğinden profesyonel yardım alınması önemlidir.
Takıntı hastalığının tedavisi ise genellikle ilaç kullanımı ve psikoterapilerin bir kombinasyonunu kapsar
Takıntı hastalığı tıpta OKB (obsesif kompulsif bozukluk) olarak bilinen psikiyatrik bir rahatsızlıktır.
Bu durumda görülen takıntılı düşünceler obsesyon, davranışlar ise kompulsiyon olarak tanımlanır.
Örneğin, ellerin sık sık yıkanması normal kabul edilirken, ellerin her yıkamada belirli bir sayı tamamlanana kadar yıkanması takıntı hastalığını işaret edebilir.
OKB’li kişiler istenmeyen düşünce ve davranışlarını sürekli tekrarlarken, kendilerini kötü hissedip aslında bu durumdan rahatsızlık duyar.
Kişiler obsesyon ve kompulsiyonları baskılamaya ya da kontrol etmeye yönelik eylemlerde bulunurlar ancak çoğu zaman başarı elde edemez.
Takıntı hastalığı zorlayıcı ve yıpratıcı olsa da bunun bir hastalık olduğunu kabul edip tedaviye başlamak bu durumdan kurtulmak için önemlidir.
Takıntı hastalığı obsesyon ve kompulsiyon olarak 2 farklı türde değerlendirilen belirtileri içerir.
Belirtiler genel olarak çoğu kişide hem obsesyon hem kompulsiyon şeklinde olurken, bazı kişilerde ise yalnızca tek bir türü içeren semptomları kapsayabilir.
Takıntı hastalığı belirtileri türlere göre şu şekilde açıklanabilir:
Takıntı hastalığı belirtileri obsesyonlar olarak değerlendirildiğinde bunların tekrar tekrar süre gelen takıntılı duygu, düşünce, dürtü ve zihinsel görüntüler olduğu söylenebilir. Genel olarak bazı obsesif belirtiler şunlardır:
Kişiler çoğu zaman zihinsel takıntıları unutmaya ve eyleme dönüştürmemeye çaba sarf eder, ancak başarılı olamaz.
Kompulsiyonlar, istenmese de sık tekrar edilen fiziksel ve zihinsel eylemlerdir ve genel olarak ritüellerden ibaretdir.
Örnek olarak, dışarı çıkıldığında atılan adımların sayılması veya duşta belirli bir süre dolmadan çıkılmaması verilebilir. Kompulsiyon belirtilerinden bazıları aşağıdaki gibidir:
Kompulsiyonlara ait belirtiler kişiden kişilere hafif veya şiddetli olacak şekilde değişiklik gösterebilir.
Takıntılar bazı zamanlarda daha iyi veya daha kötü duruma dönüşebilir. Kompulsiyon eylemlerde bir hata olduğu düşünülürse başa dönerek defalarca tekrarlanabilir.
Takıntı hastalığı spesifik bir nedene bağlı değildir, ancak bazı etmenler bu duruma yatkınlığı artırabilir. Takıntı hastalığının olası nedenleri şunları içerebilir:
Takıntı hastalığı birden çok karmaşık durumların bir sonucu olabilir. Uzmanların genel görüşü ise bu duruma daha çok genetik yatkınlıkların neden olabileceği yönündedir.
Takıntı hastalığı belirli türleri olmasa da uzmanlar bu durumu türlerine ayırmak için obsesyon ve kompulsiyon başlıkları altında değerlendirebilir.
Aşağıda takıntı hastalığı türleri olarak değerlendirilen bazı konulara yer verilmiştir:
Takıntı hastalığı yukarıda bahsedilen türlerden birinin veya birkaçının yoğun olmasıyla görülebilir. Takıntı türleri bireyseldir ve kişiden kişiye farklı seyredebilir.
Takıntı hastalığı bu duruma ait olabilecek belirli şikâyetlerle başvuran kişilerden duygu, düşünce ve alışkanlıklar hakkında bilgi alınmasıyla teşhis edilebilir.
Takıntı hastalığı genellikle çocukluk döneminde başladığından hemen fark edilmeyebilir.
Yaş ilerledikçe semptomlar da ilerleyebilir ve rahatsız edici olmaya başladığında yardım almak gerekebilir.
Doktorlar kesin tanı için takıntı hastalığı testi yapabilir. Testte şu sorular yer alabilir:
Doktorlar ayrıca takıntı hastalığı testi dışında klinik muayenede kişilerde aşağıda bahsedilen özelliklerin olup olmadığını da değerlendirebilir:
Yukarıda bahsedilen tanı kriterleri kişinin takıntı hastalığına sahip olup olmadığı hakkında belirleyici olabilir. Ancak uzmanlar bazı durumlarda emin olmak için farklı tanı kriterlerine de başvurabilir.
Takıntı hastalığı kesin bir tedavi şekli olmamakla birlikte, terapiler ve ilaçlarla kontrol altına alınabilir ve yaşam kalitesi yükseltilebilir.
Tedavi bir psikolog veya psikiyatristin tek başına ya da ortak çalışmasını içerebilir. ‘‘Takıntı hastalığı nasıl geçer?’’ sorusunun cevabı aşağıdaki alt başlıklarda belirtilmiştir:
Psikoterapiler tekrarlanan düşünce ve davranışların yönetilmesine, azaltılmasına yardımcı olabilir.
Bu yöntemle duygusal sıkıntılarla baş etme stratejileri öğrenilebilir ve düşünce kalıpları değiştirilebilir.
Psikoterapilerde uygulanan maruz bırakma terapisi, kabul-kararlılık terapisi veya çıkarıma dayalı terapi yöntemleriyle farkındalık yaratılır, böylece takıntıların iyileşmesi sağlanabilir.
Takıntı hastalığı genel olarak tek başına terapi yöntemleriyle tedavi edilmez. Sürecin hızlanması için bazı psikiyatrik ilaçlara başvurulabilir.
SSRI'lar (seçici serotonin geri alım inhibitörleri) olarak adlandırılan ilaçlar takıntı hastalığında görüşen obsesyonları ve kompulsiyonları kontrol altına almak için kullanılır.
Doktorlar tarafından reçete edilen ilaçlar başlangıçta 8 ilâ 12 hafta boyunca düzenli olarak kullanılır.
Başlarda hızlı bir etki olmasa da zamanla iyileşmenin olduğu fark edilir. Tam bir tedavi için de bu ilaçları 2 yıl süreyle kullanmak gerekebilir.
Çocuklarda takıntı hastalığı görülebilir. Çocukluk çağında yaşanan psikolojik-fiziksel şiddet, istismar veya ihmâl bu durumun yaşanmasına sebep olabilir. Çocuklarda takıntı hastalığı ayrıca, streptokok kaynaklı görülen enfeksiyon hastalığı sonucu da gelişebilir.
Takıntı hastalığı bazı kişilerde belirli bir koşulda ortaya çıkar. Örneğin, doğum yapmak OKB için risk teşkil edebilir. Takıntı hastalığı doğum sonrası kadınların bazı hormonal değişiklikleri sonucu ortaya çıkabilir. Bu durumda sürekli olarak bebeğe kötü birşey olacakmış gibi düşünmek, bebeğin eşyalarını aşırı derecede dezenfekte etmek gibi semptomlar görülebilir.
Takıntı hastalığı tam olarak iyileşebilen bir rahatsızlık olmadığından bu durumu yönetmek ve hayat kalitesini yükseltmek için bazı yöntemler uygulanabilir. Bunlar, terapileri aksatmamak, ilaçları düzenli kullanmak, tetikleyicilerin farkına varıp bunlardan uzak durmak, aile desteği almak ve en önemlisi iyileşmenin zamanla olacağının bilincine varmak olarak belirtilebilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.