Şişmanlama korkusu, tıbbi ismiyle obesofobi kilo almakla ilgili yoğun endişe duyma halidir. Fobiler herhangi bir nesne ya da duruma karşı aşırı korku hissetme halidir ve obesofobinin de ait olduğu kategori fobilerdir. Şişmanlama korkusunu daha özel biçimde kaygı bozukluğu başlığı altına almak da uygundur.
Rahatsızlığı yaşayan kişi sürekli kilo almakla ilgili endişelenir ve bunun hakkında konuşur. Bazen kilo alma korkusuna tartılma korkusu da eşlik eder. Bazı kişilerde ise tam tersine, tartılma eylemi kilo alıp almama durumunu sürekli kontrol edebilmek için bir takıntı haline gelebilir.
Obesofobisi olan kişilerde yeme bozukluğu gelişme ihtimali de yüksektir. Birçok fobide olduğu gibi herkesi için tek ve net bir nedeni olmayan şişmanlama korkusunun sebepleri kişiden kişiye farklılık gösterir.
Obesofobi nedir derinlemesine anlayabilmek için etimolojik açıklama faydalı olur. Antik Yunanca Phobos “korku” demektir. Mitolojide Phobos, savaş tanrısı Ares ile güzellik tanrıçası Afrodit’in oğludur. Phobos düşmanlarına korku salan bir tanrıdır.
Bu mitsel hikayeye dayanarak “phobia kelimesi korku veren manasında kullanılır. Phobia kelimesi dilimize “” olarak geçmiştir. Fobilerde yaşanan korku, normal ve sağlıklı kabul edilen seviyedeki korku gibi değildir.
Fobi seviyesinde yaşanan korkular sağlıklı şekilde hayatı devam ettirmeye engelleyecek boyuttadır. Obesophobia; obese (, aşırı şişman) ve phobia (fobi) kelimelerinin birleşmesiyle oluşur. Obesofobiyi (Obesophobia) yaşayan kişiler hissettikleri anormal şişmanlama korkusunun sebebiyle sağlıklı beslenme ve sağlıklı düşünme konusunda ciddi problemler yaşar.
Şişmanlama korkusu yaşayan kişilerde aslında korkulan şey tıbbi olarak kilo fazlalığı olması hali değildir. Kişi ideal kilosunda olsa da hatta zayıf bile olsa, önünü alamayacağı bir kilo alma sürecine girmekten sürekli korkar. Korkunun boyutu psikolojiyi, günlük hayatı ve sağlıklı beslenmeyi olumsuz etkileyecek seviyeye çıktığında tablo, fobi olarak değerlendirilir.
Obesofobini en çok ergenlik çağındaki genç kızlarda ortaya çıktığı bilinmektedir. Şişmanlama korkusu farklı yaşlarda kadın ve erkeklerde de görülebilir. Obesofobinin gelişmesinin nedenleri arasında modern çağda güzellik algısının incelikle eşleştirmesi, çevre baskısı, mükemmeliyetçi kişilik yapısı gibi farklı sebepler sayılabilir.
Obesofobinin sebepleri kişiden kişiye değişir. Problemin kökeni psikolojik olduğunda bireysel hikayeler büyük önem taşır.
Şişmanlama korkusunun en çok karşılaşılan sebepleri şöyle özetlenebilir:
Şişmanlama korkusunu yaşayan kişiler kilo alma konusunda yaşadıkları yoğun stresin yanında şu belirtileri gösterebilirler:
Herkes sağlıklı ve ideal kiloda olmak ister. Ancak kilo konusu bir takıntı haline dönüşmüşse psikolojik olarak bir bozukluk olup olmadığına dikkat etmek gerekir. Kilo alma korkunuzun uzman desteğiyle çözümlenmesi gerekecek seviyede yani fobisel olup olmadığına bir pratisyen ya da akıl sağlığı sağlayıcısı karar verebilir.
Psikoloğa ya da psikiyatriste başvurduğunuzda belirtilerinizi, yeme alışkanlıklarınızı, psikolojik olarak geçmişinizi ve genel hayatınızı anlattığınızda tedavi gerekip gerekmediğine dair en doğru yönlendirme yapılabilir.
Şişmanlama korkusunun düşük seviyede olduğu durumlarda kişiler kendi kendine korkularını yenmeye çalışabilirler. Ancak korkunun kontrol altına alınamadığı durumlarda uzman desteği almakta fayda vardır.
Korkunun olumsuz etkilerinden kurtulabilmek için sebepleri araştırmak faydalı olabilir. Örneğin şişmanlama korkunuzun perde arkasında aslında beğenilmek olduğunu keşfederseniz her halinizle değerli olduğunuzu kendinize hatırlatarak olumlamalar yapabilirsiniz. Şişmanlama korkunuzun ailenizden ya da arkadaş çevrenizden duyduğunuz sözlerle ilgili olduğunu keşfederseniz belki uyarılarda bulunabilir ya da ilişkinizdeki dengeleri gözden geçirebilirsiniz. Obesofobiyle ilgili yazılan tıbbi makalelere göz atmak da rahatlama sürecinizi hızlandırabilir.
Kilo alma korkusunu yönetmek, yeme bozukluğu gelişme ihtimalini düşürmek ve mümkün olabilirse kilo ile ilgili yoğun kaygıları ortadan kaldırabilmek için psikoterapi ve ilaçlar tedavide yardımcı olurlar.
, bir akıl sağlığı uzmanı psikiyatrist ya da psikolog ile seanslar yapılır. Her görüşmede şişmanlama korkusunun hafiflemesi ve vücut ile barışık olabilmeye dair ilerleme kaydedilmesi hedeflenir. Seansların etkisiyle çarpık düşünce kalıpları, sağlıksız inançlara dair farkındalık yaratmak ve olumlu alışkanlıklar geliştirebilmek amaçlanır.
Fobiler için ilaç tedavisi çok yaygın başvurulan bir yöntem değildir. Genellikle obesofobinin, gibi bir anksiyete türüyle bağlantısı olduğu düşünülürse ilaçlardan destek alınabilir.
Normalde fobiler ilaçla tedavi edilmez. Ancak akıl sağlık uzmanı obezofobinizin bir kaygı bozukluğu veya gibi bir yeme bozukluğuyla ilişkili olduğunu düşünüyorsa, anksiyete karşıtı ilaçlar reçete edebilir.
Obesofobisi olduğunu düşünen kişiler psikoloğa ya da psikiyatriste başvurabilirler. Özellikle kilo almaya dair her gün kaygılanıyorsanız ve bu adeta bir takıntıya dönüştüyse, sık sık diyet uyguluyor ama sonuç alamıyorsanız, bedeninizle barışık değilseniz, sürekli kalori hesabı yapıyorsanız, yemeklerde sonra kusarak zayıflamaya çalışıyorsanız ve yemekli sosyal aktivitelerden kaçıyorsanız obesofobiniz ilerlemiş demektir ve uzman desteği almanızda fayda vardır.
Aşırı zayıflık ideal kilonun çok altında olmaktır. 1.90 boyundaki bir kişi ile 1.60 boyundaki kişinin ideal kilosu elbette farklıdır bu yüzden ideal kilo boy ve kilo dikkate alınarak hesaplanır. Beden kitle indeksi hesaplamasında çıkan sonucun 18,4’ün altında olması zayıflığı gösterir.
Beden kitle indeksine göre zayıf olsa da sağlıklı beslenip, spor yapıp sağlıklı yaşayan kişilerin vücut gücü bunları yapmayan ama normal kiloda olan birinden daha iyi durumda olabilir. Sadece kilo sağlık durumunu değerlendirmek için yeterli değildir ama zayıflık çoğu kişide bazı hastalıklardan daha yoğun etkilenme riskini artıran bir durumdur.
Anoreksiya nervoza kişilerin yemek yemekten çok ciddi derecede uzaklaşması durumudur. Bu psikolojik rahatsızlıkta git gide zayıflama görülür. Çok ilerlemiş vakalarda yetişkin bir bireyin 25 kilo altına düştüğü bile olur. 18-25 kilo aralığındaki anoreksiya nervoza kişilerinde organlar hasar görmeye başlar ve hastalar hayatını kaybedebilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.