Malignite kötü huylu tümörler olup, bu rahatsızlıkta kontrolsüz bir şekilde büyüyen ve vücutta farklı bölgelere yayılan hücreler görülür.
Kötü huylu tümörler, kanser hücrelerinden oluşur. Kan dolaşımı veya lenfatik sistemi kullanarak uzak bölgelere yayılırlar. Kanser hücrelerinin diğer doku ve organları etkilemesine metastaz denir.
Metastaz vücudun herhangi bir yerinde görülebilir ve yaygın olarak karaciğer, akciğer, beyin ve kemikte bulunur.
Malignite şüphesi, bir kişinin belirli semptomlar veya bulgularla birlikte kanser oluşumu açısından değerlendirilmesidir.
Primer malignite ise, kanserin başlangıç noktası olarak bilinen ve ilk olarak tespit edilen yerdir. Primer maligniteler, başlangıçta kanser hücrelerinin oluştuğu ve büyüdüğü ilk dokudur.
“Malignite nedir?” sorusu tümör belirtileri bulunan kişiler için önemli bir sorudur. Malignite, kanserli hücrelerin oluşması, büyümesi ve çoğalmasıdır.
Genellikle kanser olarak da adlandırılan bu hastalık, sağlıklı hücrelerin yapı ve işlevlerini bozar ve vücudun normal işleyişini engeller. Maligniteler, birçok farklı organ veya dokuda ortaya çıkabilir ve çeşitli faktörler tarafından tetiklenebilirler.
Erken tespitte tedavi kemoterapi veya radyoterapi ile birlikte cerrahi müdahaleyi içerebilir. Kanser metastaz yaparsa tedavi kemoterapi veya immünoterapi gibi sistemik yöntemleri de içerebilir.
Malignite vücudun herhangi bir yerinde gelişebilir. Malignite türlerinden bazıları şunlardır:
Ayrıca bazen kötü huylu tümörler beyine metastaz yapabilirler.
Malignite meydana gelen kişilerde genellikle tümörün bulunduğu yere bağlı olarak değişen semptomlar görülür.
Örneğin, kolonlarında kötü huylu tümöre sahip kişilerde karın ağrısı olabilir veya dışkılarında değişiklikler fark edilebilir veya deride görülen kötü huylu tümörlerde ciltte yaralar veya lezyonlar gelişebilir. Ayrıca malign tümörleri olan kişilerin yaşayabileceği genel belirtiler de vardır:
Kötü huylu kanserler, hücrelerin DNA’larındaki hasar nedeniyle olması gerekenden daha hızlı büyüyüp bölünmesiyle oluşurlar.
Rahatsızlığın neden olduğu hala bilinmemektedir. Ancak malignite ile ilişkili olabilecek bazı risk faktörleri şunlardır:
Doktor, semptomlara göre genellikle bir dizi klinik ve laboratuvar testi isteyebilir. Malignite tanısında kullanılan yöntemlerden bazıları şunlardır:
Malignite tedavisi; tümörün türüne, boyutuna ve yayılıp yayılmadığına bağlı olarak değişir. Malignite tek bir bölgede lokalize ise cerrahi bir yöntem düşünülebilir.
Ancak kanser yayıldıysa hekim kemoterapi, radyasyon tedavisi veya hedefe yönelik ilaç tedavisi önerebilir.
Kanser tedavisinde kişilerde bazı yan etkiler görülür. Bu yan etkiler, tedavi sırasında hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. Genel yan etkiler veya komplikasyonlar şunları içerebilir:
Malignite düzeyde hipermetabolik lezyon, PET-CT gibi görüntüleme yöntemlerinde gözlemlenen ve metabolizması yüksek olan anormal dokuları ifade eder. Bu lezyonlar genellikle kanser hücrelerinin yoğun bir şekilde bir araya gelmesiyle oluşur ve kanser aktivitesini yansıtabilirler.
Malignite şüphesi, kötü huylu bir tümörden şüphelenildiğinde ancak kesin olarak konulamadığında kullanılan bir tanı kategorisidir. Bu şüphe genellikle belirli semptomlarla başlar. Örneğin, anormal bir şişlik, yara veya benin varlığı, uzun süreli öksürük, kilo kaybı, aşırı yorgunluk gibi belirtiler görülebilir. Ayrıca, rutin sağlık kontrollerinde yapılan testlerde anormal sonuçlar alınması da malignite şüphesini artırabilir.
Vücuttaki tümörün ilk başlangıç noktasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Primer malignite görülen bölgedeki kanser hücreleri vücudun diğer bölgelerine yayılabilir ve yeni veya ikincil tümörler oluşturabilir.
Malignite, kanserli tümör hücreleri olup birçok farklı faktör nedeni ile meydana gelebilir. Tümör belirtileri bulunan kişiler tümörün meydana geldiği bölgeye göre hastanelerin ilgili polikliniklerinden randevu alarak tedaviye başlayabilirler.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.