Son zamanlarda geleneksel ve tamamlayıcı tıp yöntemlerini tercih eden kişilerin sayısı her geçen gün artmaktadır.
Bu artışın sebepleri arasında özellikle kronik hastalıkların görülme sıklığının artması, ilaç yan etkilerine karşı endişe duyulması ve doğal yöntemlerin daha cazip gelmesi gibi durumlar yer almaktadır.
Geleneksel tıp ve dolayısıyla osteopatinin Türkiye’de yaygınlaşma nedenlerinden en önemlisi de Sağlık Bakanlığı tarafından 27.10.2014 tarihinde yayınlanan “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Yönetmeliği”dir.
“Osteopati nedir?” sorusuna “manuel terapi uygulamalarından biri olan, osteopatlar tarafından elle gerçekleştirilen müdahaleleri kapsayan yöntemdir” cevabı verilebilir. Geleneksel tıp uygulamaları arasında yer alan manuel terapi birçok yaş grubuna güvenle uygulanabilmektedir.
Osteopati kavramı ilk olarak 1874 yılında ortaya çıkmıştır. Dr. Andrew Taylor Still osteopati için şu tanımı yapmıştır:
Kendine göre bir felsefesi, tanı yöntemleri, tedavi metodları olan manuel uygulanan bir terapidir. Still, osteopati kavramını ortaya atmakla kalmamış 1892 yılında ABD’de ilk osteopati eğitim okulunun kurulmasına da öncülük etmiştir.
Osteopati Still’den bu yana farklı tanımlamalarla gündeme gelmiştir.
“Osteopati ne demek?” sorusuna “eklemler, kaslar, dokular ve kemiklerden oluşan kas-iskelet sisteminin kuvvetlenmesini sağlayan, bedenin genel sağlığını hedefleyen, hastalıkların tedavisinde bütüncül bir yaklaşım içeren geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamasıdır” şeklinde bir cevap verilebilir.
Osteopati tedavide vücudun yapısı ve fonksiyonları arasındaki ilişkiden yola çıkarak genel sağlığı iyileştirmeyi hedefler ve vücudun zaten doğuştan kendisini iyileştirme yeteneğine sahip olduğunu savunur.
Osteopati hasta odaklı bir tedavi biçimidir ve bilimsel temelleri olan yöntemlere dayanmaktadır.
“Osteopati ne demek?” sorusuna verilebilecek başka bir cevap ise osteopatinin kişinin fiziksel, ruhsal ve sosyal durumunun iyileştirilmesi, iyilik halinin sürdürülmesi için uygulanan fiziksel yaklaşımlar olduğudur.
Osteopatik yöntemleri uygulayan kişiye ise “osteopat” denilmektedir. Alanında uzman bir osteopat kendisine başvuran hastanın tedavi ihtiyaçlarını ve beklentilerini değerlendirirken birçok parametreyi göz önünde bulundurur.
Bu parametrelerden bazıları; hastanın mevcut fiziksel durumu, ruhsal hali, kültürel yapısı ve sosyal özellikleridir. Tedavide bu gibi özelliklerin göz önünde bulundurulması osteopatiyi diğer manuel terapi yöntemlerinden ayırmaktadır.
Osteopati ile; hasar gören dokulara düzgün kan akımının sağlanması, sinirsel iletimin doğru gerçekleşmesi, biyomekanik işlevin ve metabolik olayların doğru düzenlenmesi gibi etkiler oluşturmak amaçlanmaktadır.
“Osteopati nedir?” sorusuna “bazı temel ilkeler üzerine kurulmuş bütüncül tedavi yöntemidir” cevabı verilebilmektedir. Osteopati tıpkı diğer tamamlayıcı tıp uygulamalarında olduğu gibi bazı felsefelere ve bu felsefeler sonucunda açığa çıkmış ilkelere sahiptir. Osteopatinin felsefi temellerini oluşturan unsurlar arasında şunlar yer almaktadır:
Osteopati; kişinin uyumunda meydana gelen azalma sonucu veya çevresel faktörlerin olumsuz etkilerinin bedenin kendisini tamir etme kapasitesini aşması sonucu hastalıkların oluştuğu düşüncesini savunmaktadır. Osteopatinin felsefesi ile uyumlu olarak ortaya çıkan ve osteopatların uyması gereken bazı ilkeler tanımlanmıştır. Bu ilkeler arasında şunlar yer almaktadır:
Osteopati kas ve iskelet sistemi hastalıkları başta olmak üzere hastalıkların tedavisinde ana tedaviyi desteklemek amacıyla uygulanan yöntemlerdir.
Osteopati, osteopatlar tarafından elle uygulanan nazik müdahaleler şeklinde yapılmaktadır. Osteopatinin nasıl yapıldığı uygulanan tekniğe göre değişiklik göstermektedir. Osteopatide kullanılan teknikler ve nasıl yapıldıkları hakkındaki bilgiler şu şekildedir:
Osteopatinin tedaviye destek olan bir yöntem olarak hangi hastalıklarda kullanılabileceği ülkeden ülkeye değişiklik göstermektedir. Uygulama protokolleri için mutlaka alanında uzman bir hekime danışılması gerekmektedir.
Ülkemizin sağlık standartları baz alınarak belirlenen kurallara göre ise osteopatinin kullanılabileceği durumlar arasında şunlar yer almaktadır:
Osteopati gebelerde güvenle uygulanabilen bir tedavi yöntemidir. Gebelerde hem kas-iskelet sistemi ağrılarının giderilmesinde hem de doğumun kolaylaştırılmasında kullanılmaktadır.
Ayrıca yapılan bazı çalışmalarla osteopatinin doğum esnasındaki komplikasyonlara karşı koruyucu etki gösterdiği ortaya konmuştur. Gebelerde yapılan osteopati, uygunluğunun tartışılması bir yana anne adayının yaşam kalitesini oldukça arttırmaktadır.
Osteopati genel olarak oldukça güvenli bir tedavi yöntemidir. Birçok endikasyonda fayda sağladığı bilinen osteopatinin kullanılmaması gereken bazı durumlar da mevcuttur. Osteopatide hasta konforu öncelikli olduğundan çok fazla ağrılı bölgelere uygulama yapılmamaktadır.
Bunun dışında kanamalı bölgelere, düzenli antikoagülan kullanımı olan kimselere, pıhtılaşma bozuklukları ile ilgili hastalığı olanlara, eklem protezine sahip kişilere osteopati uygulanmamaktadır. Ayrıca kanser hastaları, down sendromlu bireyler, kırık ve çatlağı olan kişiler için de osteopati önerilmemektedir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.