Ramazan ayı  sisteminin köklü bir değişim geçirdiği bir dönemin de başlangıcıdır. Bu nedenle vücutta çeşitli değişimlerin olması, olağan bir süreçtir.

Sindirim sisteminde oluşan değişimler de bu noktada en çok karşılaşılan konular arasında yer alır. Örneğin; beslenme düzeninin değişmesi sonucunda görülen  şikayetleri, sıklıkla karşılan problemlerden biri. Fakat Ramazan ayında tuvalete çıkmayı kolaylaştıracak birkaç püf noktası bulunur.

Ramazanda Tuvalete Çıkmak için Neler Yapılmalı? 

Öncelikle iftar ve sahur arasında bol su içmek, hem böbrek hem de bağırsak sistemi üzerinde düzenleyici etkisi sayesinde tuvalete çıkma sorunlarını ortadan kaldırmayı sağlayabilir. 

Ramazan ayı süresince hareketsizlik, önemli risklerden biri. Bu nedenle yürüyüş, hafif veya orta şiddette  yapmak, bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlık şikayetlerini de en düşük düzeye çekebilir.

Üstelik egzersiz, Ramazan ayı boyunca aldığınız fazla kalorileri de daha kolay yakmanızı sağlayarak sindiriminize bağlı kilo alımlarını engelleyebilir. 

Ramazan ayı süresince, kafeinden bir nebze daha uzak durmak, sindirim sisteminizi iyileştiren bir etki gösterebilir. Kafeinin diüretik, yani su atılmasını kolaylaştıran sonuçları, vücutta  sebep olarak hem sindirim sisteminde kabızlık gibi risklere hem de gün içerisinde daha fazla susamaya neden olabilir. 

 tüketimi, Ramazan ayı süresince tuvalete çıkmayı kolaylaştıran en önemli konu başlıklarından biri. Sebze, meyve, tam tahıllı gibi lifli gıdalar bağırsak hareketlerini düzenleyebilir. Lifli besinler, sindirim sisteminden geçen suyu emerek, daha kolay tuvalete çıkmasını sağlar. Bu lifli besinlerden bazıları ise; 

• Elma: En iyi lif kaynaklarından biri olan elma, sadece bir orta boy 2,1 gram lif ile bağırsaklarda iyi etkiler sunar. Üstelik müshil etkisi ile bilinen pektin adı verilen bir çözünür life sahiptir. Böylece tuvalete çıkmayı kolaylaştırır. 
• Kuru erik: Kuru erik içerdiği pektin ve sorbitol sayesinde bağırsaklarda su çekerek, bağırsak hareketlerini kolaylaştırır ve kabızlığın giderilmesine yardımcı olur. 
• Kivi: En iyi lif kaynaklarından biri olan bu meyve, aynı zamanda daha fazla su almanızı sağlar. Böylece bağırsak hareketlerinin iyileştirerek Ramazan aylarında olası bir kabızlığın önüne geçebilir. 
• Keten Tohumu: Keten tohumu görece az tüketilen, fakat yüksek miktarda içerdiği lif sayesinde Ramazan ayı süresince karşılaşma ihtimaliniz olan kabızlıkla mücadelenizi kolaylaştıracak besinlerden biri. Sadece bir çorba kaşığında bulunan 2.7 gram lif barındıran bu besin, tuvalete çıkmayı kolaylaştırabilir. 
• Baklagiller: Ramazan’da iftar menülerinize dahil edebileceğiniz fasulye, barbunya ve nohut gibi tarifler, bu dönemde tuvalete çıkmanızı da kolaylaştıracak etkiler sunabilir. İçerdiği çözülebilir ve çözünmez lifler sayesinde baklagiller, oruç tuttuğunuz süre boyunca rahat bir sindirim sistemine sahip olmanızı da sağlayabilir. 
• Kefir: Doğadaki en zengin probiyotik kaynaklarından biri olan kefir, bağırsaktaki doğal ve sindirimi kolaylaştıran bakterileri besleyerek olası bir tuvalete çıkma sorunuyla mücadele etmenizi kolaylaştırabilir. Bu nedenle iftardan sonra veya sahurda bir bardak kefir tüketmek, kabızlık sorunuyla mücadelenizi kolaylaştırabilir. 
• Enginar: Enginarın “prebiyotik” adı verilen etkisi, bağırsak sağlığını düzenini sağlayan faydalı bakterileri besleyerek bağırsak mikrobiyomunu destekleyebilir. Böylece kabızlığa karşı etkili bir sindirim sistemi temizleyici olarak görev alabilir. 

Tüm bu besinleri, iftar ve sahur sofralarınıza dahil eder veya bu aralıkta tüketmek istediğiniz atıştırmalıklara alternatif olarak alırsanız birçok noktada sindirim sistemi sorununa karşı etkili bir formül geliştirebilirsiniz.

Kabızlık, kronik olması halinde ve altta yatan farklı hastalıkların bulunduğunu düşünmeniz durumunda öncelikle mutlaka doktorunuza danışmalısınız.

Tüm bu ayrıntıları göz önünde bulundurarak Ramazan ayı süresince oldukça rahat bir oruç tutma deneyimi yaşarken, aynı zamanda lif zengini bu besinler ile gün boyu tok kalabilirsiniz.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.