Ramazan ayında uzun süren oruçlar ve değişen beslenme alışkanlıkları bazı kişilerde kalp çarpıntısı (taşikardi) gibi rahatsızlıklara neden olabilir. Kalp çarpıntısı, hızlı veya düzensiz kalp atışları şeklinde kendini gösteren bir durumdur. Çoğunlukla stres, yorgunluk veya açlık gibi hususlarla ilişkilendirilir.
Bireylerin kalbinin olması gerekenden daha düzensiz, güçlü ve hızlı biçimde çarpması durumuna, kalp çarpması denir. Her bireyin farklı belirtiler ile hissettiği çarpıntılar, çoğu zaman hafiften şiddetli duruma kadar değişir. İlgili durum ise yaşam kalitesini olumsuz etkilemeye başlar. Stresin yanı sıra bireyin endişe ve korku duymasına sebebiyet verebilir.
Ramazan ayında kalp çarpıntısının çeşitli sebepleri vardır. Bunlar arasında ise kafein tüketimi, az sıvı alımı, hormonal değişiklikler, ağır yemeklerin tüketilmesi ile sindirilmemesi, anksiyete ve metabolizma bozuklukları bulunur. Oruç tutarken sürekli aç kalmak ve beslenme rutinlerinin değişmesi, kalp çarpıntısı riskini artırır.
Uzun süre boyunca aç kalmak, kan şekeri seviyesini değiştirir veya düşürür. Bu durum ise kalp atışlarının normalden farklı atmasına ve düzenleşmesine yol açar. Diğer yandan tüketilen ağır yemek ve baharatlar ile su tüketiminin az olması, kalp çarpıntısı ihtimalini yükseltir. O nedenle ramazanda kalp çarpıntısı yaşamam bu durumlara dikkat edilmesi önerilir.
Kalp çarpıntısı, bireylerde kalp atışlarının hızlı, düzensiz veya güçlü hissedilmesine neden olan bir durumdur.
Bu durum, çeşitli nedenlerden kaynaklanmakla birlikte belirli semptomlarla kendini gösterir:
Ramazanda kalp çarpıntısı, hızlı veya düzensiz kalp atışları şeklinde kendini göstermekle birlikte kontrol altına alınmadığında kişinin genel sağlığını etkiler. Bu duruma ise ilk etapta, uzun süren açlık süreleri ve gün boyunca sıvı alımının sınırlı olması neden olur.
Vücut, bu dönemde enerjiyi ve sıvıyı korumak için çeşitli adaptasyonlar yapar. Bunun sonucunda kan şekeri seviyelerinde dalgalanmalar ve elektrolit dengesizlikleri oluşur. Bu durum ise kalp ritminde değişikliklere yol açar.
Oruç tutma süresince yeterli miktarda su içilmemesi, dehidrasyon riskini artırabilir ve kalp sağlığını olumsuz etkiler. Diğer bir etken ise iftar ve sahur öğünlerinde yenilen ağır ve yağlı yiyeceklerdir. Özellikle iftar öğününde aşırı yemek yeme alışkanlığı, sindirim sistemine daha fazla yüklenmesine ve kan akışının yeniden dağıtılmasına neden olur. Bu durum, kalbin daha fazla çalışmasına ve dolayısıyla kalp çarpıntısının ortaya çıkmasına sebebiyet verir.
Oruç tutarken yaşanan kalp çarpıntısının etkilerini hafifletmek ve gidermek mümkündür.
Ramazan ayı boyunca şu hususları uyguladığınızda kalp çarpıntısı yaşama riskini düşürmeniz mümkün:
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.