Günlük hayatınızda bazı ilaçları kullanırken ilaç alerjisi gelişebilir. Bu, bağışıklık sisteminizin ilaca karşı verdiği beklenmeyen bir tepkidir. Böyle bir durum yaşadığınızda ilaç alerjisinin tanısı uygun şekilde bir hekim tarafından konulmalıdır. İlaç yan etkisi ve alerjisi birbirinden farklı şeylerdir ve birbirine karıştırılmamalıdır. İlaç alerjileri çocuklarda da gelişebilir ancak yetişkinlerde ilaç alerjisi gelişme riski daha fazladır.
İlaç alerjisi, bir ilacı uygun dozda ve doğru bir yolla kullandıktan kısa bir süre sonra ortaya çıkan bağışıklık sisteminin geliştirdiği beklenmeyen reaksiyonlardır. Bu reaksiyonlar ciltte döküntü ve kaşıntı gibi basit bir şekilde ortaya çıkabilirken anafilaktik şok gibi ağır tablolara da sebep olabilir. Anafilaksi kişinin hayatını tehdit edecek durumlara yol açabilir.
İlaç alerjisi belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir.
En yaygın belirtiler ise şu şekildedir:
İlaç alerjisi belirtileri ilaç kullanımını takip eden birkaç saat içerisinde gelişebileceği gibi günler sonra da ortaya çıkabilir. Belirtiler başlangıçta önemsiz gibi başlayıp artarak devam edebilir. Ciltte başlayan ve zararsız görünen kızarıklıklar, ilaç kullanımı devam ettikçe nefes darlığına yol açabilir ve ilerleyebilir.
İlaç alerjisi ve ilaç yan etkisi ise karıştırılmaması gereken iki konudur. İlaç alerjileri oluşması beklenmeyen reaksiyonlarken ilaç yan etkileri oluşması olası olan ve önceden bilinen hatta risk gruplarına ayrılan reaksiyonlardır.
İlaç alerjisi nedenlerini kesin bir şekilde belirtmek mümkün değildir. Herkesin bağışıklık sistemi farklı çalıştığı ve kendine özgü olduğu için ilaç alerjisi nedenleri kişiden kişiye değişebilir. İlaç alerjileri aslında çok yaygın görülmese bile son yıllarda geliştirilen yeni ilaçlarla birlikte alerji gelişme sıklığı artmıştır. Bazı durumlar ilaç alerjisi için risk faktörü olabilir.
Bu durumlar şöyle sıralanabilir:
Genç ve orta yaşlı erişkinlerde ilaç alerjisi gelişme oranı daha yüksek olarak bulunmuştur. Ayrıca kadınlarda erkeklerden daha sık rastlanmaktadır. Bunlara ek olarak oral (ağızdan) ilaç kullanımında alerji riski düşükken, ilacın kas içi ya da damar içi uygulanması alerji gelişme riskini arttırmaktadır.
Bunun nedeni ise bu yollarla ilacın yüksek dozlarla ve hızlı bir şekilde vücuda karışmasıdır. Kas içi veya damar içi enjeksiyonlardan sonra sağlık kuruluşunda 15-30 dakika beklenilmesi önerilmektedir. Alerjik reaksiyonların birçoğu infüzyonu takiben ilk 15 dakika içerisinde ortaya çıkar.
İlaç alerjisi teşhisini koymak için birkaç yol vardır. Öncelikle hastanın hikâyesi dinlenir, ayrıntılı bir fizik muayene yapılır ve bunun ardından kullandığı ilaçlara göre testler istenir. Teşhis için cilt üzerinde alerji testi ve kan testleri istenebilir.
Cilt üzerinde yapılan alerji testinde bazı alerjen maddeler deri üzerine açılan nokta kadar kesilerin üzerine dökülür ve hangisinde deri yüzeyinde şişme geliştiğine bakılarak alerjen madde bulunmaya çalışılır. Kan testinde ise genellikle serumda spesifik immunoglobulin E (IgE) bakılır. Daha detaylı bir araştırma için ise alerji yaptığı düşünülen ilaçlar kontrollü olarak verilerek hangi ilaçtan kaynaklı nasıl bir alerji geliştiği tanılanabilir.
İlk olarak alerji geliştiren ilacın kullanımı doktor bilgisi dahilinde kesilir, doktor tarafından alerji geliştiren ilaçla aynı işlevde ama etken maddesi farklı olan başka bir ilaç reçete edilebilir.
Ancak alerji geliştiren ilacın kullanımı kesilemiyorsa bu sefer hastanede alerji doktorunun gözetimi altında ‘duyarsızlaştırma’ denilen bir işlem uygulanarak ilaç kullanımı sağlanabilir. Duyarsızlaştırma yönteminde ilaç çok düşük dozlarla vücuda verilmeye başlanır ve bu sayede vücudun ilaca alışması sağlanır.
İlaç alerjisinin geliştirdiği döküntü, kızarıklık gibi küçük belirtiler ise kortikostreoid veya antihistaminik ilaçlarla tedavi edilebilir. Bunun için alerji ve immünoloji uzmanına danışılabilir. Çocuklarda gelişen ilaç alerjisi durumları için ise çocuk immünoloji bölümüne başvurulabilir.
En ciddi belirti ise anafilaktik şoktur ve anafilaksi durumunda mutlaka acil servise başvurulması gerekir. Şok gelişmesi durumunda kişi solunum yollarında ödem gelişmesi sonucu nefes alamayabilir hatta bilincini kaybedebilir.
Bu tarz durumlarda hastaya entübasyon gerekebilir. Kişinin solunum yollarında ödem gelişmesinin sebebi anjiyoödemdir. Anjiyoödem alerjik reaksiyon sonucu damarlardaki sıvının dokulara geçmesidir, bu da vücutta ödem denilen şişliklere sebep olur. En sık şişliklere baş, boyun ve ekstremite uçlarında rastlanır.
Polen alerjisi ilaç kullanımı olan birçok insan vardır. Ancak her ilaçta olduğu gibi bahar alerjisi ilaçları da alerjik reaksiyona sebebiyet verebilir. Görülme olasılığı düşük olsa da basit deri döküntülerinden sistemik reaksiyonlara kadar tüm belirtilerin gerçekleşme ihtimali vardır. Yani alerji ilaçlarına da alerji gelişebilir. Polen alerjisi ilaç kullanımı ayrıca uyku hali, uyuşukluk, ağız kuruluğu ve baş dönmesi gibi yan etkiler de yapabilir.
İlaç alerjisine bağlı gelişen kaşıntılar hekim tarafından reçete edilen topikal kremler veya oral antihistaminik tabletler ile geçebilir. Antihistaminler bağışıklık sisteminin alerjik reaksiyon geliştirmesini engeller.
Ayrıca soğuk uygulama yapmak bölgedeki damarları daraltıp kan akışını azaltacağı için kaşıntıyı hafifletebilir. Bunlara ek olarak ılık duş almak ve vücuda yapışmayan rahat kıyafetler giymek, nemlendirici losyonlar sürmek kaşıntıyı azaltabilir. Bu durumlarda kaşınan bölgeye çok fazla müdahale etmekten kaçınılmalıdır.
İlaç alerjileri ilaç alımını takiben ilk 1 saat içinde gelişebilir, buna erken reaksiyon adı verilir. 1 saatten sonra gelişen reaksiyonlara ise geç reaksiyon denilmektedir. Alerjinin geçme süresi ise tamamen belirtinin şiddetine ve kişinin bağışıklık sistemine bağlıdır ve değişkenlik gösterir. Alerjik reaksiyona fark edilir edilmez müdahele edilmelidir.
İlaç alerjileri ilaçların içindeki kimyasal maddelerden kaynaklı ciddi reaksiyonlardır ve hekimin önerdiği ilaçlar ile tedavi edilmelidir. Bu nedenle bir hekim önerisi almadan ilaç alerjilerini geçirmek için bitkisel bir ürün kullanılmamalıdır. Bitkisel ürün alerji geliştiren ilacın etkisini hızlandırıp alerjinin artmasını tetikleyebilir, bu durum nefes darlığı ve bilinç kaybı ciddi sonuçlar doğurabilir.
İlaç alerjisine bağlı dudak şişmesine antihistaminik ilaçlar ve soğuk kompres iyi gelebilir. Doktorun önerdiği anti-enflamatuar ilaçlar da ödemin inmesine ve varsa ağrının geçmesine yardımcı olabilir. Ancak ilk etapta dudakta şişmeye sebep olan ilacın kullanılması durdurulmalıdır.
İlaç alerjisini önceden tespit edecek bir yöntem maalesef yoktur. Ancak ilaç kullanımı sonrası belirtilerin ortaya çıkması ile hekim tarafından detaylı bir hasta öyküsü alınarak bazı kan testleri ve alerji testleri yapılır.
Tüm bulguların birleştirilmesi ile de tanı koyulabilir. İlaç kullanımından sonra kısa bir süre içerisinde deride kızarıklık, döküntü, kaşıntı, yüz ve göz çevresinde ve ağızda şişlik, nefes darlığı gözleniyorsa bu ilaç alerjisi olabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.