|
Standart vücut kitle indeksi üzerinde kilolara sahip olan kişilerin zayıflamasına yardımcı olmak amacıyla yapılan cerrahi müdahale obezite ameliyatı denir.
Gelişen sağlık teknolojileri sayesinde hastalara farklı zayıflama operasyonları uygulanmaktadır. Ancak ameliyat için başvuran hastalarda ilk olarak cerrahi ameliyat yapılmaz. Öncelikle hastada diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi yapılır.
Bu tarz zayıflama yöntemlerinden beklenen başarı elde edilmediği takdirde önce gerekli tanı ve tetkik işlemleri yapılarak ameliyata karar verilebilir. Kısacası tüm zayıflama tekniklerini uygulamış fakat gerekli kilo dengesini yakalayamamış kilolu kişiler için ameliyat daha cazip bir yöntem olarak tercih edilebilir.
Obezite ameliyatı nedir, sorusu klinik olarak obezite sıkıntısı yaşayan ve bu fazla kiloya bağlı farklı hastalıkların risk faktörünü taşıyan kişilere uygulanan bir cerrahi operasyondur, şeklinde özetlenebilir. Tıp dilinde "bariatrik cerrahisi" olarak da isimlendirilen obezite ameliyatı, ve egzersize cevap alamayan aşırı kilolu hastalar için uygulanabilir.
Cerrahide amaç zayıflatarak ideal kiloya kavuşturmak olsa da yöntem olarak farklılıklar vardır. Bazı hastalarda yeme kapasitesinin azaltılması, bazı hastalarda da bağırsak ve mideden emilen besin miktarının azaltılması işlemi gerçekleştirilir. Bazı hastalarda ise bu iki yöntem aynı anda entegre edilir.
Çocuklarda obezite varlığı, gerek çevresel gerekse genetik faktörlü olabilir. Anne ya da babada obezite riskinin varlığı, çocukta 2-3 kat, her ikisinde var olması durumunda ise 15 kat obezite riski taşır.
Ayrıca annenin doğum öncesi ve sonrası yaşadığı rahatsızlıklar, hormonal bozuklukları, fiziksel aktivite yetersizliği, kimyasallara maruz kalma, sağlıksız beslenme alışkanlıkları gibi faktörler çocuklarda obezite oluşumuna davetiye çıkarabilir.
Çocuklarda obezite tanısı konulduktan sonra mutlaka endokrinoloji uzmanının kontrolünden geçmeleri gereklidir. Basit obezite durumlarında yaşam değişiklikleri ve sağlıklı beslenme programlarıyla hastalığın gidişatı kontrol altında tutulabilir.
Ekran kullanımın kısıtlanması, fiziksel aktivitelerin uygulanması, sağlıksız besinlerden kaçınılması gibi yöntemler çocukların kilo vermesine yardımcıdır. Bariatrik obezite ameliyatı, çocukluk döneminde çok tercih edilecek bir yöntem değildir.
Gelişimini tamamlamış, diğer yöntemlerden başarı elde edememiş çocuklar için detaylı çocuk endokrinoloji uzmanlarının kararıyla yapılabilir. Robotik cerrahisi, hassaya direkt müdahale yapılmadığı için çocuk obezite tedavisinde tercih edilecek bir tıbbi tekniktir.
Obezite ameliyatı, metabolik kilo yakımı açısından zorluk yaşayan kadınlar için alternatif bir tekniktir. Üstelik kadınlarda obezite cerrahisi, erkeklere nazaran daha kolaydır. Çünkü kadınlar genel manada kalçadan erkekler ise göbek bölgesinden yağlanır.
Göbek altı yağlanmanın en yoğu bölgesi olduğu için ve yağ oranı daha homojen dağıldığı için ameliyat alanı teknik olarak daha kolay hale gelebilmektedir.
Obezitenin kadınlarda ileri yaşlara doğru jinekolojik ve meme kanseri gibi ciddi hastalıklara yol açabilmektedir. Dolayısıyla hasta kilo yakımı konusunda zorlanıyorsa ve vücut kitle indeksinin çok üzerinde kiloları bulunuyorsa obezite tedavisi konusunda çok geç kalmamalıdır.
Erken müdahale, komplike hastalıkların oluşma riskini azaltacak ve hastanın yaşam kalitesini arttıracaktır. Özellikle hamile kalma ve konusunda önünde bu obezite engeli bulanan kadınlar, tedaviyi geciktirmeden başlamalıdırlar. Obezite cerrahisi sonrası doğum verimliliği ve cinsel aktivite başarısı da doğrudan yükselmektedir.
Obezite ameliyatı, erkeklerde kadınlara kıyasla daha zor ve uğraştırıcı geçer. Çünkü erkeklerin yağ dengesi, kadınlar gibi homojen değildir. Bacaklar ve kollar, normale yakın olsa da vücudun üst kısmı yani göbek çevresi yağlanmanın en çok yoğunlaştığı bölgedir. Bu durumda ameliyatın daha uğraştırıcı geçmesine neden olabilir.
Yağlanma üst bölgede toplandığı için erkeklerde kalp-damar hastaları oluşma riski de fazladır. Bariatrik cerrahisinde zorlu geçen ameliyat işlemlerinin ardından bazen inatçı yağlar kalabilir. Bu yağlardan kurtulmak için liposuction tekniğinden faydalanılabilir.
Obezite ameliyatı, yaşlı grup hastalarda biraz riskli olabilir. Ameliyat sırasında hastaya narkoz verildiği için hastaların bu narkozun etkisini atlatabilmesi zorludur. Ayrıca bazı rahatsızlıklar ve hastalıklar da ameliyata mani olabilir.
Endokrinoloji uzmanı, yaşlı hastaların mevcut sağlık durumuna ve yaşam öyküsüne bağlı olarak ameliyat kararını alır. Hastalığın teşhisi için birtakım kan testleri yapılır. Kalp ritmi, kalp-damar tıkanıklığı, şeker ve tansiyon hastalıklarının varlığı cerrahi müdahalede belirleyici etkendir.
Obezite ameliyatı nasıldır, sorusunda öncelikle genel anestezi uygulaması yapılır. Hastanın öncelikle dahiliye, radyoloji uzmanı ve psikolog tarafından gerekli incelemeleri tamamlanır.
Hasta, cerrahi operasyondan birkaç gün öncesi hastaneye yatar ve gerekli ilaçlar verilmeye başlanır. Ardından kalifiye sağlık ekipleri ve alanında uzman doktor kadrosu tarafından ameliyata geçilir.
Mide küçültme ameliyatı, kapalı laparoskopik cerrahi işlemle gerçekleştirilir. Özel aletlerle midenin yaklaşık %70-%80'i alınır. Ameliyat esnası kadar ameliyat sonrası da önemli ve riskli bir süreci kapsar. Ameliyattan yaklaşık 24 saat sonra sızıntı kontrolü yapılır.
Mide balonu, mide içerisine yerleştirilerek fazla gıda alımını engelleyen uygulamalardan birisidir. Bu yöntem, endoskop yardımıyla mide içerisine sıvı ve hava dolu bir balon anesteziyle yerleştirilir. Tüp mide ise midenin %80-90'ı çıkartılarak kalori alımı azaltılır. Gastrik Bypass ise mideyi iyi parçaya ayırarak besinlerin emilimini kısıtlayan bir tekniktir.
Obezite ameliyatı kaç saat sürer sorusu için cerrahi işlemi 45 dakika 1 saat arası bir sürede tamamlandığını söylemek mümkün.Ameliyat öncesini de dahil edersek bu süre 2 saati bulabilir. Kısacası obezite ameliyatı kaç saat sürer sorusu, ameliyat öncesi ve ameliyat esnası olmak üzere belirli hazırlık aşamalarını kapsayan 2 saatlik bir süreç olarak cevaplanabilir.
Obezite ameliyatı riskli mi sorusu hastalar tarafından sıklıkla araştırılan bir merak konusudur. Her cerrahi işlemde olduğu gibi tüp mide küçültme ameliyatının da birtakım riskleri bulunmaktadır.
Hasta, doktor önerilerine ve ilaç reçetesine uyduğu takdirde bu komplikasyonlar ve olası şikayetler tolere edilebilir. Obezite ameliyatı riskli mi? sorusunun belli başlı cevapları şöyle sıralanabilir;
Obezite ameliyatı sonrası mutlaka doktorun uyarıları dikkate alınmalıdır. Hasta ameliyattan sonra 1-2 gün hastanede müşahede altında tutulur. Ameliyat dikişlerinin zarar görmemesi ve mikrop kapmaması için mutlaka doğru zamanda doğru şekilde pansuman yapılmalıdır.
Hekimin önerdiği beslenme programına uyulmalı, birkaç gün istirahat ettikten sonra yavaş tempolu hareket edilebilir. Su tüketimi kesinlikle aksatılmamalıdır. İlk 15 gün sadece sıvı diyet uygulanır. Ardından 15 gün süre sıvı püreli besinler tüketilmelidir. 4. haftadan sonra da katı gıdalara aşamalı olarak geçilmelidir.
Obezite cerrahisinde sonraki 1 yıllık süreçte, beslenme alışkanlarının değişmesine paralel olarak hastanın vitamin, çinko, demir ve mineral değerlerinde dalgalanmalar görülebilir. Bu kan değerlerinin normale ulaşması için hekim kontrolünde multivitamin kullanımına başlanabilir.
Obezite cerrahisinden 2 hafta sonra hasta normal rutin hayatına dönüş yapabilir, iş hayatına başlayabilir. Ancak tam iyileşme 1 ayı bulabilmektedir. Dolayısıyla bu süreçte ağır aktivite gerektiren işlerden kaçınılmalı, yavaş tempolu yürüyüşler yapılmalıdır.
Ayrıca hekimin önerdiği beslenme programlarına mutlaka uyulmalıdır. Hasta 1-2 günlük hastanede yatış yaptıktan sonra taburcu edilir. Ancak aylık hekim rutinlerini aksatmamalı, zamanla egzersiz programlarıyla kilo dengesi korunmaya çalışılmalıdır.
Hasta, obezite cerrahisini hamile kalmak amacıyla tercih ediyorsa öncelikle jinekolog ve endokrinoloji uzmanı işbirliğinde bir tedavi süreci planlanmalıdır. Yapılan araştırmalara göre obezite ameliyatı sonrası fazla kilolarından kurtulan hastaların ilk 1 yıllık süreçte kendiliğinden doğal yollarla hamile kaldığı tespit edilmiştir. Eğer normal birliktelik sonucu gebelik oluşmuyorsa alternatif olarak düşünülebilir.
Eğer hasta obezite tedavisi sonucu fazla kilolarından kurtulmuşşa, bu normal kilo dengesini korumak için mutlaka doktor önerilerine ve egzersiz programlarına uymalıdır. Aksi takdirde cerrahi müdahale sonrası sağlıksız beslenmeye ve hareketsiz yaşama devam etmek, insan metabolizmasına bağlı olarak kilo alımına sebebiyet verebilir.
Hastanın ameliyat sonrası değişen beslenme alışkanları, kan değerlerindeki düşüşler nedeniyle saç dökülmesine neden olabilir. Bu durumu yaşamamak için ameliyattan belirli bir süre sonra kan testleri analiz edilmeli, eksik değerler için takviyesi alınmalıdır.
Obezite ameliyatı nasıldır, sorusunun araştıran hastalar, kaç kilo üzerinin obeziye dahil olduğunu da merak ederler. Toplumumuzda 30 beden kitle endeksine sahip olan kişiler obezite hastası olarak nitelendirilirler. Ancak obezitede kendi içinde farklı basamaklara ayrılır. 30-35 kg/m2 1. seviye obezite, 35-40 kg/m2 2.obezite, 40 ve üzeri kg/m2 3. seviye obeziteyi işaret eder. Hastanın yaşına, sağlık durumuna ve bu obezite seviyelerine uygun bir cerrahi operasyon planlaması yapılır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.