Kimi zaman yürürken, koşarken ya da egzersiz halinde; kimi zaman ise televizyon başındayken kalbinizde bir ağrı oluşabilir. Kalpte ara ara hissedilen bu ağrı, çoğu zaman önemsiz kabul edilse de ciddiye alınmalı ve arkasındaki sebep öğrenilmelidir.
Kalpte meydana gelen ağrının ihmal edilmemesi gerekir. Eğer kişi kalp ağrısı yaşıyorsa, bir sağlık uzmanına başvurarak gerekli tetkik ve tedavileri yaptırmalıdır.
Sıklık olarak birkaç günde bir ya da gün içerisinde bir iki defa hissedilen ve kalp göğüs orta hattında meydana gelen, genellikle batma sıkışma şeklinde, nefes alıp vermekle artan bir ağrı çeşididir.
İnsanlarda meydana gelen ara ara kalp ağrısının kronik olarak yaşanması tıpta angina pectoris (göğüs ağrısı) olarak tanımlanmaktadır. Ara ara kalp ağrısı neden olur, sorusunun farklı yanıtları olabilir.
Kalbinizde ya da çevresinde bulunan organlarda meydana gelen bir takım değişmelere ara ara kalp ağrısına sebebiyet verebilmektedir. Ara ara kalp ağrısı neden olur sorusu genetik hastalıklar, kronik rahatsızlıklar, ve beslenme düzeni işaret edilebilir.
Kronik kalp hastalığı bulunmayan kişilerde çoğunlukla; kalp çevresindeki atar ve toplar damarlarda bulunan daralma veya tıkanma, MI, kalp çevresinin enfeksiyonu, kalp kasında gelişen kardiyomiyopati sebebiyle meydana gelmektedir.
Ara ara kalp ağrısının sebepleri arasında en sık; kalp zarı iltihabı, kalp krizi, aort atardamarında meydana gelen kasılma ve yırtılmalar, kalp kapakçıklarında meydana gelen problemler görülmektedir.
Uzmanlar kalpte ağrı neden olur sorusunu cevaplarken bazen basit bir yorgunluğun da bu ağrıya sebebiyet verebileceğini belirtmektedir. Yani her kalp ağrısı, kalp krizi ile karşı karşıyasınız anlamına gelmez.
Yaşamış olduğunuz ara ara kalp ağrısının sadece yorgunluktan kaynaklanabileceği gibi kalp dışındaki sistemlerden kaynaklı kalp ağrıları da olabilir. Örnek vermek gerekir ise sinir sıkışmaları, akciğer enfeksiyonu ve beyinde meydana gelen bir takım sistemsel problemler de kalp ağrısına sebebiyet verebilmektedir.
Öte yandan kalpte ağrı neden olur, sorusunun bir diğer yanıtı psikolojiyi de işaret edebilir. Ara ara kalp ağrısının, her ne kadar bedensel problemden kaynaklandığından bahsediyorsak da psikolojik olarak da meydana gelebilmektedir. Yapılan araştırmalarda, psikolojik hastalıkların kalp ağrısına ve kalpte ritim bozukluklarına sebebiyet verdiği görülür.
Ara ara kalp ağrısı belirtileri, ağrının nereden kaynaklandığına bağlı olarak birçok farklı şekilde ortaya çıkabilir. Kalp rahatsızlıklarında sıklıkla sol göğüs ve omuzdan kola doğru bir ağrı belirtilir.
Bu rahatsızlığı geçiren birçok kişi de tam olarak ağrı şeklini tanımlanmayan belirsiz bir huzursuzluk ve rahatsızlık hissi yaşadığını söylemektedir. Ara ara kalp ağrısı yaşayan bireyler bu ağrıyı tanımlarken kalbe giren anlık sancı tanımını kullanmaktadır.
Genel olarak, kalp krizi veya başka bir kalp problemine bağlı gelişen ara ara kalp ağrısı, kalbe giren anlık sancı ile birlikte aşağıdaki belirtiler ile ortaya çıkmaktadır;
Ara ara kalp ağrısı belirtileri yukarıda sayılanlar dışında her hastanın kendi bedeni ve psikolojisi ile farklı şekillerde görünebilmektedir. Ara ara kalp ağrısı yaşayan bireylerin alanında uzman bir kalp doktoruna görünmesi tavsiye edilmektedir.
Yetişkin bireylerde meydana gelen ara ara kalp ağrısının en yaygın sebepleri kalbe bağlı nedenlerdir. Fakat çocuk yaştaki bireylerde meydana gelen ara ara kalp ağrısı çoğunlukla kalp dışı nedenler ile birlikte gelişmektedir. Özellikle çocuklar ve aileleri ara ara kalp ağrısı şikayeti ya da kalbe giren anlık sancı şikayeti ile sık sık sağlık kuruluşlarına başvurmaktadır.
Çocuklarda ara ara kalp ağrısı; hareket sistemi, solunum yolları, kalp damar sisteminde ve sindirim sisteminde farklı nedenlerden ve psikojenik sebeplerden kaynaklı olarak kalp ağrıları oluşturabilmektedir. Öte yandan kalp büyümesi, kalp dış zarı iltihabı, kalp kapak gevşekliği, doğum öncesi kalp hastalıkları da çocuklarda ara ara kalp ağrısına sebebiyet verebilmektedir.
Ergenlik çağlarında her ne kadar olağan karşılansa da 8-16 yaş arası çocuk ve gençlerde uzun süren ve geçmek bilmeyen süren yanma, batna, delinme, aniden ortaya çıkan ve kuvvetli ve nefes alıp verme ile şiddetlenen ağrı şeklinde tanımlanıyor ise dikkatli olunmalı. Vakit kaybetmeden alanında uzman bir doktora başvurulmalıdır.
Gebelik, kadınların yaşamı boyunca bedeninde en kuvvetli değişimlerin meydana geldiği bir süreçtir. Gebelik süresince kalp dolaşım sisteminde büyük değişiklikler meydana gelir. Hamileliğin 30 ve 32. haftasına gelindiğinde kadının vücudunda bulunan tüm kan hacmi % 50 oranında artar. Artan kan hacmine bağlı olarak kalbe olan yük artar ve daha önceden kalp hastalığı bulunan kadınların bu artmış olan kan hacmine ve kalbe olan yüklenimine uyum sağlaması zor olabilir. Bu da gebelerde kalp ağrısına ve ilerleyen süreçte farklı problemlere sebebiyet verebilir.
Gebelikte meydana gelen ara ara kalp ağrısının belirtilerini alaşağıdaki gibi listelemek mümkün;
Bu tür belirtileri bulunan hamileler gerekli tetkik ve araştırmaları mutlaka yaptırmalıdır. Gebelik öncesi kalp rahatsızlığı bulunan bireyler, doktorlarına danışarak hamilelik süreci için bilgi almalı ve doktorunun bilgisi dahilinde hamilelik sürecini yaşamalıdır. Var olan bir kalp rahatsızlığı kadının normal yaşamında kalp yetmezliğine sebep olmazken, hamilelik sürecinde kalp yetersizliğine yol açabilir.
Ara ara kalp ağrısı çocuklardan yetişkinlere kadar hemen her yaş grubunda görünse de aslında en çok ileri yaş grubunu etkilemektedir. Her organ gibi gibi kalp sistemi de yaşlılıkla baraber gücünü ve etkisini yitirmeye başlamaktadır.
Doğumdan itibaren insan yaşamı boyunca kalp hücrelerinin boyutları büyümeye devam eder ve buna bağlı olarak kalp duvarının kalınlığı artar. Bu büyüme süreci boyunca kalp hücreleri, yerini bağ dokusuna bırakır ve kalp hücrelerinin sayısı yaşla azalır. Yaşlanmayla kalbin sol tarafındaki kaslarda duvar kalınlığında orta derecede artış normaldir. Ancak sol kalp odacığının duvar kalınlığında artma kalp dolumunun hacmini ve hızının düşürür ve kasların oksijenlenme hızı yavaşlar.
Yaşlanmayla büyük arterlerin duvarları kalınlaşır, esnekliği azalır ve uzar. Arterlerde meydana gelen bu değişiklikler damar esnekliğinde azalmaya yol açarak yaşlılarda hipertansiyon ve damar sertliğinin daha sık görülmesine neden olur. Oksijen seviyesi azalan kalp kasları yaşlıların vücudunda ağrı olarak belirti vermektedir. Bu ağrıya nefes alıp verme hızında artış, üşüme, titremede eşlik edebilmektedir.
Öncelikle kalp ağrısı ve diğer rahatsızlıklardan vücudunuzu korumak için sağlıklı beslenmek ve düzen egzersiz yapmak çok önemlidir. Her ne kadar yaşam tarzınız ve işiniz gereği hareketsiz kalıyorsanız da gün içerisinde en az 30 dakikalık yürüyüşler yapmak size ve kalp sağlınıza çok iyi gelebilir. Öte yandan kalp sağlığına zarar veren ve zararlı yağlar içeren fast food besinlerden kaçınarak daha sağlıklı ürünler tercih edilmelidir. Burada ise tabağımızdaki protein, karbonhidrat, yağ ve lif dengesine uymalıyız.
Beslenme alışkanlıklarının daha sağlıklı hale gelmesi, tuzdan uzak durularak oluşturulan diyet, düzenli yapılan egzersiz bu noktada daha iyi hissetmenizi sağlayabilir. Sigaradan ve alkolden uzak durmak hem şikayet edilen kalp ağrısına hem de diğer kalp rahatsızlıklarının önlenmesine büyük oranda yardımcı olabilir.
Ara ara kalp ağrısı ve tedavisinden önce mutlaka ağrının sebep olduğu rahatsızlık araştırılmalı, gerekli tetkikler yapılmalıdır. Çıkan sonuca göre ağrının kaynağı olan rahatsızlık belirlenmeli ve ona göre bir veya birden çok tedavi yöntemi planlanmalıdır.
Her hastalığın tedavi yöntemi kendine özgü olmakla birlikte ara ara kalp ağrısına uygulanan en sık tedavi yöntemleri şunlardır;
Ara ara kalp ağrısı tedavisinde en yaygın kullanılan tedavi ilaç tedavisidir. Bu ilaçlardan bazıları kan damarlarını genişleterek kalbe daha fazla oksijen ve kan akışını yapmayı sağlamaktadır. İlaç tedavisinde kullanılan ilaçlardan bir bölümü ile damarları genişleterek kalbin oksijen ihtiyacını azaltır.
Damar tıkanması ve darlığından kaynaklanan kalp ağrısının tedavisinde ise, tıkanmış veya daralmış damarlara stent yerleştirme işlemi uygulanmaktadır.
Anjiyoplasti, damarlarda meydana gelen daralma veya tıkanmaların tedavisinde, damarı genişletmek amacıyla uygulanan bir işlemdir. Bir kateter yardımı ile damara girilerek damar boyunca ilerletilir. Ardından, kataterde şiş halde olmayan baloncuk tıkanık bölgeye geldiğinde şişirilerek genişletilir ve arter duvarını açmak için kullanılır.
Ağrı şiddetlenerek artıyor ve sol omuza doğru yayıldığında tehlikeli olabilir. Aynı zamanda 20 dakikadan fazla süren ağrıların da tehlikeli olduğunu söylemek mümkün.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.