Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

👩‍⚕️ Conn Sendromu Nedir? Belirtileri ve Tedavisi

Oluşturulma tarihi: 27.02.2025 09:15    Güncellendi: 27.02.2025 09:15



Conn sendromu, Primer Hiperaldosteronizm olarak da bilinmektedir. Tıp literatüründe her iki ismi ile de anılan bu sendrom ilk olarak 1955 yılında Dr. Jerome Conn tarafından tanımlanmıştır. Bu nedenle bu sendrom, onu ilk tanımlayan doktorum adı ile anılmaya başlanmıştır. Genel olarak böbrek ve böbreküstü bezleri ile ilgili olan bu sendrom, hipertansiyon hastalarında kendini gösterir.

Conn Sendromu Nedir?

Conn sendromu, gösterilebilir bir nedene bağlı olarak gelişen hipertansiyon hastalığının en sık karşılaşılan nedenlerinden biri olarak kabul edilir. Bu sendrom, böbreklerin üst kısmında yer alan ve üçgen bir forma sahip olan böbreküstü bezlerinin aşırı oranda aldosteron salgılamasına neden olur.

Aldosteron hormonunun görevi ise tuz eksikliğinin ya da hücre dışı sıvı eksikliğinin meydana geldiği durumlarda kan hacmini ve kan basıncını korumaktır. Bu sayede sodyumun vücut tarafından yeniden emilimi için bir uyarı mekanizması oluşturur.

Conn Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Böbreküstü bezlerinde salgılanan aldosteron isimli hormonun artışı, kişilerin vücut dengesinin bozulmasına neden olur. Yüksek seviyelere çıkan aldosteron hormonu, kandaki potasyum düzeyinde azalmaya, kanın pH dengesinde artışa ve bazı durumlarda kandaki sodyum oranın yükselmesine neden olabilir. Bu sendroma sahip olan kişilerde genel olarak plazma renin aktivitesi düşük olarak tanımlanır.

Bu gibi durumlarda Conn sendromu belirtileri arasında kişilerde kendini gösteren semptomlar şunlardır;

  • Normalden sık idrara çıkma isteği
  • Normalden daha fazla sus içme isteği
  • Kişilerin kendini güçsüz hissetmesi
  • Kronikleşmeye doğru evrilen yorgunluk hissi
  • Geçici felç durumlarının meydana gelmesi
  • Çarpıntıların başlaması ve artması
  • Kas yapılarında meydana gelen kramplar
  • Kas yapılarında meydana gelen karıncalanma hissi

Conn Sendromu Nedenleri

Conn sendromu belirtileri genel olarak kas grupları ve böbrek aktiviteleri ve baş ağrısı olarak kendini gösterse de bazı durumlarda kişilerin fark edemeyeceği bir seyirde de ilerleyebilir.

Aynı zamanda bu sendromda böbreküstü bezlerinde çok sayıda iyi huylu tümör ve nedeni belli olmayan farklı hastalıklar ya da semptomlarda görülebilir. Conn sendromu genel olarak kadınlarda daha sık meydana gelir.

Bu sendroma neden olan durumlar ise şu şekilde sıralanır;

  • Sebebi belirlenmiş olan yüksek tansiyon (Sekonder Hipertansiyon)
  • Kalıcı hipertansiyon
  • Kişilerin kalp krizi geçmişine sahip olması
  • Kişilerde kalp yetmezliği sorunun olması
  • Kişilerin genel olarak herhangi bir kalp rahatsızlığına sahip olması
  • Böbreklere kan taşıyan damarlarda daralmanın meydana gelmesi
  • Siroz hastalığı
  • Böbrek hastalıklarının varlığı
  • Kişilerde gebelik toksemisi adı verilen metabolik bir hastalığın var olması

Conn Sendromu Tedavisi

Conn sendromunun tedavisi, bu rahatsızlığın tanısına göre değişmektedir. Genel olarak bu hastalığa sahip olan bireylerde tek taraflı adenom bulunur.

Adenom, kısa ve net bir şekilde iyi huylu tümör olarak tanımlanır. Bu gibi durumlarda Conn sendromu tedavisi için cerrahi operasyon tercih edilir. Bu operasyonda ilgili kitle uzman cerrahlar tarafından vücuttan çıkartılır.

Hastalarda bu durumun iki tarafta olduğunun tespit edilmesi halinde cerrahi operasyon zorlayıcı ve tehlikeli olarak kabul edilir. Bu nedenle uzman hekimler tıbbi tedavi uygulama yolunu tercih eder. Bu aşamada hekimlerin önerdiği ilaç tedavileri için süreç başlar.

Conn Sendromu Ameliyatı

Conn sendromu ameliyatı genellikle tek taraflı tümörlerin olduğu durumlarda geçerli olur. Bu aşamada kitlenin büyüklüğü ve bulunduğu yer ameliyatın hangi sistem ile gerçekleştirileceğinin belirlenmesine etkili rol oynar.

Tümörlerin bulunduğu yerdeki dokular ile olan bağı, yapılacak ameliyatın açık bir şekilde mi yoksa laparoskopik teknik ile mi yapılacağını belirler.

Ameliyat öncesinde ve ameliyat sonrasında hastaların yapması gerekenler ile dikkat etmesi gerekenler doktorlar tarafından kişilere iletilir. Genel olarak ameliyat öncesinde kişilerin belirli bir saat aç olması istenir.

Aynı zamanda ameliyat öncesinde hastalara bazı özel ilaçlar verilerek, ameliyat sırasında oluşabilecek komplikasyonların da önüne geçilir.

Conn Sendromu Ameliyatından Sonra Dikkat Edilmesi Gerekenler

Cerrahi bir operasyon gerektiren durumlarda hastaların birçoğu ameliyat sonrası nelere dikkat etmesi gerektiğini araştırır. Özellikle beslenme düzenlerinde ne gibi değişikliklerin olacağı en çok merak edilen konular arasında yer alır.

Conn sendromu ameliyatından sonra genel olarak dikkat edilmesi gereken unsurlar şu şekilde sıralanır;

  • Kişiler ameliyat sonrası normal beslenme düzenlerine geri dönebilir
  • Aşırı yağ içeren gıdaların tüketilmemesi ve dengeli bir beslenme programına sahip olunması gerekir
  • Ameliyat sonrası kişilerin hemen yıkanmaması, yıkanmayı gerektiren durumlarda ise ameliyat bölgesine su gelmemesi gerekir
  • Ameliyatı yapan doktorların herhangi bir gün belirtmediği durumlarda genel olarak ameliyattan üç gün sonra yıkanma işlemi gerçekleştirilmelidir
  • Banyo sırasında ameliyatlı alanın ovulmaması, üzerinde baskı oluşturulmaması ve havlu ile hafif bir şekilde kurulanmasına dikkat edilmelidir
  • Ameliyat sonra ağır fiziksel hareketlerin yapılmaması ve kasların aşırı zorlanmaması gerekir
  • Ameliyat sonrası gerçekleştirilmesi gereken ilk kontrol, ameliyatın yapıldığı hafta içerisinde olmalıdır
  • İlk kontrolden sonra doktorların belirlediği periyodik sistemde kontrollerin zamanında yaptırılması gerekir
  • Ameliyat yerinin enfeksiyon kapmaması adına düzenli olarak bakımlarının yapılması gerekir
  • Ameliyat yerlerinin bakımları mutlaka ne yaptığını bilen uzman kişilerce gerçekleştirilmelidir

Sıkça Sorulan Sorular

Conn Sendromu Kimlerde Görülür?

Conn sendromu hem kadınlarda hem de erkeklerde görülebilir. Sıklıkla 30 ila 60 yaş arasında kendini gösteren bu sendrom erkeklere nazaran kadınlarda daha sık meydana gelir. Aynı zamanda kan basıncı yüksek olan kişilerde ve kandaki potasyum değeri düşük olan kişilerde de Conn sendromu riski yüksektir.

Bu nedenle, belirtilere sahip olan kişilerin mutlaka gerekli tetkikleri yaptırması ve Conn sendromu olup olmadığını öğrenerek, uygun tedaviye başlaması hayati öneme sahiptir.

Conn Sendromu Tanısı Nasıl Konulur?

Conn sendromu tanısı için kan aldosteron ve renin seviyeleri kontrol edilir. Bu tetkiklerden elde edilen sonuçların kesin bir kanıya varılmasını sağlamadığı durumlarda ise kişilere tuz yüklemesi testi yapılır.

Bunun yanı sıra bilgisayarlı tomografi (BT/CT), MR görüntüleme teknikleri de hastalardan istenebilir. Bu görüntüleme teknikleri ile böbreküstü bezlerinin durumu net bir şekilde görüntülenirken, böbrek damarları ve kitle olup olmadığı ile kitlelerin hangi büyüklükte olduğu da net bir şekilde belirlenir.

Tanı konulurken istenilen görüntüleme teknikleri ve kan testlerinin yanı sıra yapılan tuz yüklemesi testi, bu sendromun belirlenmesinde etkin rol oynar. Tuz yüklemesi testi, kişilerin tükettiği sodyum miktarının arttırılması ile yapılır. Genel olarak sabah erken saatlerde hastadan alınan kan ile gerekli ölçümler yapılır.

Bu işlemin ardından uzmanlar tarafından belirlenen miktarda tuzlu serum hazırlanır ve hastaya damar yolu ile verilir. Minimum doksan dakika süren bu işlemin ardından yeniden aldosteron miktarı kontrol edilir.

Conn Sendromunun Kaç Türü Vardır?

Conn sendromu; kan basıncı yüksekliği, potasyum düşüklüğü ve kas kramplarına neden olan türünün yanı sıra ikinci bir türe daha sahiptir. İdiopatik olarak bilinen ikici tür ise nedeni bilinmeyen hastalıklar ve bu bilinmeyen hastalıkların sonuçları olarak tanımlanır. İlk türün tedavisi genel olarak cerrahi operasyondur.

Bu türde iyi huylu tümörler tek bir tarafta yer alır. İkinci türün tedavisi ise ameliyatın riskli olmasından dolayı medikaldir. Bu türde tümörler genellikle iki yönlü olarak vücutta yer alır. İkinci türdeki Conn sendromu, genel olarak belirlenen ilaç tedavisi ile çözüme kavuşturulabilir.








Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.