Stendhal sendromu diğer bir ismi ile hiperkültüremi olarak karşımıza çıkar. Bu hastalığın ismi 19. yüzyılda yaşamış olan Fransız yazar Stendhal'dan gelir. Bütün sendromlar içerisinde en ilginci olarak neredeyse ilk sıralarda kendine yer edinen Stendhal sendromu, ilk olarak Stendhal'ın 1817 senesinde Floransa ziyaretinde ortaya çıkmıştır. Ünlü yazar Floransa'da bulunan Santa Croce Bazilikası'nı ziyaret eder. Bu ziyaret esnasında Giotto'nun fresklerini görür. Freskler karşısında Stendhal'ın yaşadığı durum psikoloji tarihinde Stendhal sendromu olarak bilinir.
Stendhal sendromu sanat hastalığı olarak bilinir. Sanat bizleri hasta eder mi, sorusuna cevap olacak nitelikte bir sendromdur. Özellikle sanat aşığı kişilerin en merak ettiği sendromlardan birisi olarak da bilinir. Sizlerde sanata aşırı derecede ilgi duyuyorsanız bu sendrom ilginizi çekebilir.
Stendhal sendromu psikosomatik bir rahatsızlıktır. Bu sendrom eşsiz sanat eserleri karşısında kişinin kendinden geçmesi olarak bilinir. Sendrom ilk gözlemlendiği dönemlerde birçok kişi bu duruma inanmamış olsa da 1979 senesinde İtalyan psikiyatrist Graziella Magherini tarafından araştırılır.
Yapılan araştırmalar sonucunda gerçekten de Floransa'da bu sendroma sahip olan yüzlerce kişi olduğu keşfedilir. Böylelikle Stendhal sendromunun varlığı resmi olarak kabul edilir ve bu sendroma ilk kez sahi olan kişinin ismi verilir. Bu sendrom aynı zamanda sanat zehirlenmesi olarak da bilinir.
Stendhal sendromu belirtileri genellikle sanat eseri ile karşılaşıldığı zaman ortaya çıkar. Ayrıca kişiler sanata aşırı bağımlı olarak bilinir. Her ne kadar sadece sanat sever olduğunuzu düşünüyor olsanız da Stendhal sendromu belirtileri ile ilgili bilgi sahibi olmanız gerekir.
Kendisini sadece sanat aşığı olarak tanımlayan birçok kişi bulunur. Bu kişilerin büyük bir çoğunluğu aslında bu sendroma sahiptir. Fakat kendilerini sanat dünyasına o kadar çok kaptırırlar ki kendilerinde bir problem olduğu asla akıllarına gelmez.
Psikiyatristler ve psikologlar tarafından yapılmış olan uzun çalışmalar ve araştırmalar sonucunda, kişilerde en sık rastlanan Stendhal sendromu belirtileri şu şekilde ortaya çıkar;
Bu belirtiler daha çok fiziksel belirtiler olarak bilinir. Bu belirtilere ek olarak kişide ruhsal belirtiler de gözlemlenir. Bu belirtiler arasında;
Stendhal sendromu teşhisi koymak oldukça zordur. Bu sendrom, diğer sendromlardan çok farklıdır. Sendromun sebep olduğu belirtiler farklı hastalıklarda da meydana gelebilir. Bu sebeple sadece belirtiler göz önünde bulunarak hastalığı teşhis etmek mümkün değildir.
Öncelikle kişide meydana gelen belirtilerin gerçekten bir sanat eseri karşısında ortaya çıkıp çıkmadığı gözlemlenir. Sendroma dair net bir teşhis konulabilmesi adına kişinin mutlaka psikiyatri randevusu alması gerekir.
Stendhal sendromu tedavisi bulunan bir rahatsızlık olarak bilinir. Sendromun tedavi edilip edilememesi kişinin şikayetlerinin yoğunluğuna bağlı olarak belirlenir. Bazı kişilerde bu sendroma bağlı belirtiler kısa süreli olarak ortaya çıkar ve bir süre sonra sendrom kendiliğinden yok olur.
Bu gibi hafif semptomlar ile atlatılan durumlarda Stendhal sendromu tedavisi gerekmez. Kişinin şikayetlerine bağlı olarak süreç ilerler.
Yaşanan semptomlar kişinin yaşam enerjisini düşürüyorsa ve kişinin günlük hayat akışını etkileyecek derecede ağırsa Stendhal sendromu tedavisi uygulanır. Tedavi için uzman psikiyatristler tarafından oldukça detaylı bir inceleme yapılır.
Yapılan incelemeler sonucunda psikoterapi yöntemleri ile kişinin belirtilerinin azaltılması hedeflenir. Belirtilerin azalmasıyla birlikte tedavi sürecine devam edildiği takdirde bu sendrom tamamen yok olur.
Stendhal sendromu neden olur sorusunun cevabı oldukça basittir. Kişilerin sanata duyduğu ilgi ve aşk sendroma sebep olan ilk neden olarak kabul edilir. Ancak sanatla ilgisi dahi olmayan insanların bu sendroma kapılmasının sebebi ise görmüş oldukları sanat eserinin güzelliğidir. Eşsiz sanat eserlerinin insanın ruhuna etki etmesi ve aşırı coşkuya sebep olması sendromu tetikler.
Stendhal sendromu neden olur sorusuna verilebilecek diğer bir yanıt ise kişilerin beyin işleyişidir. Bu sendroma sahip olan kişilerin beyin işleyişinin diğer kişilerden daha farklı olduğu bilinir.
Belirtilen bu bulgulara rağmen sendroma sebebiyet veren herhangi bir genetik , fiziksel ya da ruhsal bir problem olup olmadığına dair net bir bilgi yoktur. Kişilerin fazla sanata maruz kalması da tabi ki sendrom oluşumunu tetikler.
Stendhal sendromu direkt olarak belirli kişileri ya da yaş gruplarına etki etmez. Bu sendrom herkeste görülebilir. Yaş farkı, eğitim farkı, sanat bilgisi, cinsiyet gibi hiçbir unsur Stendhal sendromu ile alakalı değildir. Kısacası kişinin bu sendroma sahip olmasının kültür seviyesi ya da sanat ilgisi ile yakından uzaktan bir alakası bulunmaz.
Sendrom sahibi kişiler tedavi olmayı reddedebilir. Tedaviyi reddeden kişilerde genellikle ağır belirtiler bulunmaz. Kişinin belirtileri, kişiyi rahatsız etmeyecek düzeyde olduğu için tedavi edilmemesi de herhangi bir soruna sebebiyet vermez. Bu sendrom direkt olarak sağlık sorunu oluşturmaz. Bu sebeple tedavi edilmemesi sadece semptomların sıklaşmasına yol açar. Fakat sendromu ağır geçiren kişilerin tedaviyi reddetmesi, kişide psikolojik sorunlara yol açabilir. Tedavi edilmeyen Stendhal sendromu, kişide kaygı bozukluğu oluşumuna yol açma riski taşır. Bu sendroma bağlı olarak ölüm riski oluşumu bulunmaz.
Stendhal sendromuna sahip olan kişiler tedavi olmak istedikleri takdirde psikiyatriye başvurur. Psikiyatristler, kişinin semptomlarına göre farklı tedavi yöntemleri kullanır. Bu tedavi yöntemleri ilaçlar eşliğinde de sürdürülebilir. Sendromun tedavisinin ne kadar süreceği tamamen sendroma sahip olan kişiye bağlı olarak ilerler. Tedavi yöntemleri ve ilaçlar sayesinde birçok hastanın 4. ya da 5. seanstan sonra sendromdan kurtulduğu bilinir. Fakat hastanın semptomları aşırı derecede ağırsa bu süreç daha da uzayabilir.
Ağır semptomlara sahip olan kişilerin ise genellikle 7. ya da 8. seansta kendisini iyi hissetmeye başladığı hakkında bazı bilgiler bulunur. Kısaca belirtmek gerekirse sendromun tedavisinin ne kadar süreceği ve kişinin ne kadar sürede sendromdan kurtulacağı tamamen kişi ile alakalı bir durumdur.
Sendroma yakalanma riskinin ne kadar yüksek olduğu ile ilgili net bir cevap vermek mümkün değil. Çünkü Stendhal sendromuna sahip olan fakat bunu bilmeyen kişiler bulunur. Bu kişilerin ne kadar olduğunu öğrenmek neredeyse imkansızdır. Aramızdaki birçok kişi bu sendroma yakalanmış dahi olabilir. Aynı zamanda hastalığa yakalanmış ve atlatmış bazı kişilerde vardır. Bu kişilerin psikolojik destek almamış olması nedeni ile dünya üzerinde sendroma sahip olan kişi sıklığı bilinmez. Bu sendroma yakalanmış olan oldukça ünlü isimler bulunur. Stendhal sendromuna sahip olduğu bilinen ünlü isimlerden birisi Freud'dur.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.