Halk arasında “aşk hormonu”, “sevgi hormonu” gibi farklı isimlerle de bilinen oksitosin, insan vücudunda önemli rol oynayan peptit (proteinlerin yapı taşları olan amino asitlerden oluşan bileşik) yapıda bir hormon çeşididir.
Beyinde bulunan hipotalamus bezinde üretilen oksitosin hem doğum gibi fizyolojik hem de sosyal bağlılık gibi davranışsal süreçlerde önemli rol oynar. Bu nedenle oksitosin hormonunun sosyal ilişkiler üzerindeki etkisi günümüzde pek çok çalışmaya konu olmaktadır. “Oksitosin hormonu nedir?”, “Ne işe yarar?”, “Eksikliği nasıl anlaşılır?” gibi soruların cevapları ve oksitosin hakkında detaylı bilgiye yazının ilerleyen kısımlarında ulaşabilirsiniz.
Hormonlar endokrin bezlerinden yani iç salgı bezlerinden salgılanarak kana karışan ve organların çalışmasında önemli rolü olan kimyasal habercilerdir. Herhangi bir sebeple hormonlar, normalden az veya fazla üretilirse fizyolojik ve/veya psikolojik bazı sağlık sorunları gelişebilir. Oksitosin hormonu da fizyolojik ve psikolojik pek çok süreçte görev alan önemli hormonlardan bir tanesidir. Aşk-sevgi hormonu olarak da bilinen oksitosin beyinde bulunan hipotalamusta üretildikten sonra hipofiz bezine gelen ve buradan kana karışan bir hormondur.
Dokuz amino asitten meydana gelen peptit bir hormon olan oksitosin, hem hormon hem de nörotransmitterdir. Bir diğer ifadeyle kan dolaşımında hormon olarak bulunurken merkezi sinir sisteminde sinirler arasında bilgi akışını sağlayan iletkenler olarak görev alır.
Hipotalamusta üretilmesinin ardından hipofiz bezinden kan dolaşımına karışan oksitosin doğum sırasında rahmin kasılması uyararak doğumun gerçekleşmesine katkı sağlar. Ek olarak doğumdan sonra memede bulunan kanallardan sütün dışarı atılmasında görev alır. Kan dolaşımında hormon olarak bulunmasının yanı sıra merkezi sinir sisteminde de nörotransmitter olarak görev alması oksitosinin psikolojik ve davranışsal etkiler de göstermesinin önemli nedenlerindendir.
Doğum sırasında ve sonrasındaki rolü ile bilinen oksitosinin görevi bunlarla sınırlı değildir. Günümüzde sosyal ilişkilerdeki rolü nedeniyle de bilimsel çalışmaların ilgi odağı haline gelen oksitosin hormonu davranışlar üzerinde önemli bir etkiye sahiptir.
Bu nedenle oksitosinin şizofreni ve otizm gibi pek çok psikiyatrik ve gelişimsel bozukluğun tedavisinde kullanımına yönelik çeşitli araştırmalar yapılmaktadır . Başlıca oksitosin görevleri şu şekilde sıralanabilir;
Oksitosin eksikliği özellikle kadınlarda çeşitli sorunlara neden olabilir. Hamilelerde oksitosin hormonu eksikliği yetersiz rahim kasılmaların ile sonuçlanabilir. Buna bağlı olarak normal doğumun başlaması zor olabilir. Ek olarak emzirme döneminde oksitosin eksikliği süt salınımını olumsuz yönde etkileyebilir. Bunların yanı sıra bazı psikoloji çalışmaları şizofreni, depresyon gibi bazı psikiyatrik sağlık sorunlarının temelinde oksitosin eksikliği olabileceğini ileri sürmektedir.
Oksitosin eksikliği çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle oksitosin hormon değerlerini dengelemek önemlidir. Oksitosin eksikliği durumunda tedavi için sentetik oksitosin kullanılabilir. Ancak sentetik oksitosin günümüzde sadece doğumu başlatmak için bir çeşit suni sancı yöntemi olarak veya süt salınımını uyarmak için kullanılmaktadır. Bu nedenle oksitosin seviyesini artırmak için doğal yöntemlerden fayda alınması önerilir. Buna göre oksitosini artırmaya yardımcı olabilecek bazı yöntemler şu şekildedir:
Oksitosin hormonu hem kadınlarda hem de erkeklerde pek çok metabolik faaliyette görev allan peptit bir hormondur. Oksitosin hakkında sıklıkla merak edilen sorulardan bazıları ise aşağıda ele alınmıştır.
Oksitosin hormonu özellikle doğumun başlaması için gerekli olan rahim kasılmalarında rol oynar. Ek olarak memedeki süt kanalların süt çıkışının gerçekleşmesine görev alır. Bazı çalışmalar ise oksitosin hormonunun erkeklerde ejakülasyon yani boşalmanın sağlanmasında etkisi olduğunu göstermektedir.
Oksitosin hormonunun fizyolojik etkileri olduğu kadar psikolojik etkileri de vardır. Örneğin oksitosin hormon değerleri yüksek olan annelerin çocuklarına daha şefkatli yaklaştığı düşünülmektedir. Bunun yanı sıra oksitosin çiftler arasında da bağlılık, sadakat, empati ve güven gibi duyguları kuvvetlendirebilir. Bu nedenle halk arasında sıklıkla aşk hormonu olarak da adlandırılır.
Kadınlarda olduğu gibi erkeklerde de oksitosin hormon salınımı vardır. Bu konudaki çalışmalar yetersiz olsa da oksitosin hormonunun erkeklerde boşalmayı kolaylaştırdığı, kadınlarda olduğu gibi sosyal ilişkileri şekillendirdiği düşünülmektedir.
Erkeklerde oksitosin hormonunun cinsel ilişki ve orgazm sırasında arttığını gösteren bazı çalışmalar vardır.
Oksitosin doğumdan, emzirmeye, sosyal ilişkileri şekillendirmeden ebeveynler ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenlemeye kadar pek çok alanda önemli rol oynar. Oksitosin eksikliği normal doğum sürecini zora sokabilir.
Günümüzde oksitosin eksikliği bulunan kişilerde kullanılabilecek bazı ilaçlar olsa da bu ilaçların alanında uzman bir doktorun gerekli görmesi halinde kullanılması önerilir. Siz de alanında uzman bir doktordan randevu almayı ve gerekli kontrollerinizi yaptırmayı ihmal etmeyin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.