Pitaya veya çilek armudu olarak da bilinen ejder meyvesi yüksek lif içeriğine ve düşük kaloriye sahip tropikal bir meyvedir. Ayrıca bu meyve antioksidan özelliğe de sahiptir. İnsanlar tarafından meyvenin tadı kivi veya armuta benzetilebilir.
Kolaylıkla dilimlenebilen bu meyve direkt olarak tüketebilir, yoğurt, smoothie ve salataya eklenebilir. Son yıllarda giderek popüler hale gelen ejder meyvesi genellikle farklı görüntüsü ve lezzetli tadı için tercih edilse de bu meyvenin tüketimi sağlık açısından da oldukça önemlidir.
Hylocereus kaktüsünde yetişen ve yalnızca gece saatlerinde çiçek açan ejder meyvesi Güney Meksika ve Orta Amerika'ya özgü bir bitkidir. Bununla birlikte günümüzde hemen her bölgede yetiştirilmektedir. Meyve farklı bölgelerde pitaya, pitahaya veya çilek armudu olarak da adlandırılabilir.
Ejder meyvesi içerisinde birçok besin öğesine sahiptir (100 gram ejder meyvesi 60 kalori, 1,2 gram protein, 0 gram yağ, 13 gram karbonhidrat, 3 gram lif, %3 C vitamini, %4 demir ve %10 magnezyum içerir). Yüksek lif ve magnezyum içeriği ve son derece düşük kaloriye sahip olması nedeniyle bu meyve son derece besleyici bir meyve olarak kabul edilebilir.
Ejder meyvesi, birçok antioksidan içerir. Antioksidanlar hücrelerinizi kronik hastalıklar ve yaşlanma ile bağlantılı olan kararsız moleküller olan serbest radikallerden koruyan bileşiklerdir. Ejder meyvesi pulpasında bulunan ana antioksidanlar şu şekildedir:
Betalainler: Kırmızı ejder meyvesinin pulpasında bulunan bu derin kırmızı pigmentler, LDL kolesterolün oksitlenmesini veya zarar görmesini engelleyebilir.
Hidroksisinamik Asitler: Hidroksisinamik asitler antikanser aktivitesi göstererek vücutta kanser oluşumunu önlemeye veya var olan kanserin iyileşmesine katkı sağlayabilir.
Flavonoidler: Bu büyük ve çeşitli antioksidan grubu beyin sağlığının iyileşmesine ve kalp hastalığı riskinin azalmasına katkı sağlayabilir.
Bununla birlikte ejder meyvesi, sağlık açısından farklı birçok fayda sağlayabilir. Bunlardan bazıları şu şekildedir:
Ejder meyvesi, sağlıklı bir diyetin bir parçası olarak tüketilebilir. Ancak, bazı durumlarda aşırı tüketimi zararlı olabilir. Örneğin aşırı miktarda tüketilmesi, beta-karoten gibi antioksidanların aşırı miktarda alınmasına neden olabilir. Bu da akciğer kanserine katkıda bulunabilir. Ayrıca bazı insanlar ejder meyvesine karşı alerjik reaksiyon gösterebilir. Bununla birlikte bazı ilaçların besinlerle tüketilmesi sonucunda etkileşim oluşabilir. Bu nedenle ejder meyvesinin tüketimi hakkında güvenilir bir kaynaktan bilgi almak önemlidir.
Ejder meyvesi hakkında insanlar tarafından yanıtları merak edilen sorulardan bazıları şu şekildedir:
Ejder meyvesinin soyulması ve tüketimi oldukça kolaydır. Birkaç farklı yöntemle meyve soyulup tüketilebilir. Bunlar arasından en yaygın olan iki yöntem şu şekildedir:
Kabuğu Çekerek Çıkarma Yöntemi:
Kaşıkla Çıkarma Yöntemi:
Ejder meyvesi, taze olarak tüketilebilir veya smoothie, salata veya yoğurt gibi yiyeceklerde kullanılabilir. Ayrıca, ejder meyvesi sağlıklı bir diyetin bir parçası olarak tüketilebilir.
Ejder meyvesi herhangi bir işlem görmeden doğrudan tüketilebilir. Bununla birlikte farklı şekillerde de tüketilebilir. Ejder meyvesi tüketim yollarından bazıları şu şekildedir:
Meyvelerin dikkatli tüketimi sağlıklı bir beslenme alışkanlığı için önemlidir. Meyveler, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral, lif ve antioksidanları sağlarlar. Ancak meyvelerin de fazla tüketilmesi bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Örneğin meyveler şeker içerir ve fazla şeker tüketimi kilo artışı, diyabet, kalp hastalığı ve diş çürümesi gibi riskleri artırır. Ayrıca bazı meyveler alerji, gaz, şişkinlik ve mide rahatsızlığı gibi sindirim problemlerine neden olabilir. Bu nedenle meyveleri günlük beslenmemize dengeli bir şekilde dahil etmeliyiz. Meyve tüketiminde aşağıdaki ipuçlarına dikkat edebiliriz:
Meyvelerin dikkatli tüketimi, hem sağlığımızı korumak hem de lezzetli bir beslenme deneyimi yaşamak için faydalıdır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.