Dermoid kist hücrelerde görülen anormallikler sonucu dokuların deri altında birikmesi ve toplanması sonucu ortaya çıkan genellikle iyi huylu olan tümörlerdir. Bu kistler içerisinde saç, diş veya sinir içebilirler. Vücutta çoğunlukla baş, boyun ve yumurtalıklarda bulunan bu kistler içerisinde çeşitli dokuları barındıran özel tümörlerdir. Aile geçmişinde bu rahatsızlık olan kişilerde risk faktörü daha fazla olabilir. Bu tür kistler, çoğunlukla belirti vermeden ağrısız olarak büyürler. Ancak zamanla büyüdükçe, bulunduğu bölgedeki çevre dokulara baskı yaparak ağrıya neden olabilirler. Genellikle kadın üreme sisteminde görülse de erkeklerde de nadiren ortaya çıkabilirler. Dermoid kistler çoğunlukla doğuştan gelir ve büyüklükleri zaman içinde değişebilir. Dermoid kistlerin belirtileri, karın veya pelvik bölgede ağrı, şişlik ve rahatsızlık hissi olarak ortaya çıkar. Bu kistler genellikle ultrasonografi veya bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme testleri ile teşhis edilir. Cerrahi müdahale genellikle tedavi seçeneğidir; kistin çıkarılması, genellikle hastanın semptomlarına ve kistin boyutuna bağlı olarak belirlenir. Dermoid kistler, genellikle iyi huylu olmalarına rağmen, tanı, takip ve tedavi süreçleri, uzman hekim gözetiminde gerçekleştirilmelidir.
Sağlıklı hücreler belirli dokulara dönüşerek oluşturdukları organın veya vücut yapısının özelliklerini alırlar. Bazı hücreler iç organların dokusunu oluştururken diğerleri cilt dokusunu geliştirebilir. Bu farklılaşma süreci, genetik talimatlar ve sinyaller tarafından yönlendirilir. Embriyonik gelişim sırasında anormallikler meydana geldiğinde embriyonik hücreler belirli bir dokuya dönüşmekte başarısız olduklarında içlerinde çeşitli hücre tiplerini içeren bir kist oluştururlar. Bu kistler dermoid kistler olarak tanımlanmaktadır. Kist, sıvı veya başka madde içeren bir yumru veya şişlik şeklinde olabilir. İçerisinde çoğu zaman yağlı sarı bir sıvı bulunur. Vücutta çoğunlukla baş, boyun ve yumurtalıklarda bulunsa da vücudun diğer bölgelerinde de meydana gelebilir. Cildin yüzeyine yakın olanlar küçük topaklar halinde görülebilir.
Dermoid kistler yavaş yavaş büyüme eğilimindedirler. Kist hasar görmedikçe, yırtılmadıkça ve yanındaki dokulara baskı yapmadıkça belirti vermezler. Çoğunlukla yüzde, kafatasının içinde, sırtın alt kısmında ve yumurtalıklarda görülürler. Cilt yüzeyine yakın dermoid kistler çoğunlukla komplikasyonsuz olarak cerrahi müdahale ile alınabilirler. Cilt yüzeyine yakın olmayan kistlerin çıkarılması daha karışık cerrahi müdahaleler gerektirebilir. Dermoid kist çeşitlerinden bazıları şunlardır:
Dermoid kistler çoğunlukla fetal gelişimdeki anormal değişikliklerden kaynaklanırlar. Embriyonik dönemde hücreler dokuları oluştururken bazı anormallikler doku oluşumunda kistlere neden olurlar. Bu kistler, cilt katmanlarında sağlıklı büyüme olmadığında ortaya çıkar. Normalde embriyonik hücreler belirli dokulara dönüşürken, dermoid kistlerde bu süreç tam olarak gerçekleşmez. Bu durumda, hücreler saç, cilt, yağ, bezler, deri hücreleri ve diğer dokuları içeren karmaşık bir kist oluşturur. Kistin içerisinde bulunan bezler sıvı üretmeye devam ederek sıklıkla kistin büyümesine neden olurlar. Genetik faktörler, dermoid kistlerin ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar. Aile geçmişinde dermoid kist bulunan kişilerde, risk faktörü daha faza olabilir.
Dermoid kistler içerdikleri çeşitli dokular nedeniyle yapıları karmaşık olan çoğunlukla iyi huylu tümörlerdir. Bu kistler, saç, cilt, yağ, bezler ve nadiren diş gibi bileşenleri içerebilir. Yapıları genellikle içerdiği dokulara bağlı olarak değişkenlik gösterir. Embriyonik hücre farklılaşmasındaki anormallikler nedeniyle oluşan dermoid kistler çoğunlukla iç organlardan farklılaşan çeşitli hücre tiplerini içerirler.
Dermoid kisti olan birçok kişide herhangi bir belirti görülmeyebilir. Bazı kişilerde dermoid kistler, büyüdükçe çevre dokulara baskı yaparak ağrı ve rahatsızlık hissine neden olabilirler. Ayrıca kistin boyutuna bağlı olarak, cilt yüzeyinde fark edilebilir şişlik meydana gelebilir. Bu, durum çoğunlukla elle hissedilebilen bir kitle olarak ortaya çıkabilir. Karşılaşılan bazı dermoid kist belirtileri şunlardır:
Cilt yüzeyine yakın kistin teşhisi uzman doktor tarafından çoğunlukla fizik muayene ile yapılabilir. Doktor tarafından fiziki muayene ile kistin büyüklüğü ve şekli hakkında bilgi edinilir. Özellikle kistler görülmeyen bölgelerde veya göz ve şah damarı gibi hassas bölgeler yakın olduğunda doktor tarafından görüntüleme testleri istenebilir. Bu görüntüleme testleri, kistin tam olarak nerede bulunduğunu ve dokulara ve organlara hasar verme riski taşıyıp taşımadığını görmesine yardımcı olabilir. Dermoid kist teşhisinde doktor tarafından istenebilecek bazı testler şunlardır:
Dermoid kist tedavisi genellikle kistin boyutuna, konumuna ve hastanın semptomlarına bağlı olarak belirlenir. Dermoid kistler için çoğunlukla en etkili tedavi yöntemi cerrahi müdahaledir. Doktor tarafından kullanılan yaygın tedavi yöntemleri şunlardır:
Dermoid kistler hücresel anormallikler sonucu vücutta herhangi bir bölgede meydana gelen zararsız tümörlerdir. Takip ve kontrolü yapılmadığında bazı kistler büyüyerek kişilere günlük yaşamda rahatsızlık verebilir.
Dermoid kistler genellikle iyi huylu tümörler olup, büyük çoğunlukla kanserle ilişkilendirilmezler. Ancak, büyüdüklerinde çevre dokulara baskı yapabilir ve belirtilere neden olabilirler. Erken teşhis ve uygun tedavi ile çoğunlukla başarıyla tedavi edilebilirler.
Dermoid kistler cerrahi müdahale sonrası tamamen çıkarıldığında çoğunlukla tekrarlamazlar. Ancak, cerrahi müdahale sırasında tamamen temizlenmemiş ise veya küçük parçalar bırakılmışsa, kistin tekrar ortaya çıkma olasılığı artabilir. Bu nedenle, kistin tamamen çıkarılması ve düzenli takip muayeneleri, tekrarlama riskini minimize etmek için önemlidir.
Dermoid kistler çoğunlukla iyi huylu tümörler olup bazı durumlarda organlara veya dokulara baskı yaparak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilirler. Bu nedenle vücudunda dermoid kist bulunan kişiler erken teşhis ve tedavi için hastanelerin genel cerrahi polikliniğinden randevu alarak tedaviye başlayabilirler.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.