Sivrisinek ısırığı kaynaklı bir rahatsızlık olan Dang ateşi, tropikal ve subtropikal olarak sınıflandırılan bölgelerde sık görülen rahatsızlıklardan biridir. Orta düzeydeki dang humması vakalarında grip benzeri şikayetler meydana gelir. Daha ciddi olgularda ise kanamaya yatkınlık söz konusu olup aynı zamanda kan basıncı ani düşebilir. Sonrasında hemorajik şok seviyesine ilerleyen vakalar ölümle sonuçlanabileceği için dikkatli olunmalıdır. Bu tarz ağır seyirli dang virüsü rahatsızlığı dang hemorajik (kanamalı) ateşi olarak tanımlanır.
Dünya üzerinde her yıl milyonlarca dang enfeksiyonu meydana gelir. Özellikle Güneydoğu Asya, Pasifik Adaları, Latin Amerika ve Afrika ülkelerinde sık olarak tespit edilir. Bu bölgeler dışında zaman zaman Avrupa ülkeleri ve ABD’nin güney kısımlarında da kısa süreli bölgesel salgınlar yapan bu rahatsızlık hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için yazının devamını takip edebilirsiniz.
Dang virüsü kaynaklı Dang humması Aedes Aegypti Mosquito olarak isimlendirilen sivrisinekten bulaşan hastalık olarak açıklanır. Dang virüsü ile temas sonrasında kişinin bağışıklık sistemi hayatının geri kalanı boyunca kendisini bu rahatsızlıktan koruyacak antikor üretimine başlayabilir ancak Dang virüsü dışında Sarı Humma ve Batı Nil virüsü gibi etkenler de Dang ateşi etkeni olarak kişinin yeniden rahatsızlanmasına neden olabileceği için dikkatli olunmalıdır.
Dang humması ile oluşabilecek belirtiler hastalığın seyrinin kişideki ciddiyetine göre değişkenlik gösterebilir. Vakaların yaklaşık olarak ¾’ünde ise herhangi bir şikayet meydana gelmeyebilir. Dang humması kaynaklı oluşabilecek semptomlardan bazıları şu şekildedir:
Orta-hafif düzeydeki Dang humması vakalarında yukarıda belirtilen semptomlar yaklaşık olarak 2-7 gün süreli olarak devam edebilir (3). Ani sıçrama şeklinde yükselen ateş bir gün boyunca yüksek seyredip diğer gün hiç meydana gelmeden ertesi gün tekrar oluşabildiği dalgalı bir seyir izleme eğilimindedir. Vakaların çoğunda hastalar yaklaşık olarak 1 hafta sonrasında kendini iyi hissetmeye başlar.
Dang humması olgularının yaklaşık olarak %0.5 ile %5’inde ise Dang ateşi oldukça ciddi bir seyir izleyebilir ve durum hayatı tehdit edici seviyeye varabileceği için dikkatli olunmalıdır. Bu tarz ağır vakalarda Dang ateşi semptomları kişinin kendini normalden farklı hissetmesini takiben 1-2 gün içerisinde başlayabileceği gibi genellikle hastalığın 3-7 günlerinde ortaya çıkma eğilimindedir. Ciddi Dang ateşi vakalarında oluşabilecek şikayetler şu şekilde özetlenebilir:
Bu tarz ciddi belirtiler gösteren Dang Humması vakalarının acil tıbbi müdahale gereksinimi mevcut olduğu unutulmamalıdır.
Dang humması ile sonuçlanabilecek enfeksiyonu oluşturan 4 farklı virüs mevcuttur. Tüm bu virüslerin vektörü (hastalık taşıyıcısı) ise genellikle Aedes Aegypti olarak isimlendirilen sivrisinektir. Nadir de olsa bazı vakalarda Aedes Albopictus olarak tanımlanan sivrisinek de vektör rolü üstlenebilir. Bu sivrisinek türleri Dünya üzerinde tropikal ve subtropikal bölgelerde bulunurlar.
Dang ateşi virüsü taşıyan sivrisineğin insanı ısırması ileona geçer. Başka bir sivrisinek hastalığı taşıyan bireyi ısırdığında ise bu virüsü ondan olarak sağlıklı bireylere bulaştırabilecek duruma geçmiş olur.
Dang virüsü belirtileri gösteren bireylerde yapılabilecek çeşitli kan tetkikleri ile bu hastalığın etkeni olan virüse karşı üretilen antikorların varlığı tespit edilebilir. Bu testler virolojik ve serolojik olmak üzere 2 başlıkta incelenir.
Dang humması tanı konulması zor rahatsızlıklar arasındadır. Bu durumun temel sebebi ise Chikungunya, Zika, sıtma ve tifo gibi diğer çeşitli rahatsızlıklar ile benzer kliniğe sahip olmasından kaynaklanır. Dang ateşinin tespit edilebilmesinin kolaylaştırılması adına eğer bu rahatsızlığın endemik olduğu bölgelere seyahat öykünüz varsa bunu hekimlerinize belirtmeye unutmamanız gerekir.
Şu an için Dang virüsü tedavisi kapsamında uygulanabilecek spesifik bir tedavi uygulaması mevcut değildir. Hekimlere başvuru sonrasında sizde bu rahatsızlığın varlığından şüphelenilmesi halinde çeşitli ağrı kesici ilaçların reçetelendirilmesine başvurulabilir. Bu ağrı kesici ilaçlar hastada mevcut olan ateş, baş ağrısı ve eklem ağrısı gibi şikayetlerin gerilemesine yardımcı olabilir.
Bu tedavi yaklaşımında unutulmaması ve oldukça dikkatli olunması gereken konu ise asetil salisilik asit ve ibuprofen gibi etken maddeye sahip steroid olmayan ağrı kesici kullanımlarında kanamaya karşı yatkınlığın artabilmesidir. Dolayısıyla hekimin bilgisi ve önerisi olmadan ilaç kullanmamanız mevcut durumun daha kötüye gitmemesi adına oldukça önem arz eder.
Dang humması olan bireylerin istirahat etmesi ve sıvı tüketimine dikkat etmeleri oldukça önemlidir. Hastalığın ilk 24 saati özellikle ateşli ve ağır bir seyir izleyebileceği unutulmamalıdır.
2019 Mayıs ayında Amerika İlaç ve Gıda Dairesi tarafından onaylanan ilk Dang ateşi aşısı kullanıma sunulmuş olup 4 viral etkene bağlı oluşabilecek olguların hepsine karşı koruyucu etki sağlayabildiği gösterilmiştir (3). Bu aşının kullanıldığı kişiler ise şu şekilde özetlenebilir:
Aşı olmak adına bu kriterleri taşımayan bireyler ise sivrisinek ısırığına karşı uygulanabilecek çeşitli korunma yollarına başvurarak bulaşı engellemelidir. Bu kapsamda alınabilecek önlemlerden bazıları ise şu şekildedir:
Dang humması sivrisinekler ile yayılan ve ciddi seyir izleyebilen bir rahatsızlıktır. Her ne kadar çoğu bireyde herhangi bir şikayet meydana gelmiyor olabilse de bazı bireylerde yaşamı tehdit edici boyutlara varabilen semptomlar gelişebilir. Ateş, eklem ağrısı ve deri döküntüleri Dang hummasına bağlı oluşabilecek en yaygın şikayetlerdir.
Daha ciddi seyirli olgularda ise sürekli istifra edilmesi, diş eti ve burun kanaması gibi belirtiler meydana gelebilir. Ağır vakaların acil olarak tıbbi müdahale ihtiyacı olmasından dolayı kendinizde veya çevrenizde bu rahatsızlığa dair belirti ve bulguları gözlemlemeniz halinde sağlık kuruluşlarına başvurmanız oldukça önemlidir. Sağlıklı günler dileriz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.