Eski zamanlardan beri insan sağlığı, üzerinde en çok düşünülen ve çeşitli tedavi yöntemleri ile desteklenmeye çalışılan problemlerin başında yer almaktadır. Bu yöntemlerin arasında bitkiler oldukça önemli bir yere sahiptir. Toplumun bitkiler ile ilgili bilinç düzeyi arttıkça, tercih edilirliği de paralel olarak artış göstermektedir. Ayrıca bitkiler doğal içerikleri ve yan etkilerinin daha az olması nedeniyle de çokça tercih edilmektedir.
Gilaburu bitkisi de geleneksel ve alternatif tedavi yöntemlerinde kullanılan bitkilerin arasında yer almaktadır ve zaman içerisinde ilaç sektöründe hammadde olarak da kullanılmaya başlanmıştır. Gilaburu bitkisi Latincede Viburnum opulus L. olarak bilinir. Kuzey Afrika ve Avrasya ormanları civarında, nehir yatakları çevresinde doğal olarak yetişen, 10-1600 metre rakımda yaşayabilen ve bahçelerde de yetiştirilebilen bir süs bitkisidir.
Gilaburu, Dünya’da Kuzeybatı Afrika, Sibirya, Ermenistan, Türkmenistan, Avrupa ve Amerika’da, Türkiye’de ise başta Kayseri olmak üzere, Tokat, Artvin, Trabzon, Sivas, Samsun, Erzurum, Bursa, İzmir, Sakarya, İzmit, İstanbul, Kırşehir, Ankara ve Kahramanmaraş çevresinde yetişmektedir. Osmanlı ve Selçuklu Devletlerinde bitki güzel görüntüsünden dolayı “gül ebru” ismi ile anılmaktaydı. Bu isim değişime uğrayarak Türkiye’nin farklı bölgelerinde “gilaboru, girabolu, gildar, gilabba, giligili, gilabu, giraboğlu” şeklinde kullanılmaktadır, ancak “gilaburu” en sık kullanılan ismidir.
Çalı formunda çok yıllık bir bitki olan gilaburu, 2 metre ile 4 metre arasında değişebilen bir uzunluğa sahiptir. Dikildikten 3 yıl sonra meyve vermeye başlayan bitki, 300 yıl kadar yaşayabilmektedir. Gilaburu bitkisi her yıl aynı verim ile meyve verebilmektedir. Ancak kalitenin korunabilmesi için yeterli miktarda organik madde, su ve güneş ışığına ihtiyaç vardır.
Gilaburu bitkisi nisan ayında sarı ve beyaz renkli çiçekler açar, nisan ayı sonunda böcekler tarafından tozlaşarak bu çiçeklerin yerini yeşil renkli küçük meyveler alır. Haziran ayında meyveler kızararak olgunlaşır ve yuvarlak salkım şeklini alır. Yapraklar 3 damarlı, 5-10 santim uzunluğunda ve geniştir. İlkbaharda yeşil olan bu yapraklar sonbaharda kırmızımsı bir renk almaktadır. Gilaburu meyvesi, kendine has acı bir tada sahiptir. Bu durum meyvenin taze tüketimine engel olmaktadır. 3-5 ay kadar suda fermente edilerek acılığı giderilen gilaburu meyvesi, ezilerek meyve suyu şeklinde tüketilebilmektedir.
Gilaburu bitkisi meyve suyu, nektar, reçel, marmelat, turşu, sirke, gıda takviyesi, ve çay gibi değişik formlarda kullanılabilmektedir. Gilaburu bitkisinin; meyvesi, suyu, kökleri, yaprakları ve gövdesi farmakolojik olarak geniş bir kullanım alanlarına sahiptir. Gilaburu faydaları ve kullanım alanları ile ilgili diğer bilgiler şu şekilde sıralanabilir:
Gilaburu bitkisi, antioksidan, fenolik bileşikler, C vitamini, makro olarak sodyum, azot, fosfor, potasyum, kalsiyum, magnezyum ve mikro olarak demir, çinko, mangan ve bakır elementlerini içermektedir.
A, E vitaminleri ve β-karoten yine gilaburu bitkisinde bulunan içerikler arasındadır. A vitamini, cilt sağlığı, görme fonksiyonları, vücut direncinin arttırılması, büyüme ve gelişme fonksiyonlarını destekleyici etki sağlar ancak gilaburu meyvesi A vitamini bakımından kısmen zengindir. E vitamini, serbest radikallerle savaşarak otoksidasyonu önler. Gilaburu bitkisi antioksidan etkisi oldukça yüksek olan β-karoten açısından oldukça zengindir. β-karoten doymamış yağların oksidasyonunu önleyerek serbest radikal oluşumunu baskılar.
Türkiye’de özellikle Kayseri bölgesinde gilaburu geleneksel bir içecek olarak kullanılmaktadır. Gilaburu meyvesi ekim-kasım aylarında olgunluk durumuna göre toplanarak yıkanır ve yapraklarında ayrılır. Ardından topraktan yapılmış küplere konularak üzerine su ilave edilir, hava almayacak şekilde kapatılarak serin ve karanlık bir yerde 3 ay kadar saklanır. Bu süre içerisinde gilaburu meyvesindeki acılık gider ve tadı düzelir. Olgunlaşan meyveler ezilir, oluşan posa 1:4 oranında sulandırılır ve bir miktar şeker eklenerek içilmeye hazır hale gelir.
Dünya’da ve Türkiye'de tıbbi amaçla kullanılan bitkiler arasında yer alan gilaburu suyu da aynı meyvesi gibi pek çok faydaya sahiptir. Gilaburu suyu faydaları şu şekilde sıralanabilir:
Gilaburu genellikle zararsız bir bitkidir, bu nedenle kişiler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak, her tıbbi kullanıma sahip bitkide olduğu gibi gilaburu kullanımında da dikkat edilmesi gereken bazı durumlar söz konusudur. Dikkat edilmesi gereken noktalar; gebelik durumu, emzirme dönemi, alerji öyküsü, hastalık varlığı ve ilaç kullanımı şeklinde sayılabilir. Bu koşullar altında gilaburu bitkisi bir sağlık uzmanına danışılmadan kullanılmamalıdır. Günlük kullanım miktarının aşılmaması da son derece önemlidir. Ayrıca gilaburu meyvesi olgunlaşmamış şekilde kullanılırsa hafif zehirlenme belirtileri ile karşılaşılabilir.
Gilaburu bitkisinin, meyvesi, suyu, kökü, yaprağı, gövdesi ve kabuğu ile sağladığı faydalar saymakla bitmez. Güçlü antioksidan içeriği ve vücut direncini artırıcı etkileri ile sıklıkla destekleyici ve tedavi edici olarak kullanılmaktadır. Gilaburu her ne kadar zararsız bir bitki olarak kabul edilse de bir sağlık uzmanına danışılarak kullanılması tavsiye edilmektedir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.