Hamilelik sürecinin önemli parçalarından biri plasentadır. Fetüs ile anne arasındaki hayati bir bağlantıyı sağlayan plasentanın bebeğin gelişimi ve beslenmesi gibi önemli görevleri vardır. Ayrıca gebeliği sürdürmek ve fetal büyümeyi desteklemek için gerekli hormonları üretir.
Plasenta, gebelik sırasında oluşan geçici ve olağanüstü bir organdır ve gelişmekte olan fetüs ile annenin bedeni arasında hayati bir arayüz görevi üstlenir. Plasenta, bir yüzü rahmin iç yüzeyine ve diğer yüzü umbilikal kordon aracılığıyla fetüse bağlı olan düz, yuvarlak bir yapıdır. Bu bağlantı, gelişmekte olan bebeğin sağlığı ve büyümesi için gereken birkaç kritik işlevi gerçekleştirmesine olanak tanır. Oksijen, besin maddeleri ve atık ürünler için bir kanal görevi gören plasenta, anne ve fetüsün dolaşım sistemleri arasındaki madde alışverişini kolaylaştırarak fetüsün beslenmesini ve oksijen almasını sağlarken zararlı maddeleri filtreler. Ayrıca hamileliğin sürdürülmesi ve çeşitli fizyolojik değişikliklerin düzenlenmesi için hayati önem taşıyan hormonlar üretir. Plasentanın gebelik sırasında önemi abartılamaz, çünkü fetüsün sağlığını ve büyümesini sağlamak için merkezi bir rol oynar. Doğumdan sonra, plasenta genellikle "plasentanın atılması" olarak bilinen bir süreçte annenin bedeninden atılır.
Plasenta, gebelik sırasında gelişmekte olan fetüs ile annenin bedeni arasında yaşamsal bir bağ görevi üstünen birkaç önemli işlevi yerine getirir. İşte plasentanın başlıca işlevleri:
Bu işlevler gebelik boyunca fetüsün sağlığını, büyümesini ve gelişimini sağlar. Plasenta genellikle doğumdan sonra annenin bedeninden atılan geçici bir organdır ve gebelik yolculuğundaki kritik rolünün sonunu işaretler.
Plasentanın oluşumu döllenmenin hemen ardından ve gebeliğin erken aşamalarında gerçekleşir. Plasenta gelişiminin zaman çizelgesi hakkında kısa bir özet aşağıda verilmiştir:
İmplantasyon
Döllenmenin ardından bir sperm hücresi başarıyla bir yumurtayı döllerse ortaya çıkan zigot birkaç hücre bölünmesi geçirir ve bir blastosist oluşturur. Blastosist daha sonra fallop tüpünün boyunca rahime doğru yol alır. Döllenmenin yaklaşık 6-7 gün sonrasında, blastosist rahmin iç yüzeyine yerleşir veya "implante" olur. Bu süreç plasenta gelişiminin başlangıcını işaretler.
Trophoblast Oluşumu
Blastosist içinde trofoblast adı verilen bir hücre kümesi bulunur. Trofoblast plasentayı oluşturmada kritik bir rol oynar. Bu trofoblast hücrelerinin bazıları plasentanın dış katmanını oluşturur.
Chorion Oluşumu
Trofoblastun dış katmanı olan chorion adı verilen bir zar oluşturur. Chorion sonunda plasentanın bir parçası haline gelir.
Villüs Yapıları
Chorion geliştikçe yüzeyinde korion villüs adı verilen parmak benzeri çıkıntılar oluşmaya başlar. Bu villüler, anne ile fetüs arasındaki besin ve gaz değişiminin sorumlusu olacak yapıları oluştururlar.
Kan Damarı Gelişimi
Korion villüler fetüsün dolaşım sistemine bağlanan fetal kan damarlarını içerir. Bu kan damarları, annenin kan dolaşımından fetüsün gelişen dolaşım sistemine oksijen ve besin taşımada önemli bir rol oynarlar.
Genel olarak plasentanın oluşumu, gebeliğin çok erken aşamalarında başlayan ve embriyonun rahime yerleşmesiyle devam eden karmaşık ve dikkatlice düzenlenmiş bir süreçtir. Plasenta, gebeliğin ilk üç aylık döneminin sonunda tamamen gelişmiş ve işlevsel hale gelir ve bu, fetüsün gelişimi ve büyümesi için gerekli desteği sağlar.
Plasenta sorunları, gebelik sırasında plasentanın yapısını, işlevini veya sağlığını etkileyebilen çeşitli durumları veya sorunları ifade eder. Bu sorunlar hem annenin hem de gelişmekte olan fetüsün ciddi sonuçları olabilir. Bazı yaygın plasenta sorunları şu şekilde sıralanabilir:
Plasentanın atılması, genellikle bebeğin doğumundan sonra meydana gelen doğal bir süreç olan "doğum sonrası" olarak bilinir. Bebek doğduktan sonra rahim devam eden kasılmalar yapmaya devam eder. Bu kasılmalar plasentanın rahim duvarından ayrılmasına yardımcı olur. Plasenta rahim duvarından ayrıldığında ayrı bir varlık olarak kabul edilir. Plasenta daha sonra genellikle bebeğin doğumunda izlenen aynı yol boyunca doğum kanalından çıkarılır. Çıkarıldığında plasenta, hala umbilikal kordon aracılığıyla bebekle bağlantılıdır. Doktor genellikle bebeğin doğumundan hemen sonra kordonu bağlar ve keser. Bu, plasentayı bebeğin ayrı ve bağımsız bir organ olarak bırakır.
Bazı durumlarda, sağlık hizmeti sağlayıcıları plasentayı muayene eder. Böylece plasentanın eksiksiz olduğundan ve rahimde herhangi bir parçanın kalmadığından emin olurlar. Çünkü rahimde kalan plasenta dokusu komplikasyonlara neden olabilir. Plasenta atıldıktan sonra sağlık hizmeti sağlayıcıları, annenin aşırı kanama veya diğer komplikasyon belirtileri açısından izler ve onun sağlığını güvence altına alır.
Plasentanın atılma zamanlaması bir doğumdan diğerine değişebilir. Bazı durumlarda bebeğin doğumu sonrasında plasenta hemen atılabilirken diğer durumlarda 30 dakika veya daha uzun sürebilir. Sağlık hizmeti sağlayıcıları genellikle sürecin sorunsuz ve komplikasyonsuz şekilde gerçekleşmesini sağlamak için yakından gözlem yaparlar. Ancak doğumdan sonra oluşabilecek herhangi bir kompilakasyon veya problem sonucunda erken teşhis ve müdahele için en yakın sağlık kuruluşuna başvurmayı ihmal etmeyin.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.