İnsan vücudundaki en ince kan damarları olan kılcal damarlar yapıları gereği vücudun uç noktalarına kan taşıyabilirler. Kılcal damarlar dolaşım sisteminde atardamarlar ile toplardamarlar arasında kan akışını sağlayan organlardır. Vücut dokuları ile iç içedirler ve bu dokular arasındaki beslenmede önemli rol alırlar. Kılcal damar çatlaması kılcal damarların zayıflamış noktalarının genişlemesi ve yırtılması ile gerçekleşir. Kılcal damar çatladığında kan cildin yüzeyine sızar. Bu durumda, kılcal damarlar deride kırmızı şeritler halinde gözükür ve ciltte morluklar oluşur.
Kılcal damar çatlaması, cilt yüzeyine en yakın damarın dilate olması (genişlemesi) ve yırtılması sonucu oluşur. Kılcal damarların görevi vücuttaki atardamarlar ile toplardamarları birleştirirken dokulara besin ve oksijenin geçmesini sağlamaktır. Vücuttaki toplam uzunluğu yaklaşık 40 bin kilometredir. Cilt yüzeyine en yakın dolaşım sistemi organı olan kılcal damarlar iç veya dış fiziksel etkenler nedeni ile oldukça sık hasar görürler. Kılcal damarın hasar görmesi sonucunda damarda yırtılma meydana gelir ve kan dışarı sızmaya başlar. Sızan kan ciltte kızarma ve morluğa neden olur. Ciltteki renk değişikliği damarın yalnızca yırtılması sonucu değil genişlemesi ve daralması sonucunda da oluşabilir. Kılcal damar çatlaması çok sık görülen bir rahatsızlıktır.
Kılcal damarların genişlemesi ve daralması fiziksel ve çevresel faktörlerle ilişkilidir. Kılcal damarı oluşturan endotelyum tabakası sıcaklık değişimine duyarlıdır. Yüksek sıcaklıkta kılcal damarlar genişleyerek cildin renginin kızarmasına neden olur. Kılcal damarlar soğuğa maruz kaldıklarında ise cilt soluk bir görüntü alır. Kılcal damarların içindeki basınç değişikliği ile damar kaslarının zayıflaması sonucu kan birikir ve damar çatlaması meydana gelir. Bu durum ciltte örümcek ağı benzeri bir görüntü oluşturur.
Kılcal damarların çatlaması hastanın maruz kaldığı iç ve dış fiziksel sebepler sonucu meydana gelir. En yaygın sebepler:
Ayrıca doğum kontrol hapları, kortizonlu krem kullanımı, hormon tedavisi gibi sebepler de kişilerde kılcal damar çatlamaları oluşumuna neden olabilir. Damar kaslarını ve damar içi basıncını etkileyen bazı iç hastalıkları da kılcal damar çatlamasında etkili rol oynayabilir.
Kılcal damar çatlamasının belirtileri çatlağın meydana geldiği bölgeye göre farklılık gösterir. Beyin gibi iç organlarda meydana gelen damar çatlamaları ciddi komplikasyonlar oluşturabilir. Cilde yakın bölgelerde meydana gelen çatlaklar genellikle yüz, burun, boyun, bacaklar ve ayaklarda görülürler ve bu bölgeler ciddi semptomlar vermeyebilir. Daha çok hastalar tarafından estetik bir sorun olarak görülebilir.
Kılcal damarın çatlaması ile kanama başlar. Kılcal damar boyutunun küçük olması nedeni ile kanama az miktarda olacaktır. Ancak kanama bölgesindeki yoğun pıhtılaşma ciltte pigment farklılıklarına neden olur. Pıhtılaşma ile ciltte kızarma meydana gelir. Kılcal damar çatlamasının belirtileri görünüş olarak kızarıklıkla beraber örümcek ağı şeklindedir. Ayrıca kırmızı rengin haricinde ciltte morarma da görülebilir. Cilt tipine ve çatlağın meydana geldiği bölgeye bağlı olarak mavi veya yeşil renk izler görülebilir. Nadir olarak bazı hastalarda kaşıntı, sızlama, ödem ve kramp gibi şikayetler görülür. Hastalar tarafından belirtiler görüldüğünde rahatsızlığın tekrarlanmaması ve tedavisi için doktora başvurmak gerekir.
Kılcal damar çatlamaları çoğunlukla ciltte meydana gelen kızarıklık ve morarma ile kendini gösterir. Örümcek ağı görüntüsü tanı için tipiktir. Fizik muayene ile tanı konulabilir. Kılcal damar çatlamasının altta yatan sebeplerinin neler olduğu tespiti tedavinin doğru olarak ilerlemesi için önemlidir. Dermatoloji uzmanının kontrolünde ultrasonografi, bilgisayarlı tomografinin olduğu çok çeşitli görüntüleme yöntemler ile yapılan incelemelerde tıkalı damarlar teşhis edilerek fiziksel hasarın altında yatan neden bulunur.
Kılcal damar çatlaması dolaşım sisteminde meydana gelen fizyolojik bir rahatsızlıktır ve kendiliğinden geçmesi beklenmez. Tedavi, sorunlu damara ve damar çevresindeki dokuya direkt müdahale ile mümkündür. İlaç ve krem gibi tedaviler ile cilt altındaki damara erişilemediğinden çoğunlukla tedavi edici değildir. Kılcal damarların boyutu çok küçük olması ve cilde yakın bölgedeki çatlakların estetik problem oluşturması nedeni ile uzman doktorlar tarafından müdahale yapılmalıdır. Tedavi için kullanılan uygulamalar lazer, radyo frekans ve skleroterapi yöntemleridir. Bu uygulamalar sayesinde kılcal damar rahatsızlığının tedavisi iz bırakmadan kalıcı olarak yapılır.
Tedavinin tamamlanmasından sonra cildin dış etkilerden korunması önemlidir. Yoğun güneş ışınlarına maruz kalındığında ciltte kalıcı leke veya izler oluşabilir. Bu nedenle tedaviden sonra güneş ışınlarından uzak durulmalı ve zorunlu durumlarda da güneş koruyucu kullanılmalıdır.
Kılcal damar çatlaması vücutta iç ve dış faktörlere bağlı olarak herhangi bir bölgede meydana gelebilir. Ciltte iz kalmaması için tedavi alınması ve bölgenin korunması tavsiye edilir.
Vücudun herhangi bir yerinde olabilir. Yaygın olarak görülen yerler; yüz, burun, boyun, kalça, bacaklar ve ayaklardır.
Bacakta kılcal damar çatlamasının nedenleri; hormonal rahatsızlık, genetik, uzun süre ayakta kalma, obezite, yüksek topuklu ayakkabılar ve dar pantolon olabilir.
Cilt hassasiyeti, kişinin aşırı güneş ışığına maruz kalması, gül hastalığı, romatizmal rahatsızlıklar, kortizon içeren kremler, alkol, sebepler arasındadır.
Kılcal damar çatlaması bulunan bölgeler tedavi sonrası sonra çoğunlukla tekrar etmezler. Ancak altta yatan neden uzman doktorlar tarafından tespit edilmez ise aynı bölgede farklı bir damar çatlaması oluşabilir.
Lazer, skleroterapi veya radyo frekans cihazları kılcal damar tedavisinde kullanılmaktadır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.