Torasik outlet sendromu, göğüs çıkışında bulunan, kaburganın üzerinde ve kürek kemiğinin arkasındaki alanda bulunan sinir ve damarların sıkışmasından kaynaklanan bir tablodur. Torasik outlet yetişkinlerde daha yaygındır ve çocuklarda seyrek görülür. Damarların sıkışması ve şişmesi sonucu ortaya çıkan venöz ve arteriyel TOS, ağrı ve karıncalanma ile birlikte seyreder. Özellikle kolların kaldırılması sırasında uyuşma, ağrı, solukluk ile belirti verir. Sinirlerin sıkışması ile kollarda duyu derecesi değişir. TOS tek taraflı veya çift taraflı olabilir. Araba, iş ve spor kazaları, doğuştan gelen anormallikler ve hamilelik torasik outlet sendromunu ortaya çıkarabilir. Çoğunlukla TOS tedavilere yanıt verir ve iyileşir ancak iyileşmeyen vakalarda cerrahi önerilir.
Torasik outlet sendromu, göğsün üst kısmında ve boynun alt kısmında kalan sinirlerin, atardamar ve toplardamarların sıkışması sonucu oluşan bir grup bozukluktur. “Torasik çıkış sendromu” ve “Omuz kapanı sendromu” olarak da adlandırılır. Torasik çıkış boyun ve göğüs arasındaki açıklığı ifade eder ve göğüs çıkışı anlamına gelir. Torasik çıkışı birçok farklı bağlantı ve doku için bir geçittir. Torasik çıkış tüm sinir ve damarların yerleşmesine izin verecek büyüklüktedir.
Ancak doğuştan veya sonradan oluşan varyasyonlar sonucu bu geçidin yapısı bozulur ve daralır. Göğüs çıkışı daraldığında kemik ve kaslar bu boşluktaki damar ve sinirlere baskı yaparak sıkıştırır. Sıkışma sonucunda üst vücut ve kollarda anormal semptomlar ortaya çıkar. Boyun, omuz, kol, el ve parmaklarda duyu, renk, görünüm gibi değişiklikler meydana gelir. Semptomlar geniş bir yelpazede yer aldığından dolayı TOS tanısı zorlaşabilir ve geç fark edilebilir.
Torasik outlet sendromu, vücudun üst kısmını (boyun, göğüs, kol, omuz ve el) tipik olarak tek taraflı olarak etkiler. Tipik olarak TOS semptomları şunlardır:
Torasik outlet sendromu belirtileri sahip olunan sendrom tipine göre değişebilir. Bunun nedeni sinir veya kan damarları gibi belirli yapıların sıkışmasından kaynaklıdır. Semptomlar genellikle benzerdir ancak farklılık gösteren belirtiler görülebilir. Nörojenik torasik outlet sendromuna ait belirtiler:
Venöz torasik outlet sendromuna ait belirtiler:
Arteriyel torasik outlet sendromuna ait belirtiler:
Torasik outlet sendromu etkilenen kısımlara göre adlandırılan 3 türe ayrılır. TOS`lu kişilerde görünüm, türlere göre değişir. Nörojenik, venöz ve arteriyel olarak gruplandırılan TOS vakalarının %95`inden fazlasını nörojenik TOS oluşturur. Torasik outlet sendromunun 3 genel tipi genel olarak şu özellikler ile tanımlanır:
Aynı zamanda torasik çıkışta birçok bölümün sıkışmasıyla üç tipin karışımına sahip olmak da mümkündür. Kişilerde görünüm TOS türüne göre değişebilir. Çoğu zaman egzersiz ve fizik tedavi ile düzelir ancak vasküler ve nörojenik TOS, ameliyat gerektirebilir.
Torasik outlet sendromunun an nedeni köprücük kemiğinin hemen altında torasik çıkışta bulunan sinirler ve kan damarlarının sıkışmasıdır. Bu sıkışmaların nedenleri değişiklik gösterebilir ve başlıca şu şekilde sınıflandırılabilir:
Doğuştan gelen problemler torasik çıkış sendromu yatkınlığına sebep olur. Yaralanmalar, travma veya üst bölgenin aşırı kullanımı ile meydana gelen sendrom herhangi bir semptom vermeyebilir veya semptomlar geç ortaya çıkabilir.
TOS teşhisinin doğrulanması zor olabilir çünkü bazı bozukluklar TOS ile benzer semptomlar gösterir. Servikal disk bozuklukları, fibromiyalji, MS, omurilik tümörleri, rotator manşet yaralanmaları gibi bozukluklar TOS ile karıştırılabilen hastalıklardır. Doktorunuz TOS tanılaması için fizik muayene yapabilir ve çeşitli testler isteyebilir. Fizik muayene ile TOS şu şekilde teşhis edilebilir:
Doktorunuz tanı için kan testleri, göğüs röntgeni, bilgisayarlı tomografi (BT), MR, anjiyografi (MRA) ve venografi testleri isteyebilir. Bunun yanı sıra elektromiyografi (EMG) ve sinir iletim çalışmaları tanıda yarar sağlar. Bu testler ile kemik anomalileri, anevrizma, tümör varlığı, tromboz, stenoz (kanal darlığı) tespit edilebilir.
Torasik outlet sendromunun iki ana tedavi seçeneği bulunur: konservatif tedavi ve cerrahi müdahale. TOS için genellikle ilk seçenek konservatif tedavidir. Konservatif tedavi, fizik tedavi, yaşam tarzı değişiklikleri ve rehabilitasyonu içeren ameliyatsız tedavilerdir.
Yaşam tarzı değişikliklerinde destekleyici yastık/ ped kullanılması, uyuma şeklinin düzenlenmesi ve postural düzeltmeler sağlanır. Fazla kilolu hastalarda kilo verme programları yürütülür. Olası nüksleri önlemek için yaşam tarzı değişiklikleri sağlanabilir. Fizik tedavide sorunlu yapılar üzerindeki baskıyı hafifletmek amacıyla göğüs çıkışı çevresindeki kaslar güçlendirilir. Egzersizlerin köprücük kemiğini daha iyi destekleyebilmesi için omuz kasları çalıştırılır. Duruş egzersizleri daha dik durmayı ve oturmayı sağlar. Bu sayede sinirler ve damarlar üzerindeki baskı azaltılmış olur. Doktorunuz pıhtılaşmayı önlemek, kan pıhtılarını parçalamak ve ağrıyı hafifletmek için çeşitli ilaçlar reçete edebilir.
Ameliyatsız tedaviler, semptomlar giderilmediğinde ameliyat önerilir. TOS cerrahisinde anormal birinci kaburganın bir kısmı çıkarılabilir, boyun ve göğsü birleştiren kasların serbest bırakılması sağlanabilir veya her iki seçenek de uygulanabilir. En uygun tedavi seçeneği için doktorunuz ile iletişime geçiniz.
Torasik outlet sendromu egzersiz ve diğer tedavi yöntemleri ile iyileştirilebilir. Ancak tedavi edilmeyen torasik outlet sendromu, ciddi komplikasyonlara neden olabilir. Tehlikeli olabilecek bu komplikasyonlar:
Ek olarak kollara kan akışının azalması sonucu parmaklarda iskemik ülserler (açık yaralar) meydana gelebilir.
Torasik outlet sendromu genellikle üst göğüs, omuz, boyun ve kollarda ağrıya neden olur. Ağrılar genellikle hafif seyretse de kolların hareket ettirilmesi ile daha da kötüleşebilir. TOS ağrısı, kalbin yeterli oksijene ulaşamadığında oluşan anjina göğüs ağrısı ile karıştırılabilir. Yürürken TOS ağrısı oluşmaz ancak anjina ağrıya neden olabilir. Kolların kaldırılması ile anjina ağrısı görülmez ancak TOS ağrı, karıncalanma ve solukluğa neden olabilir.
TOS, genellikle 20 ila 50 yaşlarında yetişkinlerde görülür. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklerde görülme sıklığından fazladır. Kol, omuz ve boynu etkileyen sporlarda tekrarlı ve ağır egzersizler TOS riskini artırabilir. Doğuştan gelen anatomik kusurları olan, boyun ve göğüs tümörlerine sahip olan, yaralanma ve trafik kazası geçiren kişilerde TOS görülme olasılığı yüksektir. Ayrıca hamilelik ve obezite durumunda sinir ve damarların sıkışması mümkün olabilir.
TOS tanısı aldıktan sonra veya tedavi sonrasında dikkat edilmesi gereken durumlar vardır:
Doktorunuz önerisiyle omuz ve göğüs kaslarınızı güçlü tutmaya yardımcı fiziksel egzersiz uygulayabilirsiniz.
TOS, çoğu zaman tamamen önlenemez çünkü genellikle kontrol dışı gelişir. Ancak TOS riskini azaltmak amacıyla bazı uygulamalar önerilebilir:
Torasik outlet sendromu şüphesi duyuyorsanız veya tanı aldıysanız kontrollerinizi yaptırmayı ve doktorunuz ile iletişime geçmeyi ihmal etmeyiniz. Sağlık Destek Sitesi hastanelerinde torasik outlet sendromuna yönelik hizmetler verilmektedir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.