Hamilelik boyunca değişen ve doğum için hazırlanan anne vücudu, doğumdan sonra lohusalık dönemi adı verilen süreç ile birlikte hamilelikten önceki haline geri dönmeye başlar. Genellikle doğumdan sonraki ilk altı haftalık süreç olarak ifade edilen lohusalık her kadında kendine özgü bir süreç ve belirtilerle seyredebilir. Annenin vücudu toparlanıp hamilelik süreci ve doğumun etkilerini atlatırken hassasiyet, ağrı, duygusal sorunlar gibi çeşitli belirtiler ortaya çıkabilir. Geçici bir süreç olan lohusalık döneminde annenin eşi ve ailesinden destek görmesi, sağlığına özen göstermesi ve mümkün olduğunca dinlenmesi, sürecin daha kolay atlatılabilmesini sağlayacaktır.
Halk arasında lohusalık olarak adlandırılan postpartum doğumdan sonraki yaklaşık altı haftalık süreç anlamına gelir. Bu nedenle lohusalık nedir sorusu doğum sonrasında gelen altı haftalık dönem şeklinde yanıtlanabilir. Vajinal akıntı ve hafif kanama, ağrı, göğüslerde şişkinlik ve hassasiyet, endişe ve gerginlik gibi bazı semptomlar bu dönemde oldukça yaygın olarak görülür.
Anne vücudunun hızla değiştiği, üreme faaliyetleri eski haline dönerken emzirme sürecinin tüm hızla devam ettiği bu özel dönem, söz konusu özellikleri nedeniyle gebeliğin ardından gelen dördüncü bir trimester olarak da tabir edilir. Hem fiziksel hem de ruhsal değişimlerin yaşanması nedeniyle bu dönemde anne adaylarının yakınları tarafından destek görmesi oldukça önemlidir.
Bebeğin ve bebeğin eşi olarak da adlandırılan plasentanın vücut dışına çıkması ile tamamlanan doğumun ardından lohusalık süreci veya postpartum dönem hemen başlar. Lohusalık ne kadar sürer sorusu yeni anneler tarafından en sık sorulan soruların başında gelir. Doğumun ardından gelen ilk 6 haftalık süreç lohusalık dönemidir ve yaklaşık 42 gün sürer. Lohusa nedir sorusu da bu dönem içerisindeki anne olarak yanıtlanabilir.
Lohusalık kaç gün sürer sorusunun yanıtına gelinecek olursa, bazı annelerde lohusalığa özgü semptomlar 8 haftaya kadar uzayabilir iken diğer annelerde 6 haftadan daha kısa bir süreçte sona erebilir. Özetle her annede ve hatta bir annenin yaşadığı farklı doğumlarda dahi lohusalık sürecinin uzunluğu birbirinden farklı olabilir. Aynı şekilde yaşanan belirtiler ve bunların şiddetleri de birbirinden farklı olacaktır.
Lohusalık, tıpkı hamilelik sürecinde olduğu gibi vücutta çok farklı değişimlerin söz konusu olduğu bir süreçtir. Doğumun ardından gelen iyileşme süreci olarak da tanımlanabilecek bu dönemde kadının vücudu hamilelik öncesindeki haline hızlı bir şekilde geri dönecektir. Bu hızlı değişim anne adayının fiziksel veya ruhsal olarak hissedeceği birçok farklı etkiyi de beraberinde getirir. Lohusalık sürecinde anne vücudunda görülen değişimlerden en önemlileri şu şekilde sıralanabilir:
Lohusalık döneminde anne adayını ruhsal ve fiziksel yönden zorlayabilecek bazı semptomlar da görülür. Kısa süreli olan bu semptomlar doğumun ardından gelen ilk haftada en yüksek şiddette iken zamanla hafifleyerek sürecin bitiminde ise genellikle tamamen kaybolur. Söz konusu durumlardan bazılarını şu şekilde sıralamak mümkündür:
Lohusalık döneminde annelerin ve yakınlarının dikkat edeceği bazı konular bu sürecin çok daha rahat ve sağlıklı bir şekilde atlatılmasına yardımcı olabilir. Öncelikle doğru emzirme tekniği konusunda sağlık profesyonellerinden bilgi alınmalı ve bu tekniğe uygun olarak bebek önerilen sıklıkta emzirilmelidir. Bu sayede göğüs hassasiyeti ve şişkinliği en aza indirilebilir. Bol bol su tüketimi terleme, sık idrara çıkma gibi nedenlere bağlı görülebilecek sıvı kaybının önüne geçilmesine yardımcı olur. Ayrıca sağlıklı beslenme konusuna özen gösterilmelidir.
Lohusalık dönemi boyunca hem anne hem de bebeğin düzenli sağlık kontrolleri olacaktır. Bunlar kesinlikle aksatılmamalıdır. Beklenmeyen bir ağrı veya rahatsızlık varsa bunlar için ayrıca doktora danışmak da fayda vardır. Doğumdan sonra yaygın görülen sinirlilik, kaygı, stres, kararsızlık gibi duygular oldukça doğaldır. Annenin eşinden ve yakınlarından destek görmesi, bebeğin bakımı konusunda kendisine yardımcı olabilecek birilerinin bulunması ve az da olsa kendine vakit ayırabilmek bu duyguların kontrolünü kolaylaştırır. Ancak zamanla hafiflemeyen psikolojik etkiler durumun bir majör depresyona dönüştüğünün belirtisi olabilir. Böyle durumlarda mutlaka profesyonel destek alınmalıdır.
Lohusalık dönemi; doğum yapan her kadında görülen doğal ve geçici bir süreçtir. Anneler eşleri ve yakınları tarafından göreceği destekle bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatabilir. Herhangi bir normal dışı durum yaşanması veya şiddetli ağrı, kanama gibi belirtilerin hissedilmesi durumunda ise mutlaka doktor kontrolüne başvurulmalıdır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.