Testosteron erkeklerde testisler ve kadınlarda yumurtalıklar tarafından üretilen bir hormondur. Erkeklerde daha fazla bulunur. Erkek üreme sisteminin gelişiminde, kas ve kemik kütlesinin artmasında, vücut tüyleri ve saçların oluşumunda testosteron çok gereklidir. Testosteron ayrıca hem kadınlarda hem de erkeklerde kemik metabolizması, ruh hali, enerji düzeyi gibi alanlarda önemli rol oynar. Testosteron metabolizmasındaki bozukluklar bireyi hem fiziksel hem de ruhsal olarak etkiler.
Testosteron ne demek? sıklıkla akla gelen bir sorudur. Testosteron erkeklerde testisler ve kadınlarda daha az oranlarda olmak üzere yumurtalıklar ve her iki cinste de böbrek üstü bezleri tarafından üretilen bir steroid hormondur. Sex hormonu olarak bilinir. Testosteron, hipofiz bezinden gelen lüteinizan hormona (LH) yanıt olarak testislerde bulunan Leydig hücreleri tarafından kolesterolden sentezlenir. Kan dolaşımına girdikten sonra, testosteron erkek cinsel gelişiminde çok önemli bir rol oynar, birincil ve ikincil cinsel organların gelişiminin yanı sıra vücut kıllarının ve kas kütlesinin büyümesini uyarır.
Sesin kalınlaşmasını sağlar. Kadınlarda testosteron, yumurtalıkların ve diğer üreme dokularının büyümesi ve gelişmesinde rol oynar. Testosteron üretimi her iki cinsiyette de yaşla birlikte azalır ve erkeklerde düşük testosteron olarak bilinen duruma yol açar. Düşük testosteron seviyeleri cinsel dürtüde azalma, erektil disfonksiyon, yorgunluk ve depresyon gibi semptomlara neden olabilir.
Erkek ve kadınlarda testosteron normal düzeyi yaş ve cinsiyete göre değişiklik gösterir. Yetişkin bir erkekte testosteron seviyesi normal olarak desilitre başına 300-1000 nanogram arasında değişir. Sonuçlar laboratuvarın kullandığı teknik ve ekipmana göre değişiklik gösterebilir. Yetişkin bir kadında testosteron düzeyi 15-70 ng/dl arasındadır. Kadınlarda adet döngüsü boyunca testosteron düzeyi dalgalanma gösterir. Kadınlar doğal olarak erkeklere göre daha az testosteron üretir.
Erkek ve kadın vücudu yeteri kadar testosteron üretmediği zaman testosteron düşer. Erkeklerde bu durum her yaşta görülebilir özellikle yaşlı erkeklerde daha sık rastlanılır. Testosteron düzeyi genellikle erkek 30 yaşına ulaştığında düşmeye başlar. Bir erkek 50 yaşına geldiğinde testosteron düzeyi yüzde otuza kadar düşebilir. Bu düşüşe bağlı olarak vücudun metabolik ve endokrin sistemleri olumsuz etkilenir. Testosteron düzeyi düşünce kas kaybı, kemik yoğunluğunun azalması, cinsel performansta azalma ve saç dökülmesi gözlenebilir.
Testosteron düşüklüğünün altta yatan nedenlerini bulmak için doktorunuz:
Testosteron erkeklerde büyük öneme sahip bir hormondur. Eksikliğinde çok ciddi belirtiler ortaya çıkabilir. Bunlar aşağıdaki gibidir:
Tüm erkekler aynı belirtileri göstermeyebilir. Semptomlar hafif ile şiddetli arasında değişebilir.
Kadınların vücutlarında erkeklere göre daha az testosteron bulunur ve ve genel sağlığı korumak için gereklidir. Kadınlarda da düşük testosteron düzeyleri çeşitli semptomlara yol açabilir. Bu belirtiler:
Kadınlarda da belirtiler kişiden kişiye değişebilir. Bu belirtilerden herhangi biri devam ederse altta yatan tıbbi durumun tespiti için bir uzmana gitmek gerekebilir.
Hem kadınlarda hem de erkeklerde testosteron düşmesine neden olabilecek çeşitli hastalıklar ve durumlar vardır. En sık görülen testis ve yumurtalıklardaki sorunlar nedeniyle vücudun yeteri kadar testosteron üretmediği Hipogonadizm’dir. Erkeklerde görülen diğer nedenler arasında hipofiz bezi bozuklukları, HIV/AIDS gibi sistemik hastalıklar ve obstrüktif uyku apnesi sayılabilir.
KOAH, böbrek hastalıkları ve karaciğer hastalıkları vücut testosteron düzeyini azaltabilir. Kemoterapi ve radyoterapi sonrası testosteron üreten organların zarar görmesi sonucu hormon düzeyi düşebilir. Bazı otoimmün hastalıklar sonucu testosteron eksikliği gelişebilir. Kanser nedeniyle testisleri alınan erkeklerde testosteron eksikliği ortaya çıkabilir. Bazı antidepresanlar ve narkotik ağrı kesiciler testosteron üretimini bozabilirler. Geçirilmiş testis enfeksiyonları sonucu testosteron üretimi bozulabilir.
Kadınlarda ise polikistik over sendromu, Turner sendromu ve böbrek üstü bezi bozuklukları düşük testosteron düzeylerine yol açabilir. Diyabet, obezite ve metabolik sendrom düşük testosteron düzeyinin nedenleri arasındadır.
Hem erkeklerde hemde kadınlarda yüksek testosteron düzeyi altta yatan çeşitli sağlık sorunlarına işaret edebilir. Erkeklerde testosteron düzeyini artıran başlıca durumlar şunlardır:
Erkeklerde yüksek testosteron varlığında genellikle kas kütlesi aşırı artar, erkek tipi kellik oluşur, cilt yağlanır ve akneler oluşur. Ayrıca erektil disfonksiyon ve sperm üretiminde azalma meydana gelebilir.
Kadınlarda testosteron düzeyi artış gösterdiğinde hirsutizm (yüzde ve vücutta kıllanma artışı), akne, cilt yağlanması, akne ve ses kalınlaşması ortaya çıkar. Kadınlarda yüksek testosteron seviyeleri en sıklıkla polikistik over sendromu ve androjen salgılayan tümörler varlığında ortaya çıkar.
Ergenlik, hamilelik ve menopoz gibi dönemlerde hem erkeklerde hemde kadınlarda serum testosteron düzeyleri doğal olarak dalgalı olabilir. Testosteron genellikle erkek sağlığı ile ilgili bir hormon olarak düşünülse de kadın üreme sağlığında da son derece önemli yere sahiptir. Yüksek ve düşük serum testosteron düzeyleri sağlık üzerine olumsuz etkiler göstereceğinden tıbbi yardım almak önemlidir.
Testosteron nasıl artar? veya testosteron arttırma nasıl yapılır? soruları sıklıkla merak edilir. Düşük testosteron düzeyine sahip erkeklere yardımcı olmak için testosteron replasman tedavisi tasarlanmıştır. Testosteron replasman tedavisi ile vücuda testosteron verilerek düşük hormon seviyelerinin normal düzeye getirilmesi ve vücudun doğal hormon dengesine kavuşması hedeflenir.
Testosteron replasman tedavisi tipik olarak enjeksiyonlar, jeller veya cilde yapıştırılan bantlar yoluyla yapılır. Erkeklerde düşük testosteron düzeyleri, erektil disfonksiyon (sertleşme sorunu), cinsel istekte azalma ve kemik yoğunluğunda azalma ile karakterize bir durum olan hipogonadizm probleminde testosteron replasman tedavisi uygulanır. Hipogonadizm, testislerin yaralanması, enfeksiyon, hipofiz bezi ve hipotalamus bozuklukları gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.
Testosteron replasman tedavisi aynı zamanda prostatektomi gibi prostat kanseri geçirmiş erkeklere uygulanan ameliyatlar sonrası uygulanan bir tedavi yöntemidir. Testosteron seviyelerinin düşmesi sadece cinsel sağlığı olumsuz etkilemez aynı zamanda kemik yoğunluğu ve kas kitlesinin kaybı ile sonuçlanır.
Testosteron replasman tedavisinin bazı olası yan etkileri vardır. Bunlar:
Testosteron replasman tedavisi uygulanmadan önce ilgili uzmanla tedavinin olası faydaları ve riskleri hakkında detaylı konuşmak önemlidir.
Testosteron replasman tedavisinde en yaygın uygulanan yöntem tipik olarak her iki ile dört haftada bir kas içine testosteron cypionate veya testosteron enantat enjeksiyonudur. Diğer bir yöntem ise günlük olarak cilde uygulanan ve testosteronun ciltten kan dolaşımına geçmesini sağlayan bantların kullanılmasıdır. Bazı durumlarda testosteron içeren jel veya kremler cilde uygulanabilir. Ayrıca deri altı peletler kalça derisi altına implante edilerek birkaç ay boyunca testosteronun yavaşca salınması metodu kullanılabilir.
Testosteron replasman tedavisi sırasında serum testosteron düzeylerini izlemek için düzenli olarak laboratuvar testleri yapılır.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.