Kişilik bozuklukları arasında yer alan narsist kişilik bozukluğu (NKB), en değişken klinik bulgulara ve en geniş şiddet aralığına sahiptir. Bu nedenle psikiyatride bu bozukluğun sınırları ve tanı ölçütleri ile ilgili tartışmalar halen devam etmektedir. Tanı kriterleri net olmadığı için görülme sıklığı hakkında net bir veri yoktur.
NKB’ye sahip tüm bireyler benzer klinik özelliklere sahiptir. Benmerkezcilik, yüzeysel ve sömürücü ilişkiler kurma, empati eksikliği ve kimlik karmaşası, bağlanma problemleri, kronik boşluk ya da sıkılma hissi ve yaşam değişikliklerine karşı hassasiyet, bu klinik özelliklerdendir.
Bu şikayetlerle başvuran kişilerde semptomlar kapsamlı bir şekilde değerlendirilir ve diğer bozukluklar ile ayırıcı tanı yapılır. Psikolojik, kişilerarası ve mesleki işlevsellik sağlık profesyonelleri tarafından değerlendirilir.
Türk Dil Kurumu tarafından Türkçe’ye özsever olarak çevrilen narsist kelimesi abartılı bir öz-önem duygusuna sahip, son derece benmerkezci olan kişileri tanımlamak için kullanılır. Narsist kelimesinin bir diğer anlamı ise fiziksel görünümüyle aşırı ilgilenen kişidir.
Narsist kişilik bozukluğu ise özellikle abartılı bir kendini beğenmişlik duygusu, kendisine sürekli hayranlık duyulması ihtiyacı, başkaları için empati eksikliği, başarılardan aşırı gurur duyma ve küçümseyen veya tepeden bakan tutumlarla karakterize bir kişilik bozukluğudur. Açık veya gizli kalabilen bu özellikler, narsist kişilik bozukluğunun temel özelliklerindendir.
Yaygın olarak görülmesine ve çoğu zaman diğer psikiyatrik bozukluklarla beraber olmasına rağmen üzerinde en az çalışılan kişilik bozukluklarından birisidir.
Tedavinin oldukça zor olduğu bu durumda beraber ortaya çıkan diğer bozuklukların tedavisi de zorlaşabilir. Yapılan çalışmalarda narsist kişilik bozukluğunun ortaya çıkma sıklığı ve sosyodemografik özellikleri tanı kriterlerinin halen gelişme aşamasında olması nedeniyle net bir şekilde ortaya konamamıştır.
Ancak Avrupa ve ABD genelinde yapılan çalışmalar görülme sıklığının yüzde 0 ile 6.2 arasında olduğunu ve erkeklerde görülme oranının kadınlara göre daha fazla olduğunu göstermiştir. Klinik çalışmalarda ise kliniklere ayaktan başvuran nüfusta NKB görülme oranının yüzde 1 ila 17 arasında olduğu bulunmuştur. Ancak tanı kriterlerinin net olmaması nedeniyle bozukluğun görülme sıklığını net bir şekilde gösteren çalışma yoktur.
Kişilik bozuklukları arasında yer alan narsist kişilik bozukluğu, diğer bozukluklara göre değişken belirtilerle kendini gösterir. Belirtiler oldukça farklı olduğu için kullanılan tanı kriterleri, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’nda (DSM-5) yer alan tanı ölçütlerinden farklılık gösterebilir.
DSM-5’e göre tanı kriterleri arasında açık veya gizli abartılı öz-önem duygusu, aşırı beğeni ihtiyacı, yüzeysel ve sömürücü ilişkiler, empati yoksunluğu bulunur. Bunların dışında kimlik karmaşası, bağlanma sorunları, kronik boşluk veya can sıkıntısı hissi ve hayattaki geçişlere karşı hassasiyet gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
İstisnai ya da özel olma hissi ile birlikte sınırsız başarı, güzellik, mükemmellik, güç ve ideal aşk gibi gizli fanteziler oluşabilir. Narsist kişilik bozukluğu olan kişilerde ilgi odağı olma ihtiyacı vardır. Ortam ne olursa olsun sohbeti tekelleştirerek ilgi odağı olmak isterler.
Ancak istenilen ilgiye ulaşılamazsa NKB olan bireyler kendilerini küçümseniş, kötü muamele görmüş ya da tükenmiş hissedebilir veya öfkelenebilirler. Yüzeysel ve sömürücü ilişkiler genellikle bireyin maddi kazanç sağlamasını ya da özsaygısını artırmasını sağlamak amacıyla narsist kişilik bozukluğu olan kişiler tarafından yararlı olarak görülen ilişkilerdir.
Bu bozukluğa sahip bireyler genellikle kendini geliştirmek için zengin, güzel veya ünlü kişilere yönelirler. Narsist kişilik bozukluğu her yaştan insanları etkileyebilir ve bu bireyler genellikle yıllar geçmesine rağmen gençlik potansiyelini kaybetmemiş olduklarına dair üstü kapalı bir inanca sahiptir. Bu nedenle kariyerlerini veya ilişkilerini erteleyebilirler.
Narsist kişilik bozukluğunun oluşma sebebi bilinmese de bilim insanları tarafından oluşturulan hipotezler, bu bozukluğun genetik, biyolojik veya psikososyal nedenlere bağlı oluşabileceğini göstermiştir.
Diğer psikiyatrik rahatsızlıkların ve kişilik bozukluklarının tanısında olduğu gibi narsist kişilik bozukluğu teşhisi için de Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM-5) kriterleri kullanılır. Ancak narsist kişilik bozukluğunda DSM-5 kriterleri ile ilgili tartışma halen devam etmekte olup bu durum, NKB’nin çok farklı şekilde klinik bulgularının olmasından kaynaklanır. DSM-5’te yer alan tanı kriterleri şu şekildedir:
Bu DSM-5 kriterlerinden beş ya da daha fazlasının olması ile birlikte belirgin erken yetişkinlik döneminde başlayan ve çeşitli bağlamlarda ortaya çıkan büyüklenmecilik, beğenilme ihtiyacı ve empati eksikliğinin olması durumunda narsist kişilik bozukluğu tanısı konulur.
Narsistlik davranışların farklı sebeplerden oluştuğu iki farklı narsisizm türü vardır. İki türün ortak özellikleri olabilir ancak farklı çocukluk deneyimleriden kaynaklanırlar. Bu iki tip insanların ilişkilerde nasıl davranacaklarını da belirler.
Psikoterapiler ve ilaç tedavileri narsist kişilik bozukluğu olan kişilerde kullanılabilen tedavi yöntemlerinden olsa da öncelikle ilaç yerine psikoterapi uygulanır.
Ancak narsist kişilik bozukluğunun çeşitli diğer psikiyatrik rahatsızlıklar ile beraber görülebilmesi tedavi sürecini oldukça zorlaştırır. Ayrıca tanı kriterlerinin hala tartışılıyor olması nedeniyle klinik tanının konulması da zorlu bir süreçtir. Bu nedenle tanının doğru bir şekilde değerlendirilmesi oldukça önemlidir.
Narsist kişilik bozukluğu olan kişiler, tipik olarak tedaviye başlama konusunda isteksiz davranırlar ve tedaviye katılmaya direnç gösterirler. Bu nedenle psikoterapi sırasında sağlık profesyonelleri tarafından empati kurulması ve tedavi hedeflerine odaklanırken işbirliği içerisinde davranması gereklidir. Klinisyenler tarafından tedavi için çeşitli psikoterapi yöntemleri kullanılabilir.
Destekleyici psikoterapi, yapılandırılmış psikoterapiler, zihinselleştirme temelli terapi, aktarım odaklı psikoterapi, şema odaklı psikoterapi veya diyalektik davranışçı terapi yöntemleri uygulanabilir. Narsist kişilik bozukluğunda ilaç kullanımı ise minimumda tutulur. Genellikle güvenlik için risk oluşturan NKB belirtilerinin varlığında ya da eşlik eden tedavi edilebilir diğer psikiyatrik bozuklukların varlığında ilaçlar kullanılabilir.
Narsist kişilik bozukluğu belirtileri bulunan kişilerin tanı ve tedavi süreçlerine başlanması oldukça önemlidir. Bu nedenle belirtilerin görülmesi halinde mutlaka sağlık kuruluşlarına başvurulması ve profesyonel destek alınması gereklidir.
Psikoterapide hastalığı kabul etmenize ve sorumluluk almayı öğrenmenize destek olunur. İyileşme sürecini hızlandırabilmek için yapabileceğiniz bazı şeyler şunlardır:
Bir kişilik bozukluğu olarak narsizm tanısı koymak alanın profesyonellerinin yapacağı bir dizi test, inceleme, psikoterapi gibi süreçlerle belli olacaktır. Yine de narsist insan ne demek diye düşünen kişilere aşağıdaki genel çıkarımlar yardımcı olabilir:
Narsist kişilik bozukluğunu kabullenmeniz zor olabilir ancak tedavi olmanız sosyal yaşamınızda, okulda ve işyerinizde kuracağınız ilişkileri kolaylaştıracaktır. Narsist kişilik bozukluğu belirtilerine sahip olduğunuzu düşündüğünüz zaman profesyonel destek almaktan çekinmeyiniz.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.