Anksiyete, herkesin tecrübe edebileceği bir tür rahatsızlık hissidir. Endişe, korku ya da kaygı gibi düşünülebilir. Hafif ya da şiddetli olabilen bu durum herkesin başına en az bir kere gelmiştir. Mesela bir iş başvurusunda bulunurken, sınava girerken ya da hastanede sıra beklerken kaygı hissine kapılmış olabilirsiniz.
Böyle anlarda, kaygıya yol açan bir uyaran varlığında, bu hisse kapılmak oldukça normaldir. Ancak bazı durumlarda, Kaygı Bozukluğuna sahip kişiler bu kaygıyı kontrol altına almak konusunda zorlanabilir ya da hiç bir uyaran olmadığı durumlarda bile kaygıya kapılabilirler. Bu insanların kaygı hali gün içinde devamlı sürmekte olduğu için yaşamı zorlaştıran bir durum olarak kabul edilir.
Anksiyete durumunun, bir bozukluk olarak adlandırılması için, öncelikle sürekli olması gerekir. Yani belirli bir durum ya da olaya verilen bir tepki olarak kaygılanmak değil, çeşitli durumlar ve ortaya çıkma ihtimali olan sorunlar hakkında uzun süreli kaygı hissine kapılmak, ‘’Anksiyete Bozukluğu’’ olarak adlandırılır. Bu bozukluğa sahip olan kişiler, genellikle, gün içinde ve gün boyunca kendilerini stres altında ve kaygılı hissederler. Kaygıya neden olan bir sorun varsa, bu sorun çözülür çözülmez yeni bir sorun hakkında kaygı duymaya başlayabilirler.
Anksiyete Bozukluğu, vücutta fiziksel ve zihinsel (yani psikolojik) pek çok belirtiye neden olur. Kişiden kişiye değişmekle beraber bu semptomlar yaygın olarak şu şekilde sıralanabilir:
Yukarıda verilen semptomlar, anksiyete bozukluğuna işaret eder. Anksiyete Bozukluğu, kendi başına da bir semptom olarak ortaya çıkabilir. Anksiyete Bozukluğu şunların belirtisi olabilir:
Bu ve benzeri rahatsızlıklarınız olduğundan şüpheleniyorsanız, bir uzmandan danışmanlık almayı düşünebilirsiniz.
Anksiyete Bozukluğunun nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak bazı risk faktörlerinin bir arada bulunarak hastalığa yol açabildiği düşünülmektedir. Bu risk faktörleri şunlardır:
Anksiyete Bozukluğu 35-55 yaş arasında sık görülür. İstatistiksel olarak, erkeklere oranla daha fazla sayıda kadın, bu rahatsızlıktan etkilenmektedir.
Anksiyete Bozukluğunun pek çok farklı türü ve farklı tetikleyicileri vardır. Her biri, farklı bir hastalık olarak ele alınacağı için, bunlarla baş etmek konusunda bir uzman hekime danışmak daha sağlıklı olacaktır.
Anksiyete Bozukluğu tanısı, hem semptomlara bakılarak hem de anksiyete bozukluğu testi ile konulur. Halk arasında ‘’Kaygı Bozukluğu Testi’’ olarak da bilinen bu testler, yalnızca uzman hekimler tarafından değerlendirilir. Ayrıca her tıbbi işlemde olduğu gibi aile geçmişiniz hakkında da sorular sorulur ve tespit edilen semptomlarınızın başka somut bir hastalık nedeniyle (hormonal dengesizlikler, hipotiroidi, vb.) ortaya çıkmadığından emin olunduktan sonra (bunun için kan testi istenebilir) anksiyete testi yapılır.
Anksiyete Testi, size sorulan bir takım sorulardan oluşur. Bu sorular Anksiyete Bozukluğu tanısının konulmasına yardımcı olmak için tasarlanmış sorulardır. Son iki haftaki ruh haliniz ile ilgili bilgileri edinmeyi amaçlar.
Anksiyete testi, tek başına bir teşhis vermez, yalnızca psikiyatristinizin size tanı koymasına yardımcı olacak bir araçtır. Tıpkı evde kullandığınız ateş ölçer gibi düşünebilirsiniz. Tek başına ateş ölçmek, hangi hastalığa sahip olduğunuz konusunda size bir bilgi vermeyecektir. Yalnızca ateş semptomuna dair bir derece elde edersiniz. Hastalığınızın ne olduğu sonucuna ancak bir hekim karar verebilir. Ateş ölçerin bir teşhise yardımcı olması gibi, ‘’Anksiyete Testi’’ de psikiyatristinizin size tanı koymasına yardımcı olacak bir araçtır.
Eğer Anksiyete Testine ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları biriminden randevu almayı düşünebilirsiniz.
Anksiyete Bozukluğu, yaşamı önemli ölçüde etkileyen bir rahatsızlıktır. Tanısı konulduğunda, birçok tedavi yönteminden hastaya en uygun olan seçilerek üstesinden gelinebilir. Tedavi yöntemleri şu şekildedir:
Anksiyete Bozukluğu, tıpkı grip, diyabet, faranjit gibi bir hastalıktır ve tedavi edilmesi gerekir. Bu hastalıktan muzdarip olduğunuzu düşünüyorsanız, psikiyatrik yardım almayı ihmal etmemeniz iyi olabilir.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren ögelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurunuz.